Bölüm 29 •Anne•

42.3K 3.3K 1.8K
                                    

Merhabaa BİG ailesinin biricik okuyucuları, nasılsınız? 🙋‍♀️

Bir sonraki bölümü muhtemelen 10 Şubat'ta atacağım. Çünkü Barbaros'un doğum günü o gün. Dolayısıyla yaklaşık 6 günlük bir ara var, bu yüzden bölümü 2000 kelimeden fazla yazdım.

Araya başka bölüm atamam gibi çünkü şehir dışında olacağım.

Keyifli okumalar diliyorum sizlere ⭐

                           🔱 🔱 🔱

Elimdeki naif kolye ve notla bir an kalakaldım. Ah be Barbaros, kim seni bu hale getirdi? Biliyordum, içinde aslında hayata ve insanlığa kırılmış yaralı bir çocuk vardı sadece değil mi?

Gözüm biraz uzakta kalmış olan odasının kapısına gitti. Yüzümde buruk da olsa bir tebessüm yer edinmişti. İyileşiyordun Barbaros, aksini düşünsen bile bana da tedaviye da alışıyordun.

Kolyeyi ve notu tekrar çantama attım. Beyza'ya da gecikeceğime dair kısa bir mesaj attıktan sonra MR odasına doğru gitmeye başladım. Sonuçlar çıkmış olmalıydı.

Birkaç dakika sonra Taha görüş açıma girmişti bile.

"Merhaba Taha, MR sonuçları için gelmiştim ben. Çıkmıştır herhalde değil mi?"

"Tabi çıktı çıktı, iki dakika otur sen şuraya, hemen getiriyorum." diyerek beni arkada çekimin yapıldığı kucuk odasına davet etti. Birkaç kağıt karıştırırken sanırım sonuçları arıyordu.

"Barbaros Demirkan'dı değil mi? Al bakalım."

Sonuçlara doğru uzanırken "Evet teşekkür ederim." dedim.

Taha da karşıma oturdu: "Nasıl gidiyor, bir gelişme var mı? Yani tabii ki hasta gizliliğine önem veriyorsunuz biliyorum ama Emir senin için endişeleniyor gibi duruyor. Kendini fazla zorlayıp yormanı istemez."

Emir'in beni düşünmesi güzel bir şey olabilirdi ama bir yandan bu kadar üstüme düşmesi beni rahatsız etmişti. Ne bekliyordu ki, bu mesleği yaparken yan gelip yatmayacağım kesindi. Bunu bilerek seçmiştim. Şimdi aman yorma kendini tarzı bir düşünce bana çok saçma geliyordu. Neden doktordum ki o zaman, yatmak için mi? Bu kadar endişeye ve abartıya gerek yoktu.

"Endişe etmesine gerek yok, önceden de dediğim gibi Barbaros ya da herhangi bir hasta beni yormuyor. Yorsa bile dert değil, ben bu mesleği her şeyi göz önüne alarak seçtim. Bu tarz endişelerin beni durdurmayacağını bilmesi gerekiyor. Halimden memnunum."

"Tabi orası öyle ama sana değer verdiği belli. Yoksa herkes için bu kadar uğraşmaz. Gerçi geçen geldiğinde de anlamıştım, mesleğine aşık birisin."

"Öyle de denebilir."

"Ama anlamadığım, psikoloji ilgini çekiyorsa neden psikiyatrist olmak istedin? Yani psikolog da olabilirdin, 6 yıl tıp okumana gerek kalmazdı."

"Psikolog ve psikiyatrist farklı şeyler ama. Toplumda bu ikisi çok karıştırılıyor, aynı meslekler sanılıyor. Dediğin gibi psikolog olmak için psikoloji okusam yeterdi ama ben doktor olup daha ağır vakalarla ilgilenmek istedim. Psikologlar hastane dışında okul gibi diğer kurumlarda da çalışıp isteyen herkese danışmanlık hizmeti verebilir. Ama psikiyatrist olunca aynı zamanda doktorsundur ve farklı olarak ilaç yazma yetkin de vardır. Danışmanlığın yetmediği daha ağır vakalarla ilgilenirsin. Barbaros gibi bir hastayla karşılaşma şansım olamazdı mesela."

"Farkı olduğunu bilmiyordum ben de. Hep de derdim madem tıp okuyorsunuz psikiyatri niye, gidin cerrah vs olun diye. Eh doktorları anlaması zor. Ama şimdi kafama oturdu."

Bana İyi GelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin