"Acile gelen bir çocuğun hayatını kurtardı. Şimdi yemekhanede ölü gibi oturuyor, birazdan tekrar acile gidicek. Hem çok yakışıklı hem çok başarılı."
Işıl gözlerini kısarken kızlara korkunç bakış attı.
"Onun görevi hayat kurtarmak. Oyle heycanli anlatıyorsun ki korktum.Neyse çıktım ben."
Işıl umursamaz tavırla çıkışa yürürken kızların görüş alanından çıktığı gibi yemekhaneye koştu.
Kağan boş gözlerle masaya bakıyordu. Ameliyat bonesiyle bile harika görünüyordu.
Işıl hızla şekersiz bir türk kahvesi alıp Kağan'ın yanına ilerledi ve kahveyi masaya bıraktı.
"Ölü gibisin Kağan. Kahve iç ve kendine gel. Insanların sana ihtiyacı var süperkahraman."
Kağan kendine hayranlıkla bakan kıza gülümsedi.
"Bir süper kahramanmıyım sence?"
"Evet öylesin, çocukların hayatlarını kurtarıyorsun ayrıca çocuk görünümlü yetişkinlerinde öyle. Benimde kahramanımsın."
Kağan montunu çenesine kadar çekmiş ve saçlarını salaş bir şekilde topuz yapmış kızın güzelliğini inceledi.
Soğuktan kızarmış yüzü ve eşsiz bakışlarıyla gülmeden edemedi.
"Senin kahramanın olmak çok güzel bir his. Kahve içinde teşekkür ederim. Hava daha fazla soğumadan eve git ve dikkatli ol."
"Tamam patron. Sende yemekhaneye çıkarken üzerine bir şey al. Burası çok serin oluyor."
Kağan başıyla onayladığında Işıl el sallayıp yemekhaneden çıktı ve durağa yürüdü.
____
Işıl evine girdiği gibi dönerciden aldığı ısınmış pilici fırına attı ve Kağan'ın öğrettiği gibi pirinçleri suya koydu.
Ardından evi süpürüp pilavını yaptı. Kağan evine geldiği zaman hiç bir yeri düzeltme gereği duymuyordu oysa. Kağan yeni tanıştığı biri gibi gelmiyordu Işıl'a. Hayatı boyunca içinde bir yerlerde olan insan insan şimdi yanında gibiydi.
Işıl yemekleri tabağa koyup minik masasını hazırladı ardından pantolon ve kazağını giyip misafirini bekledi.
Umut çok geçmeden geldiğinde Işıl kapıya koşup Umut'u içeri aldı.
"Hoş geldin."
"Hoş buldum." Umut gülümseyip elindeki poşetleri Işıl'a verdi.
"Biri ev hediyen, diğeride şarap ve tatlı. Umarım beğenirsin."
"Neden zahmet ettin ki?" Işıl sözüne zıt şekilde hızla şarabı açtı.
"Vay pahalı görünüyor. Sevdim." Şarabı masaya koyduktan sonra ev hediyesini açmak için koltuğa oturdu.
Pembe kar küresini görünce gülümsedi Işıl.
"Bu çok güzel. Teşekkür ederim."
"Beğenmene sevindim."
"Her şeyi çok beğendim. Hadi yemeğe geçelim."
Ikili masaya oturumlarında Umut pilav,tavuk ve ayran üçlüsünü görünce gülümedi.
"Pilavı sen mi yaptın? Parlak ve tane tane görünüyor."
"Evet ben yaptım. Kağan parlak olması için limon, tane tane görünmesi içinde şeker atmamı söyledi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELVEDA SOSYETE!
Romance1997 "Hadi Işıl seç birini." Onlarca misafir bir yaşındaki güzel bebeğe bakarken bu tatlı bebekse masanın üzerindeki nesneleri tanımak için uğraş veriyordu. Annesine göre bu tatlı kız tabikide steteskopu seçecekti. Ilerde başarılı bir doktor olup a...