Bölüm 45 •Nefes•

41.6K 3.3K 3K
                                    

Barbaros ve çocuklar önden gitmişken arabayı kilitleyip ben de hemen peşlerine takıldım. Akvaryumdan içeri girince bilet kısmında çoktan sıraya girdiklerini fark ettim. Barbaros kalabalıktan kaçınmak için Ceren'i kucağına almış tek eli onu taşırken tek eliyle Kerem'in elini tutuyordu, Eren de Barbaros'un tişörtüne tutunmuştu. Bir gözü de Ali ve Eren'in üzerindeydi. Uzaktan 4 çocuk ve Barbaros bir o kadar komik bir o kadar da renkli bir kare oluşturuyordu. Normalde insanlara karşı temkinli ve soğuk yaklaşsa da kesinlikle çocuklara karşı çok iyi ve düşünceliydi. İleride eminim ki çok güzel bir baba olurdu.

Kalabalıkta onları kaybetmemek adına hızlıca yanlarına ilerlerken geldiğimi fark eden Kerem Barbaros'un elini bırakıp "Aaa Gülce abla da geldi." Diyerek benim elimi tutmuştu. Barbaros'un boşta kalan elini fark eden Eren hemen tişörtü bırakıp Barbaros'un eline yapıştı. Eh çocuklar da Barbaros'u epey sevmiş ve alışmışlardı.

Gelmemle beraber Barbaros'un gözleri hafif bana kaysa da sonra bilet fiyatlarına bakmak için panoya doğru ilerlemeye devam etti. Ben ve Kerem de arkasından gelirken Ceren Barbaros'un kucağında başını onun boynuna gömmüş, halinden memnun görünüyordu.

"Aaa zaten 6 yaş ve altındaki çocuklar için akvaryum ücretsizmiş. Sadece ikimiz için bilet parası ödesek yeterli." dediğimde Barbaros da kısaca 'Hmm'layarak cevap vermişti. Hala çok sessiz ve düşünceli olması gözümden kaçmasa da şimdilik sorgulayacak uygun ortamda değildik.

Bilet gişesine yaklaşınca görevli kadın bize göz attı, hafif gülümseyerek: "Çocuklarınız kaç yaşında? Eğer 6 yaş ve altıysa ücretsiz girebilirler. Bunun yanı sıra anne ve baba için de indirimli aile paketlerimiz var. Tam bilet üzerinden de indirim uyguluyoruz." Dedi.

Şu anki görüntümüz tam bir aileyi andırsa da yanlış anlaşılmayı düzeltmek için konuşacakken Barbaros az önce Eren'in elini bırakmasından faydalanıp boşta kalan tek eliyle benim elimi tutup hafif havaya kaldırdı. Birleşen ellerimizi görevli kadına gösterip: "Ah evet çocukların üçü 4, en büyüğü 6 yaşında. Ona göre aile paketi üzerinden bir ücret söylerseniz iyi olur." Dedi.

Artık Barbaros'un toplum içindeki insan ilişkilerinin olumlu olmasına şaşırmıyordum. Sosyopat desek bile bazen korkutucu olacak derecede iyi insan ilişkilerine sahipti. Ama birkaç kere rol olarak da olsa şu çift olma işine hala şaşırıyordum ve alışamamıştım. Büyük ihtimalle indirimden yararlanmak için öyle demişti. Bu yüzden onu bozmadan ben de kadına gülümseyerek başımla onay verdim. Kadın karşısındaki mutlu aile tablosuna çabuk kanmış olacak ki aynı tebessümle bize bir fiyat söyledi ve ona göre biletlerimizi alıp gişeden ayrıldık.

Biletleri almamıza rağmen Barbaros hala elimi bırakmamıştı. Başından beri bizi yakından takip eden Ali'yse kıs kıs gülüyordu. Barbaros'u bozmamak için bir şey demeyip beni içeri sürüklemesine izin versem de elimde hissettiğim sıcaklık hoşuma gitmişti. Ali'yse sürekli bir bana bir elimize bakıyordu. En sonunda dayanamamış olacak ki Barbaros'a: "Baba çıkışta bize dondurma da alır mısın?" dedi.

Barbaros hala fark etmeden elimi tutarak yürürken dalgınlığına gelmiş olacak ki direkt "Olur bulursak alırım." dedi.

Aradan 3 saniye sonra fark etmiş olacak ki bir anlık durdu ve Ali'ye dönerek: "Az önce ne dedin sen bakayım velet?"

Ali yine şirin ama sinsi olduğunu sandığı gülümsemesiyle cevap verdi: "Aaa babacığım insan evladına velet der mi, çok kabasın. Anne umarım babam seninle de böyle kaba konuşmuyordur."

Barbaros kısılan gözleriyle Ali'ye bakarken: "Ne saçmalıyorsun pastAli, 6 yaşında olduğuna emin misin? Bu yaşta senin Pepe gerçek olmadığı için ağlaman falan gerekiyordu. Aklın nerede hep senin? Tom ve Jerry'ye erken yaşta başlasaydın böyle olmazdı tabi."

Bana İyi GelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin