29: Sen istersen

11K 480 35
                                    

23.00

Işıl kağanın ameliyatlarını fırsat bilip eve erken kaçmış şimdiyse gece vakti sahilin tadını çıkartıyordu.

Abisinin karısı Neşeyi iyi birisi sanmıştı ama görünen o ki sinsinin tekiydi.
Işıl dinmek bilmeyen gözyaşlarını elinin tersiyle silerek kabanına daha sıkı sarıldı.
Bu sözleri hakkedecek hiçbir şey yapmamıştı ki.

Annesinin zoruyla sevgili olması aysunu sevdiği anlamına gelmiyordu. Işıl bunu bilerek bir adım atmıştı yoksa ikinci kadın olmayı nasıl kendine layık görürdü?

Kadının söylediği her söz beyninde yankılanırken daha çok ağlıyordu.

Sahil yolunda ilerken kaldırımda duran siyah arabanın farıyla gözlerini kıstı.
Sinirle kaşları çatılırken iki adamın yanına gelip bileğini kavraması bir olmuştu.

"Ne oluyor be bırakın beni!"

"Kes sesini sürtük!"

Işıl iki adamın arasında çırpınıp dururken kaçamayacağını anlayarak çığlığı bastı.

"Yardım edin imdat!"

"Sana sadece gözdağı vermeye geldik korkma. Patronun sana selamı var bu notu iletmemizi istedi."

Kalbi ağzında atarken gözyaşları yine akmaya başlamıştı. Boğazı acıyana kadar bağırdığında karşıdan koşan kadına heyecanla seslendi.

"Yardım edin!"

Kadın koşarken adamlar Işılın kasıklarına ve
dizine tekme atıp arabaya koşturmuştu bile.

Işıl kasıklarını tutarak acıyla inlerken başını yere çarpmış ve gözyaşları durmuştu.

Mavilikleri yavaşça kapanırken en son gördüğü şey burnundan gelen kanla kadının kendisini kucaklamaya çalışmasıydı.

-

Kağan elindeki kahvesini masaya bırakıp saate baktığında bire gelmesiyle derin nefes verdi.
Daha sabaha çok vardı ve şimdiden yorgun hissediyordu.
Çocuk acili normal acilden daha zordu çünkü çocuklar dertlerini tam olarak anlatamıyorlardı.
Bir bebekten kan almakta zorluğun bir parçasıydı.

Kafeteryada dışarı izlerken gelen ambulansla ayaklandı.
Çocuk veya bebek olsa acilden alarmı çalardı fakat yinede koşmakta fayda vardı.

Girişe koştuğunda sedyede ışılı görmesiyle şaşkınca dudaklarını araladı.

"Işıl?"

"Kağan bey, ışıl hanım başını yere çarpmış ve kasığında morluklar var. Tanığın dediğine göre tartaklanmış!"

"H..hemen acile götürün geliyorum!"

"Acil doktorumuz Cansu hanım onu çağırmalıyız siz müdahale edemezsiniz."

"Zamanımız yok hadi!"

"Ama Kağan bey..."

"Sana hadi dedim!"

İntörn doktor kendine söyleneni yapıp hızla acile götürdüğünde kağanda peşinden yetişkin aciline gelmişti.

Steril eldivenlerini takıp gözlerini açtırarak beyaz ışıl tuttu.
Ağzına doğru akan kurumuş kanla içi sızlarken ağlamamak için zor duruyordu.

"Acil tomografi istiyorum burnu kanamış beyin kanamasından şüpheleniyorum. Çabuk ol Emre!"

Emre onaylarken Kağan başını ellerinin arasına alıp bir küfür savurdu.
Işıldan kim ne isterdi? Onun olana nasıl dokunmaya cüret ederlerdi?

ELVEDA SOSYETE!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin