2. BÖLÜM

32.9K 509 12
                                        

( 1 Hafta sonra):

Mirza'nın ağzından:

Sabah alarm sesiyle uyanmıştım. Telefonumu elime aldım ve alarmı kapattım. Banyoya gidip işlerimi hallettim ve üstümü değiştirmek için dolaba ilerledim. Üstüme takım elbise bulup giydim. Kravatı bir türlü bağlayamıyordum. Annem bağlıyordu. Yine her zaman ki tam vaktinde odamın kapısı çalındı gelen annemdi.

Ben:
- Gel.
Annem:
- Giyindin mi oğlum? Şu kravatı artık ben değil de karın bağlasın.
- Sen ne güzel bağlıyorken elin kızına ne gerek var annem?

Dedim ve annemi alnından öptüm.

- Öyle diyorsun oğlum.
- Evet annem kim gelirse gelsin senin yerin başka.

Babam:
- Oo bakıyorum da bizim oğlan şair olmuş hanım.
- Ne şairi baba? Tabiki de annem hep yanımda oldu ve olucak. 1 günlük kız mı yoksa 30 yıllık anne mi? Tabiki de annem.
- Tamam hadi bu kadar yeter işe geç kalacan. Kahvaltı yapıp işine git oğul.
- Tamam baba. Hadi anacım.

Ben, annem ve babam ile sofraya aşağıya avluya indik. Azad abimgil kahvaltıya oturmuş bizi bekliyorlardı. Kız kardeşim de yeğenimi seviyordu. Çok mutluyduk çok.

Sonra bir güzel kahvaltımı ettim ve arabama binip şirkete ilerledim. Yeni işler beni bekliyordu klasik işlerdi yeni dediğime de bakmayın sadece dosya türü farklı.

Bugün bir kaç işim vardı. Mesela Selim Amca'nın yanına gidecektim. Kızına geçmiş olsun demeye. Toplantım vardı. Başka da işim yoktu.

İlk olarak toplantıya girecektim. Saat 10:00'a geliyordu. Toplantı odasına ilerledim.

Bütün meslektaşlarım gelmiş beni bekliyorlardı. Ben içeri girince ayağa kalktılar. Elimde oturun işareti yapınca hepsi yerlerine oturdular.

İşi konuştuk. Yeni bina yapılacağını, yeni bir otel yapılacağını konuştuk. Her şey hazırdı. Ama babamın haberi yoktu. Ona da haber verecektim. Tam arayacakken babam aradı.

Hemen açıverdim.

Babam:
- Oğlum.
- Efendim baba. Ben de seni arayacaktım.
- İyi iyi. Hele sana ne diyeceğim. Annen sana kız bulmuş. Gel hele. Anan gelsin görsün kızı diyor.
- Şimdi vakti mi baba? Peki peki geliyorum.

Planlarım bozulmuştu. Selim Amca'nın yanına da gidemeyecektim. Neyse yarına kaldı.

Konağa doğru gidiyordum. Kızı bir yanım merak ediyordu bir yanım da umursamıyordu.

Uzun dakikalar sonrası konağa varmıştım. Arabamı korumalara bırakıp içeriye adım attım.

Avlu da çocuklar koşuşturuyordu. Çocuklardan başka kimse avluda değildi. Salona geçtim. Tanıdık bir ses duymuştum. Sesini tanıyordum ama kim olduğunu anlayamıyordum. Başımı kaldırıp baktım ki Selim Amca, eşi ve kızı bizdeydi. Bizden babam, annem ve ben vardım. Öbürleri heralde evde değildi.

Kızdan gözümü alamadım. İçimde bir şeyler oluyordu. Neyse kendini düzenledim ve Selim Amca'nın elini öptüm boş bir yere oturdum.

Babamla Selim Amca muhabbet ediyorlardı annemle de Selim Amca'nın eşi konuşuyorlardı. Selim Amca'nın kızı Şirin'de telefonla uğraşıyordu. Annemin bana bulduğu kız bu muydu? Tanışmamız bile tesadüfken evlenmek hiç olumlu gelmiyordu. Hem kız telefonla uğraşırken gülümsüyordu heralde sevdiği vardı.

Anneme seslendim.

Ben:
- Anne iki dakika odaya gelir misin?

Annem:
- Tamam oğul. Kusura bakmayın önemli herhalde.

KUMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin