Mirza ilk eşiyle yağmurlu bir gece de tanışmıştı. Sanki bu bir kurmaca oyundu. Tanışmasıyla evlenmesi bir olmuştu. Hayatı zorluklarla atlatacaktı.
Ama.
Ama kuma çıktı. Ailesinin zorla istediği kuma. O kuma hayatları değiştirmişti.
O bebeği Aslanb...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sinirli sinirli oturdum. Seslenmedim o da konuşmaya devam etmedi. Dolabına yöneldi eşya bakıyordu.
Bu kızın derdi neydi? Benden ne istiyordu artık?
- Derdin ne Şirin?
- Söylememi çok mu istiyorsun?
- Evet söyle. Neymiş bakalım.
- Ölmeni. Öl artık öl de kurtulalım bizde.
Güldüm. Sadece güldüm. Şirin de benden bunu beklememişti ve ayrıca şaşırmıştı.
Belimden silahı çıkartıp elini tutup eline bıraktım.
- Al. Yap hadi. Daha yeni söylediğin şeyi yap. İkimiz de kurtulalım. Ben mezara sen hapise. Ne güzel plan değil mi? Peki ya oğlum o ne olacak? Annesi hapiste babası mezarda. Kim bakacak ona. Söylesene. Susma! Konuş. Hadi dök içini.
Susuyordu ve gözlerinden yaşlar akıyordu.
- Hadi ortam müsaitken yapıver bitsin. Bende kurtulurum bu hayattan.
Öylece bakıp ağlıyordu.
- Yapsana artık!!!
Diye bağırdım ve beni umursayarak silahı doğrulttu.
- Oldu mu? Yapıyorum. Bunu oğlum için yapıyorum ki gelecekte iyi bir hayatı olsun diye.
- Sık. Hadi sık. Bekleme.
Göz yaşlarını sildi ve tetiğini çekmeye hazırlanıyordu.
Niyeti ciddiydi. Göz göre göre vuracaktı. Acımadan vuracaktı. Haklıydı. Hem de çok haklıydı.
Tetiği çekti ama içinde kurşunu yoktu. Bunu düşünmeyecek değildik ya.
O şaşırmış vaziyette silaha bakıyordu bende gülerek ona bakıyordum. Bakışlarına bana döndü.
- Demek bu kadar nefret ediyorsun ki? Öldürmeyi göze aldın. Delirmişsin sen.
- Evet sen ve o ailen delirtti beni. Hem de o kadar çok içimde sana karşı nefret var ki ancak ölürsen içim o zaman soğurdu. Ama oyun oynadın bana. Öyle olsun. Bir dahakine ben kendim kurşunlu silah bulurum.
- Bul. İstediğin kadar ama ya o içindeki sevgi o ne olacak?
- Ne sevgisinden bahsediyorsun?
Yanına yaklaşıp silahı elinden alıp belime geri koydum. Daha çok yanına yaklaştım.
- İkimizde biliyoruz Şirin. Hala seviyorsun.
- Sevmiyorum.
Daha fazla uzatmamıştım. O da uzatmadı.
- Tamam sevmiyorsun. Hadi yatalım.
- Bizimle yatmayı düşünme hiç. Koltuk seni bekler.