Şirin'in ağzından:
- Misafirlerimizde geldiler.
Kim gelecekti ki? Mirza'ya baktım oda bilmiyordu. Salonun kapısından iki kişi girdi...
Asmin'in ve oğlu burada ne işi vardı? Bu Nujin Hanım ne yapmaya çalışıyordu? Beni mi sınıyordu bu kadın?
- Hoş geldiniz. Geçin oturun.
Bu nasıl rahatlıktır? Mirza müdahale etmiyordu sadece bakıyordu.
- Asmin.
Ceren, Demir ve Alpaslan'a dönerek;
- Asmin babanızın eski eşi, sizlerin de yengesiydi.
Elim alnımda ne olacağını kestiremiyordum. Elim ayağım dolaşmıştı. Çocuklar şaşkın şaşkın bizlere bakıyordu.
- Baran. Ben senin babaannen, Mirza da senin babandır. Öp elini.
Oğlu da annesine bakıp, annesi gözlerini kırparak onay vermişti, o da kalkıp Mirza'nın elini öpmüştü.
- Şirin de annen sayılır, onun da elini öpesin.
Ne diyordu bu kadın? Kalpten götürmesine az kalmıştı. Mirza şaşkın şaşkın bakıyordu, çocuklar sinir küpü olmuşlardı.
- Gerek yok.
Baran da yerine geçti.
- Karşıdaki de Azad Amcandır. Onun da elini öpesin.
Azad abinin elini öpmeye gitti, o da zorla da olsa öptürmüştü.
- Nujin Hanım ben müsaademi isterim.
- Müsaade senindir Asmin.
Oğlunu burada mı bırakacaktı? Bunlar ne iş çeviriyordu?
Asmin evden çıkıyordu. Peşimden bende gittim. Arabasına doğru gidiyordu.
- Nereye gidiyorsun?
- Yapmam gerekeni yaptım evime gidiyorum.
- Öyle mi? Bunu neden yaptın Asmin? Amacın yuvamı yıkmaksa hele böyle hiç yıkamazsın! Buna izin vermem!
- Ben dedileni yaptım Şirin. Bırak evime gideyim.
- Kim ne dedi sana da sen niye yaptın Asmin? Yuvamı yıkamayacaksınız!
- Hesabını benden sorma, yakında öğreneceksin.
Dedi ve arabasına bindi. Ben de hızla eve gittim. İçeri giriyordum biri kolumdan tutup çekti. Nujin Hanım'dı.
- Baba oğul arasına girmeyeceksin Şirin. Yoksa.
- Yoksa ne yapabilirsiniz Nujin Hanım? Yuvamı mı yıkarsınız? Sizin de amacınız bu değil mi? Huzurumuzu bozmak. Bırakın artık yakamızı. Darbe ondan gelecek diye beklerken sizden geliyor kimin tarafındasınız Nujin Hanım? Artık yetmedi mi yaptıklarınız?
- Yuvanı yıkmak istemiyorsan her şeye göz yumacaksın, o çocuğun da babası.
- Babasıdır doğru ondan yana sorunum yok ama peki Asmin? Onun ne işi var Nujin Hanım?
- Onu sen soracaksın Şirin Hanım!
- Onu yöneten sizsiniz, yolumuzdan çekilin Nujin Hanım! Oğlunuzdan vazgeçmek zorunda kalacaksınız.
- Orası bellidir, oğlumun yanı anasının yanıdır...
Kolumu sertçe bıraktı. Tam bir şey söyleyecekken Mirza seslendi.
- Ana, Şirin kendinize gelin. Sizinle sonra konuşacağım! İkinizde edepsizliği bırakıp içeri geçin.
Gözlerimi devirerek salona geçtim. Masaya geri döndüm ve yerime oturdum. Herkes sessiz sessiz oturuyordu. Kimseden çıt çıkmıyordu. Baran'ı konuşturmak amacıyla sorular soracaktım.
- Baran. Bunca yıl annen neden çıkmadı? Neden bu yıl çıkma kararı aldı?
Baran ben soru sorunca ne diyeceğini şaşırmıştı. Ne diyeceğini bilememişti.
- Şey efendim. Annem 18 yaşımı bekledi. Yani reşit olmamı. Annem velayet davasını kazanamayabilirdi.
