Şirin'in ağzından:
Gelmişti işte yine dün ki gibi. Beynimi laflarıyla durduran adam. Yanında da bir kız kardeşi vardı . Annesi de gelmişti yanlarında.
Ben gitmemek için elimden geleni yaparken Azra ise hazırlanmış kuşanmış benim hazırlanmamı bekliyordu.
Odanın kapısı çalmıştı ama ses yoktu. 'Gel' demekle yetindim.
Berfin:
- Merhaba dün tanışmıştık. Abim sizi bekliyor aşağı da hızlı gelsinler dedi.Ben:
- Merhaba. O abine söyle.Tam bir şey diyecektim ki Azra ağzımı kapattı ve söyleyeceklerimi söyletmedi ve kendisi konuşmaya başladı.
Azra:
- Sen Mirza Bey'e söyle hızlı olup hemen geliyoruz.- Peki söylerim.
Dedi ve çıktı odadan Berfin. Sinirli sinirli bakıyordum Azra'ya.
- Sen kafayı mı yedin laf söylemek de ne? Kim olduğunu bildiğin halde neden sinirlendiriyorsun onu?
- Evet yedim dün geceden sonra. Kim olduğunu da biliyorum artık. Zorbanın teki, psikopat, acımasız bir adam.
Kapı birden açıldı ve o girmişti. Benim dilim tutulmuştu öylece. Duymamasını diliyordum inşallah da öyledir.
Sinirli sinirli bana bakıyordu. Azra'yı fark edince sakinleşmişti hemen.Mirza:
- Hanımlar sizi bekliyoruz hazırlanmanız bittiyse.Azra:
- Yeni bitmişti Mirza Bey biz de aşağıya inecektik.- Her neyse hadi geç kalmayalım.
Dedim ve aşağıya indik. Ben hangi arabaya bineceğim diye telaşa kapılırken arkamdan bir ses 'öndeki arabaya geç ve ön koltuğa bin.' demişti tabiki de bu ses Mirza'ya aitti. Bana bir şey yapamaz havasındaydım. Sinirli sinirli bakmıştım ona. Arabama bindim. O da binmişti.
Mirza:
- Hoşgeldin güzelim arabama. Bugün enerjiniz yerinde çok belli. Laflar hava da uçuşuyordu içeride ben gelmesem devam edecektin.Ben:
- Hiç hoşgelmedim malesef. Enerjim de yerimde. Evet yalan mı öylesin. Acımasızsın, psikopatsın, zorbasın.Dedim ve o an beni öptü. Evet yanlış okumadınız öptü.
Ben şaşırmış bir şekilde kendisine bakarken o ise 'zafer bende' diye bakıp gülümsüyordu.
- Sen ne yaptığını sanıyorsun? Beni öpmek de ne demek?
- Neden öpemez mişim? Nişanlım oldun dün hatırlatayım.
Doğruydu nişanlımdı ama öpmesi gerekmezdi.
- Nişanlım olman öpmeni gerektirmez!
- Her istediğini alan adama mı söylüyorsun bunu.
Susmuştum çünkü her istediğini alıyordu yavaş yavaş.
- Daha fazla seninle uğraşamayacağım.
Bir alışveriş merkezinin önünde durmuştum. Onu beklemeden indim ve annemle Azra'nın gelmesini bekledim. Onlar da arabadan yeni inmişlerdi. Yanlarına gitmek istedim ve kolumu sıkan bir el engel olmuştu. Tabiki de Mirza'nın eliydi.
- Yanımdan ayrılmayacaksın.
Göz devirerek 'peki' demiştim. Azra da bir şeyler olduğunu sezmiş yanımda bitmişti hemen.
Sonra içeriye girdik ve annem ve onun annesi ilk olarak kuyumcuya girmişlerdi. Beni de peşlerine sürüklemişlerdi. Mirza da bu duruma bir şey diyememişti ben de içimden sevinç çığlıkları atıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUMA
Novela JuvenilMirza ilk eşiyle yağmurlu bir gece de tanışmıştı. Sanki bu bir kurmaca oyundu. Tanışmasıyla evlenmesi bir olmuştu. Hayatı zorluklarla atlatacaktı. Ama. Ama kuma çıktı. Ailesinin zorla istediği kuma. O kuma hayatları değiştirmişti. O bebeği Aslanb...