51. BÖLÜM

2.7K 81 46
                                    

Şirin'in ağzından:

Devran'ın düğün günü gelip çatmıştı. Evi telaş sarmıştı, Demir'le Alpaslan Devran'ın yanında olurken, Asya ile de Ceren gelinimiz olan Aslı'nın yanındaydı. Mirza zaten Azad abinin yanındaydı. Bizde Hanımlar olarak eve gelen misafirleri ağırlıyorduk... 

Zaman su gibi akmıştı, hazırlanma vakti gelmişti. Saçımı ve makyajımı kuaföre gidip yaptırmıştım. Elbisem ise bize yakışan bir parça diktirmiştim. Zümrüt yeşili rengini seçmiştim. Saçlarımı da arkadan topuz yaptırmış, hafif dumanlı makyaj yaptırmıştım. Siyah topuklu ayakkabımı giyerek siyah taşlı çantamla uyumlu olmuştum. Mirza'nın özel yaptırdığı kolyemi de takmıştım.

Hazırlanıp aşağıya inmiştim. Ceren de gelmişti.

- Kızım.

- Anneciğim ne kadar güzel olmuşsun.

- Sen de kızım kuğular gibi olmuşsun.

- Herkes hazır mı?

- Hazırlar herhalde yengen nerede?

- Bilmiyorum anne görmedim. 

- Aç mısın?

- Ben de tam soracaktım yemek var mı diye?

- Var mutfağa geç kendine hazırla.

Kızımla konuştuktan sonra Çiğdem ablayı aramaya çıktım. Bir kaç yere baktım ama bulamamıştım. Kendisini koridorda telefonla konuşurken bulmuştum. Telefon konuşmasını bitirmesini bekledim.

- Misafirler gittiler mi?

- Gittiler abla. Gidiyor muyuz?

- Evet evet. Azad'lar kapıdalarmış.

Başımı sallayıp Nujin annenin yanına salona gittim.

- Anne gidiyoruz.

- Geldiler mi oğlanlar?

- Geldiler anne geldiler kapıdalar.

Ceren'in yanına mutfağa geçip etrafı toplayıp askılıkların oraya geçtim. Evdekiler dışarı çıkıyordu. Mirza da eve girmişti.

- Ee yemek yemeyecek miyiz?

- Ne yemeği Mirza? Düğün yerine gidiyoruz.

- Beni düşünen yok ki. Mirza zıkkım yesin.

Omzuma siyah ceketimi alıp evin kapısını kitliyordum.

- Sen de dışarı da dolanacağına eve gelip yemek yeseydin Mirza.

- O kadar karının içinde ne işim var?

- O zaman yeseydin.

- Tamam tamam hemen laf hazır.

Mirza laf yetiştiremeyeceğini anlayıp susmuştu. Arabaya doğru gidiyordu bende arkasından ilerliyordum. Mirza şöför koltuğuna geçmişti, bende yanına geçtim. Ceren de arkaya geçmişti ve mekana doğru yola çıkmıştık...

Mekan Kır düğünü olacaktı. Açık havada yapmak istemişlerdi. Mekana gelmiştik ve bize ayrılan yere geçip oturmuştuk. Ceren lavaboya gideceğini söyleyip yanımızdan ayrılmıştı. 

Çiğdem abla ve Azad abi gelen misafirleri karşılamak için girişe geçmişlerdi. Nujin anne, ben, Mirza kalmıştık. Nujin anne karşımıza geçmişti. Mirza'yla oturup konuşuyorduk.

- Çok güzel olmuşsun.

Böyle sözleri duyunca hep utanıyordum, kaç yıl geçse de hala da utanıyordum. Kısa cümleler kurup kapatıyordum. Ama Mirza ise hemen kurcalıyordu.

KUMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin