Bölüm 33 •Gitme•

40.8K 3.9K 3.5K
                                    

Heyoo, nasılsınız? Telegram grubumuzu kurduk. Hepinizi bekliyoruz canlar, isteyen grup linki için bana yazabilir🌴

Bugün bendebilmiyorum5  un doğum günüymüş. Doğum günün kutlu olsuun, nice mutlu yaşlara 😺❤️

Hepinize iyi okumalaar, sizi seviyore

                            🔱 🔱 🔱

Barbaros'la olan gizemli ve kasvetli konuşmamız garsonun lahmacunlarımızı getirmesiyle son bulmuştu. O kadar lafın üstüne zaten iştahım kaçmıştı ve 1 lahmacunu bile zor yemiştim. Barbaros ise tam tersi doymayıp 1 lahmacun daha söylemişti. Eh en azından birimizin iştahı yerindeydi.

Barbaros hatırlamıyorsun değil mi derken ne demek istemişti acaba. Üzerine biraz düşünüyordum ama aklıma hiçbir şey gelmiyordu. Normal şartlar altında unutmam imkansızdı. Çünkü hafızamı kaybettiğimi hiç sanmıyordum, hayatımda boşluk olan bir zaman dilimi yoktu. E unutmam için çok çok eski olması gerekiyordu ama çocukluk anısı vs için de bu kadar kinleneceğini sanmıyordum. Öyle bile olsa çocukluğumda dahi olsa tanırdım.

Gerçekten ne kadar yakındık, ya da ne olmuştu hiç emin değildim. Bunu söylemesi üzücüydü ama eğer bir geçmişimiz olmasına rağmen hatırlamıyorsam, benim için özel bir yeri ya da anısı yoktu demek oluyordu. Benim için durum böyleyken nasıl Barbaros için bu kadar hayal kırıklığı oluşturabilecek bir yakınlık kurmuştuk?

İşin içinden çıkamayacak gibi hissedince seslice oflayarak lahmacununu yemekte olan Barbaros'a döndüm. Hiçbir şey olmamış gibi büyük bir iştahla yemek yiyordu.

Tam ben cevap verir mi acaba diye konuşmaya çalışacakken o benden önce davrandı.

Ayranından bir yudum alırken dudağının üzerinde biraz beyazlık kalmıştı. Diliyle dudağının üstünü yalarken: "Ne öyle oflayıp da bana tuhaf tuhaf bakıyorsun doktor? Çek bakışlarını üzerimden. Rahat rahat bir lahmacun yedirmedin!" dedi.

Gözüm bir anlık dudaklarına gitse de bu yaptığımın saçma olduğuna karar verip umursamadım. Sadece biraz komik olmuştu. Agresif duruyordu ama dudağına bulaşan ayranla süt içen yavru kedi imajı çizmişti. Şirin denilebilirdi.

"Yani afiyet olsun Barbaros ama az önce dediklerin üzerinde biraz durabilir miyiz? Ne demek istediğini anlamadığımı söyledim. Bizim geçmişimiz mi vardı, neydi, ne zaman tanıştık, ne oldu?"

Umursamaz bir şekilde lahmacununu yemeye devam ederken birazcık sinirlenmiştim. Hadi ama, ortaya bombayı bırakıp nasıl bu kadar rahat bir şekilde o lahmacunu yiyebiliyordu!?

"Barbaros! Biraz ciddiye alır mısın beni? Aramızda bu tarz bir sorun varsa daha açık konuşup sorunu çözmemiz gerekmez mi? Tam olarak ne oldu bana da hatırlatır mısın?"

Elindeki lahmacunu masaya bıraktı, gözleri yine beni bulurken sonunda bir cevap verecek umuduyla sevinmiştim.

"Pardon! Bir ayran daha alabilir miyim?"

Ne! Odağı ben olmama rağmen hiç takmadan ayran mı istemişti!?

Alaycı bir şekilde kalan son ayranı başından aşağı dikip dudaklarını yaladı.

"Hmm, lahmacun da güzelmiş. Bir tane daha istemediğine emin misin Gülce?"

"Barbaros! Biraz ciddiye alır mısın beni!? Ben ne diyorum sen ne diyorsun."

Tam o sırada garson gelip Barbaros'un ikinci ayranını getirdi. Barbaros bir baş selamıyla teşekkür ederken ikinci ayranı açıp tekrar lahmacununu yemeye koyuldu. Harika(!)

Bana İyi GelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin