Hastanedeki ilk günümden bu yana tam olarak bir hafta geçmişti. Sisteme epey alışmıştım. Diğer asistanlarla ve birkaç uzman doktorla tanışma fırsatını da yakalamıştım.
Aykut Hoca ile her gün hasta kontrolüne gidiyorduk. Geri kalan zamanlarda aldığım notları okuyor ve vakalar üzerine çalışıyordum. Ve söylemek gerekirse bu bir hafta boyunca iyi ki bu mesleği seçmişim demekten kendimi asla alamadım.İyikilerimi düşünürken yine büyük bir meslek aşkıyla Aykut Hoca'nın odasına doğru yol almıştım bile.
Kapıyı tıklayıp içeri girdim. Aykut Hoca epey düşünceli ve biraz de endişeli bir şekilde önündeki dosyaya bakıyordu.
Beni fark etmemişti anlaşılan. Kendimi belli etmek için hafifçe öksürdüm. Başını kaldırıp bana baktı.-Gülce, gel otur kızım. Kusura bakma biraz dalgınım fark etmedim.
Yavaşça masasının karşısındaki sandalyeye oturdum.
-Hayırdır hocam, her şey yolundadır inşallah.
-Yolunda mı değil mi emin değilim. Hatırlarsan hastaneye yeni yatışı yapılan ilk hastayla sen ilgilenecektin.
Onaylar anlamda başımı salladım.
Aslında şu bir hafta ilk gerçek hastam kim olacak diye epey düşünmüş ve merak etmiştim. Ama bekleyip görmekten başka şansım olmayınca şu anki işime odaklanmıştım. Aykut Hoca böyle dediğine göre bugün yeni bir hasta mı geliyordu acaba?-Öyle dedim demesine kızım ama bugün biraz farklı bir hasta geliyor. Onu sana vermeli mi emin değilim onu düşünüyorum.
-Nasıl farklı yani hocam?
-Adam biraz tehlikeli. Biliyorum her hasta aynı riski taşıyor ne yapacağını bilemiyoruz ama bu vaka çok karışık görünüyor. Bizi asıl zorlayan adam fazla kurnaz ve zeki duruyor. Yani ipler tamamen onun elinde gibi, kontrol etmesi de zor. Çevresindekiler ona canavar diyormuş. Garip bir namı var. İleri derecede sosyopat teşhisi konmuş. Daha önce de hastanelerde bulunmuş ama kısa sürede çıkmış. Baba parası ile olsa gerek. Bu nedenle tedavi edilemiyor. Geçen yine bir suça karışınca akıl sağlığından ötürü hapse atılamayacağı için hastaneye getirmeyi planlamışlar.
Dinlediklerim biraz beni endişelendirse de kendime çok önceden dediğim gibi, ben bu meslek için her riski her durumu göze almıştım. Farklı insanlarla temas halinde olmaktan korkamazdım. Benim işim buydu.
-Endişenizi anlıyorum hocam. Ama her hasta için benzer sorunlar vardır. Bunca zaman tedavisinin yarım kalması asla tamamlanmayacağı anlamına gelmiyor. Belki biz burada tedavi için onu ikna edebiliriz.
-Öyle evlat ama ilk vakandan seni bu kadar zorlamak doğru mu bilmiyorum. Hem fiziksel hem ruhsal olarak zarar görebilirsin.
-Asıl ilk vakamı duyup da korkudan pes etmek bana yakışmaz hocam. Siz kendiniz demiştiniz kim bilir nasıl hastalar gelecek daha. Zoru severim ve kendime güveniyorum. Hastayı almayı kabul ediyorum, ben ilgilenebilirim.
İkna edici olduğunu düşündüğüm bakışları atmaya devam ederken sonunda isteğimi fark etmiş olacak ki Aykut Hoca elindeki dosyayı bana doğru uzattı.
-Al bakalım o zaman. Hastanın dosyası burada. Kişisel bilgileri ve hastane geçmişi yazıyor. Bugün öğlen gibi hastanın yatışı gerçekleşecekti. İlk görüşmeye hastayı tanımak açısından birlikte gideriz. Sonrasında süreçle sen yakından ilgilenirsin.
-Güvendiğiniz için teşekkür ederim hocam. Elimden gelenin fazlasını yapacağım.
Aykut Hoca hafifçe tebessüm etti, ben de karşılık verip dosyayla beraber dışarı çıktım. Hadi bakalım Gülce ilk hastan hayırlı olsun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana İyi Gel
General FictionBir sosyopatı iyileştirebilir misin doktor, yoksa o sosyopat seni de mi delirtir? • Gülce Ayoğlu - Barbaros Demirkan • 🔱 🔱 🔱 Acı içindeki sesiyle ellerini makinenin yanına vururken transa girmiş gibi "İstemiyorum...