Kağan arkasından seslenirken Işıl oralı bile olmadan evden çıktı. Çıkarken kapıyı kapatış şekli ve gözlerinden çıkan alevler pekte iyi şeyler olmadığının göstergesiydi.Işıl evine geldiği gibi babasını aradı. Bir kaç çalıştan sonra telefon nihayet açılmıştı.
"Beni al artık bu cehennemden. Parasız olmaya dayanamıyorum."
"Hâlâ tek derdin bu mu?"
Işıl sinirle telefonu kapatıp yere fırlattığında korkuyla telefona koştu.
"Bir an fakir olduğumu unuttum. Lütfen bana bozulmadığını söyle."
Işıl telefonunun çalıştığına emin olunca gülümsedi ve hızlı bir duş alıp kendini uykuya bıraktı.
____
Işıl en güzel pantolonunu ve gömleğini giyip topuklu ayakkabılarını giydi. Saçlarını özenle kıvırıp bal rengi gözlerini öne çıkaracak şekilde göz makyajı yapıp erkenden evden çıktı.
O kadar erken çıkmıştı ki Kağanı görmek zorunda kalmamıştı.
Hızla minibüse binip işe vardığında Umut güzel kadını hastanenin kapısında karşılamıştı.
"Günaydın Işıl."
"Ne var!? Ne istiyorsun?"
Işıl tüm kinini adamdan çıkarırken Umut şaşkınca kıza bakıyordu.
"Rahatsız ettiysem özür dilerim Işıl. Sadece nasıl olduğunu merak etmiştim."
Işıl kendi yüzündeki kırgın ifadeyi Umut'ta görünce kendine küfür etti.
Ama o Kağan gibi yapmayacaktı. Üzerlerinde dolaşan gözlere aldırmadan genç adamı elinden yakaladı.
"Babamla biraz kavga ettiğim için sana patladım özür dilerim Umut Bey."
Işıl yanlış bir izlenim vermemek için bey kelimesini vurgulamak zorunda kalmıştı.
"Sen sinirlendiğin zaman çok korkuyorum."
Umut gülümserken Işıl'da elini çekti.
"Korkmana gerek yok."
"Akşam benim doğum günüm var gelmek ister misin? Helinler ve hastanedeki arkadaşlarımda gelicek."
"Çok isterim. Başlarda benimle dalga geçiyordun ama şimdi her yere benide çağırıyorsun."
"Pahalı parfümünün kokusunu on kilometre öteden bile alırım. Sen gerçek bir zenginsin."
Işıl gülümserken Umut'ta bir kaç iş için yanından ayrılmıştı.
Işıl saatine baktığında mesaisine yarım saat olduğunu fark etti.
Hızla hastanenin yakınındaki avm ye gidip güzel bir saat mağazasına girdi ve erkek kardeşini aradı.
"Poyraz'cım."
"Yine ne istiyorsun abla?"
"Bana acilen 10k atman gerek. Bu ablan için bir onur meselesi."
"Kapatıyorum."
"Lütfen dur. Bir gün zengin hayatıma döndüğümde sana üstü açık arabamı veririm. On bin liraya bir araba almış olursun. Burada ablanla fakir diye alay ediyorlar. Zor durumdayım. Babama söyleme. Sevgilime hediye aldım dersin."
"Peki kabul. Umarım zengin hayatına döndüğünde bu sözlerini unutmazsın."
"Asla unutmam seni çok seviyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELVEDA SOSYETE!
عاطفية1997 "Hadi Işıl seç birini." Onlarca misafir bir yaşındaki güzel bebeğe bakarken bu tatlı bebekse masanın üzerindeki nesneleri tanımak için uğraş veriyordu. Annesine göre bu tatlı kız tabikide steteskopu seçecekti. Ilerde başarılı bir doktor olup a...