Bana İyi Gel

Bölüm 5 •Gece Vardiyası•

Buyurunuz yeni bölüme canlar, umarım seversiniz ⭐
.
.
.
.
.
Canan hemşireyle konuşmamın ardından apar topar giyinip odamdan çıktım. Beyza hala filmini izlemekle meşguldü. Giyinik ve aceleci bir şekilde beni dış kapıya doğru adımlarken gördü.

-Aa Gülce, gece gece nereye? Bir şey mi oldu ?

-Hastaneye bir vaka gelmiş de, adam sanırım hala kaza şokunda. Konuşturamamışlar. Nöbetçi psikiyatrist de olmayınca beni çağırmışlar. Hastaya bakmaya gidiyorum.

-Anladıım. Geçmiş olsun. Seninki de zor iş be kızım. Neyse oyalanma, hadi bekletme hastayı koş koş.
Diyerek elleriyle bana 'kış kış' yaptı.

Hey Allahım sanki köpek yolluyor.

-Tamam tamam gittim. Bekkeme beni, geç gelebilirim. Görüşürüz.

Beyza da görüşürüz anlamında kafasını sallayarak filmini izlemeye devam etti.

Dışarı çıkınca yüzüme birden çarpan soğukla beraber uyku muyku kalmadı zaten. Ama temiz hava iyi gelmişti. Seviyordum havanın bu doğal kokusunu. Ki hastanede de dinç olmam gerekiyordu. Uykulu bir doktoru kimse istemezdi.

Koşar adım arabama varıp mümkün olduğunca hızlı hastaneye doğru sürmeye başladım. Zaten ev çok uzak değildi yaklaşık 25 dakikaya varmıştım.

Her zamanki girdiğim kapının aksine hastane acilinin oradan içeri girdim. Genelde ilk müdahale burada yapılırdı. Ki hasta ifade verecek kadar iyiyse büyük ihtimalle burada müşahede altında tutuyorlardır.

Girer girmez beni Canan hemşire karşıladı.

-Gel Gülce gel. Polisler de şurada bekliyor. Hala düzgün bir iletişim kuramadık. Bir sen ilgilen.

-Hastanın bilgileri neler?

-İsmi Ertan Eroğlu. 43 yaşında. Eşini, annesini ve babasını yemeğe götürmüş. Ama dönerken karşıdan gelen aracı göremeyip kaza yapmışlar. Eşi yoğun bakımda. Annesini maalesef kaybettik. Babasının da durumu şimdilik iyi ama uyutuluyor.

-Anladım. Peki beyin tomografisi çektiniz mi? Belki kaza sonrası algılama ve konuşmayla ilgili bölgelerde hasar oluşmuştur.

-Tomografi sonucu temiz. Diğer doktorlar sadece psikolojik olduğunu söyledi.

-Tamam o zaman Canan Abla. Hasta nerede kalıyor? Gidip bakayım.

Eliyle sarı müdahale odalarının olduğu kısımdan kenardaki yatağı gösterdi.

Onaylar anlamda başımı salladım ve hastanın yattığı kısma gittim.
Yavaşça duvar niyeti gören örtüyü çekip hastayı görmeye çalıştım.

Yüzünde ve elinde biraz çizikler vardı. Başını da sargıyla sarmışlardı. Dizlerini kendine doğru çekmiş, başını da dizleri arasına almış adeta saklanıyordu.

-Ertan Bey, çok geçmiş olsun.

Tepki vermesi için biraz bekledim. Ama sonuç olumsuz olunca devam ettim.

-Ciddi bir kaza atlatmışsınız. Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

Yavaşça başını bana doğru kaldırdı.

-Öldü.

Öldü mü? Annesinden bahsediyordu?

-Anlayamadım, neyi kastettiniz?

-Öldü.

- Annenizden mi bahsediyorsunuz?

-Öldü.

Ah pekala en azından bir kelime de olsa iletişim kurmuştuk. Ama zavallı adam hala ölüm haberinin şokundaydı.