Bölüm 31 •Pasta Savaşı•

40.8K 3.6K 4.1K
                                    

Merhabalar nasılsınızz ❤️

Öhöm öhöm evet bölüm biraz gecikti kusura bakmayın. Fazla vakit bulamadım bu hafta ne yazık ki. Ama normalde ortalama 1000 kelime yazarım demiştim. Telafi olsun diye son iki bölüm de 2000 kelimeden fazla oldu. Hesapta aynı rakamları görmüş oluyoruz. Arada böyle birleştirip haftada bir de atabilirim .

Veee elifnuraktoprak kendineyazarrrrrr biskiremlidudak 'nin bu hafta doğum günüydü. Hepinizin doğum günü kutlu olsun canlar. İyi ki doğdunuz

İyi okumalar dilerim 🌿

🔱 🔱 🔱

Barbaros'un mumu üflemesinden sonra pastaları kesip hep beraber yemiştik. Eren, Kerem ve Ceren pastalarını yedikten sonra kendi odalarına çıkmışlardı. Ali'yse Barbaros'a inat yapar gibi yanımızdan ayrılmıyordu. Barbaros kulağına ne demişti bilmiyorum ama bekçi gibi gözlerini Barbaros'a dikmiş bizi izliyordu.

Barbaros elindeki bitmiş tabağı masaya bırakıp hala onu izleyen Ali'ye baktı. Eliyle Ali'nin kafasından tutup hafifçe ittirdi.

"Şş çocuk çok yakınsın. Uzaklaş biraz."

Ali yine kollarını göğsünde birleştirip savunma pozisyonuna geçti.
"Olmaz, gözümü üzerinden ayıramam. Bora'nın emaneti Gülce ablaya sahip çıkmalıyım."

"Sen önce kendine sahip çık. Ne emanetmiş be! Sana üzücü bir gerçek bücürük, Gülce Bora'yla evlenmeyecek."

"Yalan söyleme! Gülce abla sana kalsın diye böyle söylüyorsun."

Ali hızlıca bana döndü ve: "Gülce abla şuna bir şey söyle. Sen Bora'yla evleneceksin değil mi? Buna bakacak kadar kötü olamazsın."

Şu an buna ne cevap verebilirdim ki cidden. İkisinin de gözleri bana keskin keskin bakarken panikle cevap vermeye çalıştım.

"Şey Ali'cim nasıl desem, Bora biraz küçü-"

Birden Barbaros'un gözünde yine o şeytani pırıltıları gördüm. Ben daha ne olduğunu anlamadan Barbaros koltukta yanıma doğru kayıp kolunu omzuma attı ve başımı omzuna doğru yasladı.

"Gülce, hayatım boş ver. Kendini daha fazla saklamak için zorlama. Ali çok zeki bir çocuk, aramızdaki ilişkiyi çoktan anlamış bile. Evet bücürük ben ve Gülce ablan birlikteyiz. Kapişş." derken elimi tutup parmaklarının arasından geçirdi. Tutuşan ellerimizi havaya kaldırıp inadınaymış gibi Ali'nin suratına doğru uzattı.

Ben şaşkınlıkla Barbaros'a dönüp ellerimizi çekmeye çalışırken Ali'nin yüzü kızarmış ve ağlamak üzereydi.

"Barbaros ne diyorsun? O nereden çık-"

Eliyle ağzımı kapatıp kendisi yine devam etti.

"Hayatım lütfen dert etme. Ben Ali'yi ikna edeceğim."

Yüzünü benden çekip Ali'ye yöneldi.

"Anlaştık mı Alicik? Bak Gülce ablanı kim kapmış, kulağına fısıldadığım gibi Gülce ablanı istememe gerek bile yok. Çünkü zaten biz birbirimize aitiz." diyip Ali'nin yanağından bir makas aldı.

Tüm bunları sevecenlikle yapıyor gibi gözükse de tabii ki Barbaros'un Ali'yi sinir etme derdinde olduğunu görebiliyordum. Kendi aralarındaki saçma soğuk savaşı bu şekilde kazanabileceğini sanıyordu.

Bana İyi GelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin