65

466 70 240
                                    

Bölüm 65: Sen de ağda yaparsan belki harika bacakların olur

Jeongin

Bir hafta.

Yaptığım plan için tam tamına bir hafta hazırlık yapmıştık.

Bu süreçte en çok Jisung çalışmıştı. Açtığı fake hesap ile önce adamı ayarttı. Sonra buluşma ayarladı ve otelle ilgili her türlü bilgiyi önümüze sürdü. O bunları yaparken Hyunjin, Felix ve ben de kendinizi korumak üzerine biraz daha çalışmıştık. Çalışmalarımız boyunca aslında ne kadar eksik ve toy olduğumuz gözüme çarpıyordu ancak gülümseyip herkesi tebrik etmekten başka bir şey yapmıyordum.

Boşa moral bozmaya gerek yoktu ancak biliyordum,

Dördümüz de buraya ait değildik.

Aslında ben dışında herkesin de korktuğunu sezebiliyordum. Büyük ihtimal onlar da benim gibi susmayı ve sadece gülümsemeyi tercih ediyordu.

Hyunjin dışında.

Dün gece uyumadan önce usulca yanıma yaklaşmıştı ve "Endişe ediyorum." demişti. Başta güldüm, 'bizim başımıza neler geldi, bu mu bizi bitirecek?' tarzı cümleler kurdum, ortamı germek istemedim zira uyumamız lazımdı. Sevgilimin aklında bir sürü endişe ile yatakta kıvranmasını istemiyordum. Ancak ben ne yaparsam yapayım kıvranacağı gerçeği vardı. Bu yüzden içini dökmesini istedim ve onu göğsüme yatırıp saçlarını okşadım.

"Ben de.." diye itiraf ettim ve ardından ekledim "Ama yapabiliriz.. Korkma olur mu?" başına bir öpücük kondurdum, "Bize güveniyorum." dedim ve en azından biraz da olsa onu rahatlatamayı umarak, uyuduğundan emin olduktan sonra, uykuya daldım.

Bugün ise o gündü

Tek tesellim, ölürsem arkadaşlarım ve sevgilim ile beraber öleceğim düşüncesiydi sanırım. Son birkaç aydır bu düşüncenin sık sık kafamı meşgul etmesi komikti.

Aslında yapacağımız iş o kadar tehlikeli değildi. Fakat zaten beni korkutan en büyük kısım da burası değildi

Beni korkutan kısım Seungmin'di. Gerçekten başarısız olursak ya da herhangi bir pot kırarsak bizi ortadan kaldırmaktan çekinmezdi. O kocaman gülen, sevimli yüzünün arkasında korkunç ve acımasız bir insan yaşıyordu. Her tavrından bunu seziyordum.

Changbin ise tam tersiydi. Sert ve korktucu imajının altında pamuk gibi bir adam yatıyordu. Bu zamana kadar hep bizim yanımıza gelmişti ve ihtiyacımız olan her şeyde destek vermişti. Manevi destek başta olmak üzere.. Onun sayesinde cesaretleniyorduk.

Buluşma saatine doğru hepimizde ayrı bir telaş başlamıştı. Özellikle Felix'de. Hazırlanması için bir odada birkaç kişi toplanmıştı. Saçı ve makyajı yapılırken bir yandan birileri de kıyafetlerini hazırlıyordu. Hyunjin ve ben de otel görevlilerinin giydiği üniformalardan giymiştik ancak onun işi daha uzun sürdüğünden bekliyorduk.

Tahminimin aksine şu an olanlar fazlasıyla hoşuna gitmişti Felix'in. Şikaye etmeyi kesmiş üstüne nasıl olmak istediği hakkında yorum bile yapmaya başlamıştı.

Sonunda karşımıza 'son hali' ile çıktığında üçümüzün de ağzı açıktı.

Kendi isteği üzerine siyah, pileli bir etek giyiyordu. Üzerinde askılı siyah bir bluz ve onun üzerinde de transparan bir ceket vardı.

Felix böyle giyinmek için yaratılmıştı.

Yanıma baktığımda böyle düşünen tek kişi olmadığımı görmüştüm. Hyunjin kocaman gülümseyip Felix'in yanına koştu ve omuzlarından tutup onu sarsmaya başladı

Stolen Cookies | HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin