Mirza ilk eşiyle yağmurlu bir gece de tanışmıştı. Sanki bu bir kurmaca oyundu. Tanışmasıyla evlenmesi bir olmuştu. Hayatı zorluklarla atlatacaktı.
Ama.
Ama kuma çıktı. Ailesinin zorla istediği kuma. O kuma hayatları değiştirmişti.
O bebeği Aslanb...
Daha yeni uçaktan inmiş arabaya binip eve doğru gidiyorduk. Ev bulmamıza gerek kalmamıştı. Asya ile Barış buraya okumaya geliyorlardı onların evinin yanı boştu ve orayı tutmuştuk. Gittiğimiz de bakacaktık...
Eve gelmiştik. Evimiz dışarıdan mükemmel duruyordu. Bahçe ile iç içe bir evdi. Ortası bebe mavisiydi yan tarafları ise altın rengi ile desenlenmişti. Çocuklar bile şimdiden beğenmişti. İçeri geçtik. Evin içi ten rengi ile boyanmıştı. Avizeler her yeri ışıl ışıl parlatıyordu. Salona girdiğim de kahve tonlarıyla dizayn edilmişti. Dizayn'ı güzel yapılmıştı. Yemek odası, mutfak derken her yeri gezmiştik.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hem yol yorgunluğu hem de büyük bir evi gezmek baya yormuştu bizleri. Hepimiz salona geri dönmüş ve herkes bir köşeye geçmişti.
Ceren: - Yarın hemen gezelim anne ülkenin güzellikleri çok merak ediyorum.
- Yarına kadar iyice dinlenin. Sonra bakarız.
Yerlere ve sehpaya baktığım da temizlik şartı.
- Temizlik yapmamız şart.
Demir: - Yorulmanı istemiyorum anne. Yarın eve çalışan bulurum.
- Sakın Demir. Burası bizim evimiz kimsenin girmesini istemem! Ben kendim yorulsam da kendim yapacağım.
- Tamam bir şey demedim anne.
- Hem işim yok gücüm yok oğlum, bari temizlik yapayım.
- Peki anneciğim. Ceren anneme yardım ediyorsun.
- Tamam abi yapmadığım bir şey mi sanki.
- Ceren!
- Şşt didişmeyin.
Bir süre sonra Ceren ile Demir didişmeyi bırakmıştı.
- Anne yarın Alpaslanla birlikte arkadaşımın şirketine ortak olmaya gidelim diyorum.
- Gidin de bu ne acele oğlum? Ne ara haber verdin?
- Sen gideceğimizi söylediğin gün anne. Güven konusunda sıkıntı olmasın bir zamanlar onunla da çalışmıştık ama sonrasında o buraya yerleşti. Para da sıkıntı değil. Bankam da yeterince miktar var. Birikim yaptık biz değil mi Alpaslan?
- Evet anne sıkıntı etme. Bunun da üstesinden geleceğiz.
Dedi ve üçü birden koşarak yanıma geldiler ve yanağımdan öptüler.
- Sizin için elimden geleni yapacağım, iyi bir gelecek bırakacağım sizlere kuzularım.
- Anne kuzularım ayıp olmuyor mu kaç yaşında adamız sonuçta.
- Sen benim gözümde hala çocuksun.
- Öyle olsun anam yeter ki sen sağ ol. Yanımızda dur...