- Ama sonuçta baban bilmiyordu, belki de seni istemeyebilirdi. Buna ne diyor annen?
- Annem işini garantiye almak istiyordu. Ondan çıkmak istemedi.
Azad abi:
- Babanı hiç görmüş müydün yada duymuş muydun? Annen bahseder miydi?- Görmemiştim annem hiç göstermezdi, nedenini bilmiyorum belki de onu hep isterim diyedir. Duymamıştım hiç. Annen bu konuya gelince hep sessiz kalır ve hemen kapatırdı.
Mirza:
- Şunu biliyorsun değil mi? Annen seni benden kaçırmak için oyun oynadı. Annen bunu bana yaptı.- Hiç duymamıştım bu konuları. Bahsetmezlerdi yanımızda. Dayımla ikisi fısır fısır konuşurlardı.
Susmuştuk hepimiz. Konuşulacak bir şeyimiz yoktu oğluyla. İşimiz de yoktu işimiz Asmin'leydi, annesiyle.
- Beni kabul edeceğinizi zannetmiyorum, sizin de benim gibi evlatlarınız var. Onlarda hakkılar, ben de olsam kabul etmezdim. Ama ne yapalım kaderimiz böyleymiş.
- Kalabilirsin. İstediğin vakit gelebilirsin. Sorunumuz seninle değil annenle. Öbürleri ile de konuşacağım. Anlaşacağınızı düşünüyorum. Hemen olmasa da olacaktır bunu hissediyorum.
Mirza. Mirza neler diyordu? Vicdansız gibi görünse de oğlunu kabul etmişti. Ön yargısız davranmıştı. Oğlunun bir suçu yoktu. Gelebilirdi ama annesinin ne yaptığı bellisizdi.
- O gün sesimi sizlere yükselttim. Özür diliyorum. O anki öfkeyle bağırmıştım.
Nujin Hanım:
- Haklısın oğlum. Annenin telaşından bağırmışsındır baban anlamıştır zaten.Nujin Hanım olayı yatıştırmak için gözlerini kırparak Mirza'ya bakıyordu.
Mirza cevap vermişti.
- Tabi.
Baran da başını sallamıştı. Ceren mutfaktan elinde kahve tepsisiyle bize doğru geliyordu. Nujin Hanıma verdi, sonra Mirza'ya derken bana gelmişti.
- Anne.
- Efendim kızım.
- Abim seni çağırıyor.
- Tamam geliyorum.
Masadan kalktım.
- Gelmemi ister misin Şirin?
- Otur sen.
Salondan çıktım.
- Ceren abin nerede?
- Sizin odanızdaki balkonda anne.
- Tamam.
Yukarı odaya çıktım. Tek başına oturuyordu.
- Demir.
- Anne. Gel otur lütfen.
Yanına geçip oturdum.
- Anne. Babaannemin bu yaptığı nedir? Çocuk kimden olduğunu bilip bilmeden eve getiriyor. Aramıza yerleştiriyor. Üstüne üstelik annesi bırakıp gidiyor.
- Çocuk babandan oğlum. Kanıtlarda gözüküyor. Babaannen ne yaptığı ah bilsem. Ortalığı karıştırıp çekiliyor.
- Biz. Anne biz istemiyoruz. Ceren'e de sordum, Alpaslan da istemiyor. 18 yıl sonra gelip bu senin oğlun demesi ne kadar saçma anne. Bir insan neden evladını 18 yıl saklar ki?
- Asmin. Babanın çocuğunu elinden alır diye saklamış. Mecbur kalmış. Aslında daha saklayacaktı da babaannen çıkartıverdi. Babanla konuşacağım. Ya burayı terk edeceğiz ya da babanı.
- Babam o kadını da bu eve sokarsa artık benim Mirza adımda babam yok!...
BÖLÜM GELDİ..
YORUM VE VOTE LÜTFEN...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUMA
Teen FictionMirza ilk eşiyle yağmurlu bir gece de tanışmıştı. Sanki bu bir kurmaca oyundu. Tanışmasıyla evlenmesi bir olmuştu. Hayatı zorluklarla atlatacaktı. Ama. Ama kuma çıktı. Ailesinin zorla istediği kuma. O kuma hayatları değiştirmişti. O bebeği Aslanb...