47. BÖLÜM

2.8K 99 56
                                        

Önceki bölümü heyecanlı bulmadığınızı var sayarak hemen bunu atayım dedim. :)


Asmin'in ağzından:

Savaşmak için geri gelmiştim. Herkesin ölü bildiği Asmin geri gelmişti. 18 senedir bekliyordum. Tam tamına 18 yıl. Oğlumu tek başıma büyütüp, bir yiğit yetiştirmiştim. Benim arkamda güçlü bir dağım olsun diye beklemiştim. Şimdi ise savaşmak için geri dönmüştüm. Vurulduğum o gün...

"FLASHBACK"

Her şey hazırdı. Abime 2 gün önce kavuşmuştum. Yıllardır haberini alamıyordum, sesini duyamıyordum, göremiyordum. Ama artık bitmişti hasret. Kavuşma vaktiydi. Bugün de kafeye çağırmış, güvenlik önlemleri için bir kaç parça şeyler vermişti. Pek belli olmayan bir çelik yeleği ve ne olur olmaz diye de silah vermişti. Silahı verme amacı Mirza'nın bana karşı bir sıkıntı çıkarttığı an kullanacaktım. Kendi kendimi yaralamış olacaktım. 

Oradan hızlıca ayrılıp konağa geçmiştim. Abim bir saat içinde gelecekti. Evden hiç bir şey almamıştım. Zaten ölü gösterilecektim ve Mirza'da hapislerde çürüyecekti. Mirza gelmeden hemen siyah kazağımın altına çelik yeleğimi giymiştim. Üstüne de belli olmayacak bir şekilde bol bir ceket giymiştim. Karnım olduğundan fazla şişmişti. Ama bu telaş içinde kimse farketmeyecekti. Mirzada gelmiş. Üstünü değiştirip oturuyordu.

- Asmin! Asmin!

Gelmişti işte. Bitecekti her şey. Benden önce Mirza inmişti. Ben de arkasından inmiştim. Bütün aile avluya toplanmıştı. Mirza silahını çıkartınca abim de çıkartmıştı. Bilerek araya girmiştim. O an da da Mirza'nın silahı patlamıştı. Karnıma doğru gelmişti. Yere kapanmıştım. O telaşla herkes durmuş izliyordu. İnandırıcı olması için yavaş yavaş gözlerimi kapamıştım.

- Asmin. Asmin! Kardeşim ölüyor. Kaldırsanıza. Hastaneye!!

Abim hemen beni yerden kaldırmış arabaya bindirmişti. Hastaneye varmıştık ve beni ameliyathaneye almışlardı. Abimde arka taraftan ameliyathaneye girmişti.

Yanıma gelip alnımdan öpmüştü.

- Bak bitti! Bu kadardı.

- Bitti. Artık özgürüm değil mi?

- Bitti canımın içi bitti.

Ameliyathaneden herkes çıkınca bende üstümdeki çelik yeleği çıkartmıştım. Tekrar üstümü giyinip arka taraftan abimin ayarladığı arabaya binmiştim. Abim benim yerime bugün ölen bir kızı koymuştu. Kimse benim olmadığımı anlamayacaktı.

Abimin gizli tuttuğu eve geçmiştik. Abim her şeyi ayarlayıp yanıma gelmişti. Oradan da 2 gün sonra ayrılıp yengemin, yeğenimin olduğu yere gitmiştim. Van'a gitmiştik. Yeğenim Ayaz. Yengem gibi mavi gözleri, sarı saçlarıyla ne kadar tatlıydı...

Sonrasında Mirza hapislerde çürüyecek diye düşünürken bu işten de yırtmıştı. Ne yapıp ettiyse 2 yıl ceza almıştı. Öldüğüme inanmıştı ve hiç ardını sorgulamamıştı.

Sonra oğlum doğmuştu. Dünyalar benim olmuştu. Baran koymuştum adını. Baran koyma sebebim de abimin ikinci oğlu olacakmış ama yengem düşük yapmış, koyamamış adını. Bende kendi oğluna koyacağı ismi oğluma koymuştum.

Yıllar geçti büyüdü oğlum. Okula başlayınca benim de çalışmam gerektiğini düşünmüştüm. Abime yıllardır yük olarak kalmıştım. Ama şimdi destek olmam gerekirdi. Yanıma da Ayaz'ı almıştım. Şimdi büyümüş, benimle gelecekti. Abim istemese de ikna edip birlikte çalışacaktık. İkimiz de kazanacaktık.

KUMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin