Şirin'in ağzından:
İsteme ve nişan günü itibaren 2 hafta içinde olmuştu her şey hazırdı dün de kınam olmuştu. Yarın da düğünüm olucaktı. Resmi nikâhı ve imam nikahını 3 gün önce kıymıştık.
Bugün de dinlenmiştim bütün gün. Şimdi de uyku vaktiydi ve hemen uykuya daldım...
Sabah birinin bağırışıyla uyandım. Bağıranı tanımıyordum bile. Gözlerimi açtım ve kim olduğuna baktım. Tabiki de Mirza'ydı.
Sabah sabah ne işi vardı bunun burada? Hemen kendime çeki düzen verdim. Üstüm, başım, yatağım dağınıktı. İlk bana baktı sonra da gülmeye başladı.
- Ne gülüyorsun hem niye geldin sen sabah sabah?
- Hiç öylesine gülüyorum. Gelinliğini getirdim hem sana bakayım dedim.
- İyi yaptın getirdiğine göre gidebilirsin.
- Aa nişanlım bugün düğünümüz var hatırlatayım hazırlanmaya başlamalısın.
- Sen gidersen başlayacağım.Dedim ve görüşürüz diyip gitti. Ben de üstümü değiştirip elimi yüzümü yıkayıp aşağıya indim ev curcunaydı teyzemden tutun uzaktaki akrabalar bile vardı. Hepsine hoşgeldiniz dedikten sonra kahvaltıya oturdum ve yemeğe başladım. Hızlı hızlı yedim ve odama çıktık Azra'yla. Hazırlanmaya başladım. Gelinliğimi giydim. Gelinliğim çok zarifti. Kabarıktı hafif yandan askılıydı.
Saçımı da düz altan toplattırıp bombeli at kuyruğu gibi yaptırdım.
Makyajımı sade bir şeyler istedim hafif ağır makyaj yapmışlar ama yaptığında çok beğenmiştim.
Ayakkabı da en beğendiğim ayakkabıyı giydim.
Artık hazırdım kendi parfümümü de sıktım sabah hazırlanmaya başlamamıştım ki öğlen sonuna geliyordu. Sıra hazırlanma da Azra'daydı. O da hazırlana kadar akşam olmuştu ve tabiki ben acıkmıştım annem bir şeyler yapmış getirmişti ve yemiştik.
Artık gitme vakti diye düşünmüştüm. Yavaş yavaş hazırlandım. Hazırlandıktan sonra vedalaşmak için babamı çağırdılar.
Herkes odama doluşmuş vedalaşmamı bekliyordular.
Babam gelip sarıldı ben daha çok sarıldım. Ağladım hemen. Babamın da gözleri yaşlıydı. İlk kuşağımı bağladı.
Babam:
- Kızım ne zaman istersen sana kapımız açık. Ne zaman istersen gel. Her zaman saygılı ol herkese karşı. Karşı gelme kocana. Her zaman alttan al. Dinlemeden bir işe kalkışma.Ben:
- Tamam babacım sana söz veriyorum ki hepsine uyacağım. Ara sıra ziyaretime de gelin.Sonra bir kez daha sarıldım babama. Sıra anneme geldi. Annemle de sadece sarıldık. Çünkü biliyordu ne yapacağımı nasıl davranacağımı.
Sonra aşağıya indirdi babam beni. Mirza'ya teslim etti beni. Mirza incitmeden arabaya bindirdi ve düğünün yapılacak yere gittik. İlk dansımızı yaptık ve oynamaya başladık. Geceye kadar sürmüştü düğünümüz. Bazen oturuyorduk Azra'yla bazen de oynuyorduk.
Düğünün sonuna gelmiştik ve babamla anneme veda ettim ve konağa geçtik...3 AY SONRA:
Düğünümüzden üstünden 3 ay geçmişti. Mutluyduk ikimizde. Evliliğimiz güzel gidiyordu.
Doktorluğumu bir kaç ay durdurmuştum mecburen. Mirza'yla hiç konuşamamıştım. Bu konu da tartışacağımızı bildiğim için açmıyordum.
Bu ev çok kalabalıktı. Mirza'nın bir tane de abisi varmış 2 tane de çocukları vardı.
Mirza'nın 2 annesi vardı biri öz biri de üveydi. Öz olanın adı Nujin üvey olanın adı da Leyla'ydı. Mirza'nın kendi annesi bu konağa kuma olarak gelmek zorunda kalmış çünkü Leyla annenin oğlu olmamış ama bir kızı varmış Mirza'nın ablasıymış ama bu konağa bazen gelip gidiyordu çünkü evliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUMA
Teen FictionMirza ilk eşiyle yağmurlu bir gece de tanışmıştı. Sanki bu bir kurmaca oyundu. Tanışmasıyla evlenmesi bir olmuştu. Hayatı zorluklarla atlatacaktı. Ama. Ama kuma çıktı. Ailesinin zorla istediği kuma. O kuma hayatları değiştirmişti. O bebeği Aslanb...