11

1.7K 248 406
                                    

Bölüm 11: ceza yemek mi istiyorsun?

***

Burnuma tatlı kokular geliyordu. O kadar cezbedici ve tatlı bir kokuydu ki resmen uykumdan uyanmıştım koku yüzünden. Fakat bir yandan da aşırı uykum vardı, gözlerimi bile açamıyordum. Sadece kokuyu alıyor ve ne olduğunu merak ederek gözlerim kapalı yatmaya devam ediyordum. Başımı kokunun daha yoğun geldiği yöne çevirdiğim zaman, kokunun aslında yattığım yerden geldiğini anladım.

Burnumu o tarafa sürtmeye başladım fakat bu yer yastık olamayacak kadar sertti?

Bu defa ne uykum ne de acıyan göz kapaklarım merakıma engel oldu. Gizemli kokunun kaynağını görmek için gözlerimi açtığım anda Hyunjin'in gözleri gözlerime deydi.

Ona baktığımı fark edince dudakları yukarı doğru kıvrıldı, "Asıl kedi gibi olan sensin." dedi boğuk çıkan sesiyle. Bir süre şaşkınca benimkinden yüksekte duran yüzüne baktım. Başımı nereye koyduğumu görmek için kafamı yana çevirdiğim sırada tam da Hyunjin'in göğsünün üstünde yattığımı anladım.

Gece boyunca böyle mi uyumuştum ben?

Ben!

Ben birine sarılarak uyumuştum...

Hayatım boyunca gerçekleşeceğine olan inancım sıfır olan bir olaydı bu.

Utanarak göğsünden kalktım ve yatakta oturur pozisyona geçtim.

"Günaydın..." dedim saçlarımı karıştırıp "Ne zamandır uyanıksın sen? Uyudun değil mi gece?" endişeyle sorduğum sorulara Hyunjin kıkırdadı

"Merak etme gece uyudum yalnızca yarım saattir falan uyanığım. Sen rahatsız olma diye kalkmadım."

Yeniden utanıp önüme döndüm ve beyaz yorganı izlemeye başladım.

"Saat kaç?" tam bu sırada esnediğim için sesim bir garip çıkmıştı ama Hyunjin anlayıp telefonuna baktı

"Yedi buçuk."

Esnemem geçince birkaç saniye boşluğa baktım ve sanki jeton yeni düşmüş gibi hızla yataktan kalktım

"Ha siktir!" ellerimi sinirle saçlarımdan geçirdim, "Sıçayım geç kaldık! Hyunjin kalk hadi hazırlan çabuk."

Birden çıkışmamla Hyunjin de panik yapmıştı ve yataktan kalkıp aptal gibi kendi etrafında bir tur döndü. Bu sırada ben de kıyafetlerimi giymek için pijamamın altını belimden indirmiştim ki Hyunjin'in bana baktığını fark edip geri belime geçirdim. Komidinin üzerinde ona ait olan kıyafetleri kucağına verdim ve odanın dışına sürükledim onu.

Yalnız kaldığımda tüm kişisel işlerimi halledip Hyunjin'in olduğu odaya girdim. Neyseki o da giyinmişti

"Bir ara yeni kıyafet alışverişine çıkmalıyız.. . Ben bugün erken çıkacağım sanırım belki Chan da seni salarsa gideriz, ha?"

Hyunjin kaşlarını çattı, "Chan kim?"

Gülümseyip omzunu sıktım, "Geç kalmazsak eğer patronun olacak kişi, hadi her şeyini topladın mı?"

Hyunjin etrafa bir bakış attı ve sonunda yerde duran sırt çantasını sırtına geçirip "Yok ama bir şeyler yemeyecek miyiz?" diye sordu.

İç çektim ve çantamdan kurabiye paketi çıkartıp ona verdim, "Çok açsan aşağı inene kadar bunlardan ye, zaman yok."

Dudaklarını büzdü ve isteksizce paketi eline aldı. Tabiki ben de kahvaltı yapmak istiyordum ama yapacak bir şey yoktu ki. Kapı kulbuna elimi atıp çevireceğim sırada Hyunjin kolumu tuttu, içimden sabır dilenerek ona döndüm. Kaşları çatılmış bir şekilde elinde tuttuğu vanilyalı kurabiye paketine bakıyordu.

Stolen Cookies | HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin