"Barbaros, o adam kimdi?"
Ben meraklı bakışlarla Barbaros'a bakmaya devam ederken o da koltukta oturmuş sakinleşmeye çalışıyordu.
Bakışları bana dönerken kollarını dizlerine yaslamış, başını da elleri arasına almıştı.
"Cidden doktor hiçbir şey sormasan olmaz mı?" diyip sesli bir iç çekti.
Düşüncelerini toparlaması için onu biraz rahat bıraktım. Hem geçenki olay bir de üstüne bu. Son birkaç günde psikolojik olarak iyice yorulmuş olmalıydı.
"Cidden ne duymak istiyorsun?"
Bana hitaben konuşmaya başlayınca tekrar ona döndüm.
"Barbaros sence bu normal mi? Adam buraya kadar gelip neler diyor? Senin hayatında olumsuz bir yeri olduğu belli. Kimdi o, seni tehdit falan etmiyor değil mi?"
"Çalıştığım yerin sahibi."
Çalıştığı yer mi? Barbaros'un iş hayatı ile alakalı bunca zaman hiçbir şey duymamıştım. Nasıl bir yerde, ne tür bir iş yapıyordu ki?
"Çalıştığın yer neresi ki ve ne iş yapıyordun?"
Ellerini saçlarının arasından geçirdi.
"Pekala sanırım cidden her boku yine sormaya başladın.""Barbaros lütfen. Bana destek çıkar mısın bu konuda?"
"Gereksiz bir iş işte!"
"Nasıl gereksiz bir iş Barbaros!? Ne yaptırıyor o adam sana, rahatsız ediyor değil mi?"
Yine öfkeyle ayağa kalkıp bana doğru bağırmaya başladı.
"Kapasana çeneni! Çok mu ilgilendiriyor seni!? Her şeyi bu kadar zorlaştırmak zorunda mısın? O boktan adamla tanışmam bile senin yüzünden olmuşken hem de!"
Ne! Benim yüzümden derken, ne diyorsun Barbaros?
"N-nasıl benim yüzümden Barbaros? O adamı hayatımda ilk kez görüyorum. Ne demek istedin?"
Barbaros durduk yere yalan söyleyecek biri değildi. Ama dedikleri yüzünden ben aklımı kaçıracaktım. Nasıl bunların sorumlusu ben olabilirdim ki? B-bu imkansızdı. Altında ne tür bir olay vardı?
İşaret parmağını bana doğru kaldırıp hiddetle sallamaya başladı.
"Sana dedim doktor, sana daha önce de dedim! Kaybolunca kendi kendime buldum yolumu, ama bu yol iyi mi kötü mü soylemedim. Beni tek başıma bırakıp yolları öğrenmeye mecbur eden sendin!"
Ellerimi şakaklarıma koyup hafifçe ovuşturdum. Anlamıyordum, cidden anlamıyordum. Neden? Hatırlamıyordum bile, ne olmuş olabilirdi ki?
"Barbaros lütfen söyle ne oldu? Ne yaptım? Hatırlamıyorum diyorum."
"Hatırlamaman normal gerçi. Senin için kısacık ve anlamsız bir şeydi. Benimse en zor zamanımda kendime dinlenebileceğim bir liman bulduğumu sandığım bir dönemdi. Her şeye bu kadar gereksiz anlam atfeden ve senden yana beklentisi yüksek olan aptal bendim!"
Bu şekilde hiçbir sonuca varamazdık. Söylememekte ısrarcıydı.
Ben de ayağa kalkıp Barbaros'a yaklaştım. Aramızda kısacık bir mesafe kalmıştı.
"Barbaros, bak bana. Gözlerimin içine bak."
Başını yerden kaldırıp gözlerime bakmaya başladı. O da bir adım atıp aramızdaki mesafeyi iyice azalttı. Bir süre hiç konuşmadan sadece öylece durduk. Ben onu, o beni anlamaya çalıştı, hiç konuşmadan.
![](https://img.wattpad.com/cover/238155533-288-k781982.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana İyi Gel
General FictionBir sosyopatı iyileştirebilir misin doktor, yoksa o sosyopat seni de mi delirtir? • Gülce Ayoğlu - Barbaros Demirkan • 🔱 🔱 🔱 Acı içindeki sesiyle ellerini makinenin yanına vururken transa girmiş gibi "İstemiyorum...