KUMA

50. BÖLÜM

Mirza'nın ağzından:

Hafta içi yine gelip çatmıştı. İşlerden hiç bir şey yapamıyordum. Ne gezip, ne eğleniyordum.

Bugün yeni iş görüşmem vardı, saati de gelmişti. 

- Esra iş görüşmesine gelen veya gelenler var mı?

- Var efendim. Bir Hanımefendi var. Zamanın dolmasını bekliyorum.

- İçeri al. Müsaitim.

- Hemen Efendim.

Telefonu kapatıp önümdeki dosyaları hızlıca raflara koyup geri masama geçtim. Kapı açılmış Esra girmiş, sonra da siyah topuklu ayakkabılı birisi girmişti.

Bu. Bu Asmin'di. Canlı canlı karşımdaydı. Yaşıyordu. Yıllar sonra ilk defa görmüştüm. Biz onu toprağa koymuştuk ama nasıl yaşıyordu?

Uzun saçları gitmiş, kısa kıvırcık küt olmuştu. Hala aynıydı. 18 yıl önceki Asminle aynıydı. Bir insan hiç değişmez miydi?

- Çıkabilirsin tatlım.

Ben şaşkınlıktan öylece bakakalmıştım. O ise sekreteri dışarı çıkartıyordu. Kendime çeki düzen verip karşısına geçtim.

- Sen. Ne arıyorsun burada?

- Aa Mirza. Geldiğime sevinmedin mi?

-Sen öldün. Bu gerçek olamaz!

Onu ben öldürmüştüm. Cenazesine bile gitmiştim. Nasıl yaşardı? Bu rüyaydı değil mi?

- İş mi konuşalım yoksa geçmişi mi Mirza? Hangisini seçersin?

- Neden buradasın Asmin? Ne işin var burada onu söyle.

- Yeni ortağın benim Mirza.

Gülüp geçmiştim.

- Fazla vaktim yok Asmin. Derhal burayı terket!

- Sekreterini çağır.

Odadan çıkıp sekreterin yanına gittim.

- Dosyayı ver Esra! Kimseyi içeri alma!

Dosyayı alıp odaya geri geçtim. Dosyada Asmin Aslanbey yazıyordu. Bu nasıl olabilirdi? Buralara nasıl gelmişti? Dosyayı elimden alıp masaya fırlattı.

- Ne soracaksan sorabilirsin. Dosyaya bakmana gerek yok. Dosyanın sahibi karşında.

- Ne istiyorsun?

Gülerek cevap verdi.

- Ölmeni.

- Bu işin içindeki kişi kim? Sen sen nasıl kurtulabilirsin?

- Hatırlatayım. O odadayken sen benimle dalga geçiyordun, şimdi de geçsene.

"FLASHBACK":

Odamda uzanmış bilgisayarımla ilgilenirken, Asmin de dolabına kıyafetleri yerleştiriyordu. Şimdi de yanıma gelip bilgisayarıma bakıyordu.

- Bunlar ne Mirza?

- Anlamazsın Asmin. İşine devam et.

- Neden anlamayayım söylersen anlayacağım belki.

- Uzatma. Şirketle ilgili şeyler.

- Beni çok küçük görüyorsun Mirza Efendi. Senden kurtulduğum vakit neler yapacağımı bilemeyeceksin.

- Benden kurtulmak ha?

- Evet göreceksin. Bu günleri sana hatırlatacağım. Sana acıya acıya bakacağım. Kadınlar anlamaz deyip geçtiğin şeylerin hepsini sana göstereceğim. Zamanını bekle sadece zamanını. Güçlü tarafımla yıllar sonra karşılaşacaksın.