18. BÖLÜM

10.6K 290 53
                                        

Sizi kıramadım ve bölüm hazırlamaya koyuldum ve bölüm hazır...

Asmin'in ağzından:

7 ay geçmişti ve bebeğimin doğmasına az kalmıştı. Bu 7 aylık süreçte yaklaşık 2 aylık sürecinde Aslanbey konağında kaldım. Boran baba orada kalmamı zorunda kılmıştı. Laflar dönüyordu. Koskoca Mirza Ağa kumasını babasının evine yolladı diye Boran baba bu söylentilere dayanamayıp konağa geri döndürdü.

Mirza bu fikire olumlu bakmasa da babası ona da zorunlu kıldı. Bebeğime sahip çıkmasını onun başına hiç bir şey gelmeyecek diye tehditler savurmuştu. Mirza Ağa'nın herkese sözü çıkarken babasının yanında azarlanmaktan seslenemiyordu. Babası ne derse o oluyordu ve oldu da. Bu süreçte de Mirza geceleri gelmedi. Bana her sorduklarında Mirza'nın bana savurduğu tehditler yüzünden yalan söylüyordum.

Her gün "Gece geç geldi, erken çıktı. " diyordum. Demek zorundaydım. Bebeğim için susuyordum. Her şeyi göz ardı ediyordum...

Yine kalktığım da yatağın diğer tarafi boş ve düzenli bir şekilde uyanmıştım. Karnım baya şişmişti ve bebeğimin doğmasına da 1 hafta vardı. Her şeyi tam takır hazırdı.

Üstüme salaş bir saks mavisi bir elbise ayağıma da beyaz bir babet giydim. Aşağıya merdivenlerden indim. Çalışanlar masayı hazırlıyordu. Boran baba ve Nujin anne bir şeyler konuşuyorlardı aralarında.

Mirza da onların arasına girmeyip öylece onları dinliyordu. Ben masaya doğru geçince Mirza'nın yanına geçtim.

Nujin anne ve Boran baba konuşmalarını yarım bırakmışlardı.

- Gelinim nasılsın?

- İyiyim Boran baba.

- Torunum da iyi değil mi?

- İyi iyi baba.

- 1 haftası kaldı torunumuzun gelmesi Bey.

- Allah'a şükürler olsun. Yıllar sonra bu konak bebek sesiyle dolacak.

- Öyle Bey.

Ben seslenmeyip yemeğimi yemeğe devam ettim.

Yemeğimi yedikten sonra kalkmak için yeltendim.

- Sizlere afiyet olsun. Ben odama gidiyorum.

- İyi kızım git bakalım.

Dedi Nujin anne.

Odama geçtiğim de yatağa geçtim ve başımı yatağın başlığına koyup bebeğimi düşünmeye başladım. Karnım da sancı da başlamıştı.

Adı Hazar olucaktı. Boran babasının isimi konulacaktı. Biz daha doğrusu ben karar vermeden hemen Hazar olucak demişlerdi. Ben de susmak zorunda kaldım.

Birden kapı açıldı gelen Mirza'ydı.

Mirza:
- Kalk şu gömleklerimi ütüle.

Ben:
- Mirza sancım var sonra yapayım.

- Sonra olmaz şimdi yap. Hadi hemen!

Diye bağırmıştı.

İşte yine başlamıştı çilem.

Mecburen yerimden sancım da olsa kalktım ve ütüyü getirdim masasını dikkatlice getirdim ve yavaş yavaş ütüye başladım. Hem gözyaşlarım damlıyor tutamıyor bir yandan da saklamaya çalışıyordum.

Mirza da oturmuş bilgisayarla bir şeyler yapıyordu.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
KUMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin