31. BÖLÜM

5.1K 141 11
                                        

Şirin'in ağzından:

Gözlerimi açtığım da ilk olarak saate bakmıştım. Kahvaltıya geç kaldık mı diye? Saat daha erken olunca rahatlamıştım.

Banyoya gidip işlerimi hallettikten sonra pantolon, bluz giydim, saçlarımı da hafiften topladım. Mirza hala uyuyordu. Uyanmaya pek niyeti yok gibiydi.

Yatağa onun tarafına geçtim.

- Uykucu kalk.

- Biraz daha Şirin. Hadi sen hazırlan ben o zamana uyanırım.

- Ben hazırlandım bile. Hadi kalk. Ben aşağıya iniyorum.

- Tamam tamam.

Mirza'yı odada bırakıp Demir'in odasına geçtim. Uyanmış Berfin'le oynuyordu.

- Günaydın yenge.

- Günaydın. Seni mi uyandırdı?

- Yok bu sefer ben onu uyandırdım.

- İyi yapmışsın iyice uykucu oldular babasıyla.

- Abim uyuyor mu?

- Evet.

- Hadi aşağıya inelim. Misafir var sonuçta.

- Olur yenge.

Demir'in elinden tutup birlikte avluya indik.
Sofra kurulmuştu. Babam, annem, Nujin anne, Boran baba kısaca hepsi masadaydı. Bir biz yoktuk.

Demir'i sandalyeye oturttum. Bende tam oturacakken Boran baba konuştu.

- Gelin bizimki yatıyor mu?

- Yatıyor Boran baba.

- Gece beşik sallamış kalkmadığına göre.

Arkamı dönüp Boran babanın dediklerine gülmüştüm.

- Hele kızım şunu uyandır da gel.

- Tamam Boran baba.

Azad abi:
- Dur sen Şirin ben uyandırırım.

- Peki Azad abi.

Ben sandalyeme otururken Azad abi de kalkmıştı.

Boran babanın "afiyet olsun" demesiyle kahvaltı yapmaya başlamıştık.

Birden bağırış sesleri gelmişti. Yukarıdan geliyordu. Demek ki birbirlerini yiyordu. Bir kaç dakika sonra ikisi birden aşağıya indiler. Mirza söylene söylene kahvaltıya iniyordu. Merdivenden inip benim yanımdaki sandalyeye oturdu.

- Ne yaptı oğul?

- Ne yapacak ana Şirin'in taklitini.

Hepimiz gülmeye başlamıştık. Mirza sinirli sinirli anlatırken Azad abi sırıtıyordu.

- Gülmeyin.

Mirza gülmeyin dediğinde kendimi tutamamıştım.

- Sen de mi Şirin?

- Tamam tamam gülmüyorum.

Sonra gülmeyi kesip ilk önce Demir'in karnını doyurdum. Sonra da az da olsa kendim yedim. Sonra da her sabah olduğu gibi Mirza'yı işe uğurlamaya konağın dış kapısına ilerledim.

- Bir isteğin var mı?

- Yok. Erken gel yeter.

- Olur.

Dedi ve yanağımdan öpüp arabasına bindi ve gitti.

Bende kahvaltı masasını toplamak için yardıma gittim. Babamla Boran baba da bahçeye kahvelerini içmeye gitmişti.

KUMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin