14. BÖLÜM

11.3K 287 59
                                    

Şirin'in ağzından:

Korktuğum başıma gelmişti. Ben şimdi ne yapacaktım? Konuşamıyordum, dilim tutulmuş öylece kalmıştım. Gözümden yaşlar geliyordu ben. Ben ne yapacaktım?

- Sana diyorum Şirin? Hamilesin değil mi?

Kendimi toparladım ve cevap verdim.

- E. Evet.

- Aklıma kötü şeyler geliyor Şirin. Yoksa bu bebek Mirza Ağa'dan değil mi?

- Ne saçmalıyorsun sen abla? Bu bebek onun ve sen, sen bunu kimseye söylemeyeceksin. Senden tek isteğim.

- Nasıl ya? Doğru dürüst anlat şunu bana.

- Aslında ben çocuk sahibi olamayacaktım. Sahte doktormus işte. Ben hiç fark etmedim. Belirti vermedi ve ondan dolayı küçük kalmış. Ben de 2 gün önce öğrendim. Mirza bilmiyor varlığını.

- Ne çok şey yaşamışsın be güzelim. Allah yardımcın olsun. Ama Mirza Ağa öğrenir.

- Artık korkmuyorum ondan. Hiç bir güç elimden alamaz onu.

Dedim ve elim birden karnıma gitti. Ben onu kabullenmiştim bile.

- Peki annen baban onlar biliyor mu?

- Hayır hiç biri bilmiyor.

- Nereye kadar saklayacaksın?

- Nereye kadar saklayabilirsem.

Dedim yüzüm buruk. Artık her ne olduysa yoluma bakacaktım. Kocamdan vazgeçmiştim ama bebeğimden asla geçmeyecektim.

Artık konuşmamızı burada bırakıp eve döndüm. Bir güzel dinlendim.

Onunla ilgili bir sürü hayalim vardı. Kız mı erkek mi olurdu bilemiyordum? Ama ne olursa olsun benim canımdı.

Hatta bir kâğıda onunla birlikte yapacaklarımı yazmıştım.

1- Kız olursa onunla alışverişe gideceğiz.
2- Süsleneceğiz.
3- Oyunlar oynayacaktık.
4- Erkek olursa futbol oynayacağız.
5- Belki onunla başka şehire çıkarabiliriz.
6- Bol bol fotoğraf çekileceğiz.
7- Kız olursa anne-kız kombini yapacağız.
8- Erkek olursa futbol kursuna gideceğiz.
....

Daha çok vardı hayalim. Onunla kavuşmak istiyordum artık. Ama daha çok zamanımız vardı. Gece gece aş erecektim. Ne güzel günler yakındı...

Mirza'nın ağzından:

Şirin yoktu artık. Şirin diye biri yoktu. Bu şehirde Şirin diye biri yoktu. Ben onun yokluğunda pişman olurken acaba neredeydi. Ne yapıyordu, kiminle birlikteydi? Kafamda deli deli sorular dönüp dolaşıyordu.

Kafayı yiyecektim. Ne yemek yiyordum, ne de odadan dışarı çıkıyordum. Kimseyi görmek istemiyordum. Kapım çalmıştı gelen annemdi. Sadece annem ve babam gelebiliyordu. Korkularından kimse yaklaşamıyordu. Babam da fazla gelmiyordu.

Sanki o da bıkmıştı olaylardan. Yıpranmış eski Boran yoktu artık. Direnen Boran değildi artık. Hemen pes eden Boran vardı.

- Annem hadi bak sana yemek getirdim. Birazcık yesen nolur annem? Bak gün gittikçe eriyor gibisin. Ben senk böyle görmeye alışkın değilim.

- Is-te-mi-yo-rum. Anlamıyor musunuz istemiyorum. Sadece bir kişiyi istiyorum o da yok. Neden yok acaba? Sizin şu abuk subuk törenizden yok. Töreniz batsın. Bu lanet töre olmasaydı biz mutlu mesut devam edecektik. Birbimize merhem olacaktık her geçen gün. Ama yok artık. Sizin yüzünüzden hep sizin.

Asmin:
- Benim ne günahım var Mirza Ağa. Bir gün bile mutlu olamadım şu konakta. Hep acılarıma tanıklık etti bu konak. Neden getirdin beni neden? Neden her şeyin içine beni katıyorsun? Ben mi seni istedim? Ben seni istemediğim halde karın yaptın. Bu nasıl bir dünya? Bu dünya da adalet diye bir şey yok. Hep güçlüler kazanıyor hep yetimler kaybediyor. Sen güçlü, ben yetim bu sefer de sen kazandın.

Kriz geçiriyordu.

- Anne şunu alın götürün başımdan. Elimden kaza çıkmadan.

- Çıksa ne olur Mirza Ağa? Gel öldür çıtım çıkmaz. Neden? Çünkü bıktım artık sadece karnımdaki için hayattayım. Yoksa hepiniz benim için hiçsiniz.

- Gö-tü-rün şunu. Evine götürün. Orada kalsın doğum olana kadar. Sonra da bebeği bırakıp gidersin.

- Asla! Bebeğimi hiç kimseye vermem. Ben büyüteceğim ben bakacağım bebeğime. Asla! Canımı iste bunu isteme!

Çiğdem Asmin'i götürürken bende oturdum. Hiç bir şey yapmadan oturdum. Saniyelerce, dakikalarca, saatlerce ama bunun bir faydası olmadı. Oturmaktan bir şey gelmedi. Kalktım, giyindim ve adamların yanına indim.

- Gidin bulun Şirin'i. Gerekirse dünyayı arayacağız ama yine getireceğiz onu buraya. Anlaşıldı mı?

- Anlaşıldı Ağam.

Adamlar dağılırken ben de Şirin'gilin evine gittim.

Ev bomboştu. Her yer o kokuyordu. Sanki buradaymış gibi hissediyordum. Evin kilidini kırdım ve girdim. Her yere baktım onlara ait bir iz bile yoktu. Şirin'in odasına girdim ve yerde bir şey dikkatimi çekti ve elime aldım. Ultrason sonucu vardı bu da neyin nesiydi???


EVET ARKADAŞLAR BÖLÜM GELDİ. BÖLÜM KISA ONDAN DOLAYI KUSURA BAKMAYIN. ACELE YAZDIM. SİZİ DE DAHA FAZLA BEKLETMEK ISTEMEDIM. KISA DA OLSA YİNE ATABILDİM.

SİZDEN TEK İSTEĞİM;

- YORUM VE VOTE ATMAYI UNUTMAYIN.

İYİ GÜNLER GÖRÜŞMEK ÜZERE ARKADAŞLAR KENDİNİZE İYİ BAKIN...

KUMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin