Merhabalarr
Şimdi bu bölüm 2 parttan oluşuyor ilk part Jisung'ın ağzından ikinci part Jeongin'in zaten belirttim ama söyliyim dedim.
Birde ilk partta rahatsız edici çok fazla şey var şahsen yeniden okuduğumda ben rahatsız oldum umarım sizi çok etkilemez 🥺
Uzun bir bölüm oldu hepsini kontrol edemedim yanlış varsa kusura bakmayın iyi okumalar bebişler 💞
* *
Bölüm 18: ben üstteyken daha iyiydi, bebeğim
* *
Jisung'danBilgisayarımı kapatıp döner sandalyemden kalktım. Aynanın önüne ilerleyip kravatımı düzelttikten sonra yerde duran çantamı sırtıma taktım. Son defa odamda bir şey unutup unutmadığıma baktığım sırada bir şey dikkatimi çekti
Hyunjin'in bana bıraktığı mınçıka.
Pekala Hyunjin yaklaşık üç haftadır ortalarda değildi. Uzaklaştırma alması bir yana okul çıkışında da artık benimle birlikte görünmediği için artık benimle uğraşmaya can atan kişiler resmen bayram edecekti.
Fakat Hyunjin'e iyi olacağım demiştim. O şu an hep birlikte olmak istediği kişinin yanında mutluydu, onu rahatsız edemezdim.
Bazı şeyleri artık kendim halletmem lazımdı Hyunjin'in sonsuza kadar benimle olmayacağı kesindi.
Bu yüzden mınçıkayı alıp çantama attım ve evden çıktım.
Okula bile Hyunjin olmadan yürümek garip hissettiriyordu. Normalde olsa köşe başında buluşurduk ve beraber yürürdük okula. Her zaman Jeongin'in yanına gidip konuşacağından bahseder fakat asla yapmazdı. Ben de onunla bunun üzerine iddaya girerdim. Eğer Jeongin'in yanına gidemezse ve onu uzaktan izlemeye devam ederse çıkışta bana okulun aşağısındaki kafeden sıcak çikolata ısmarlardı.
Eh, tabii bu şekilde okuldan sonra hep sıcak çikolata içerdik.
Düşüncelere dalıp kendi kendime sırıtmış olduğumun farkında bile değildim. Ta ki okulun demir kapısı görüş alanıma girene dek. Kapının ardından okulun bahçesine adımladığım anda sanki ayaklarım geriye doğru gitmeye başlamıştı.
Okul her şekilde beni geriyordu.
Havanın buz gibi olmasından sanırım bahçede fazla öğrenci yoktu. Ben de üstümdeki montun ceplerine ellerimi sokup istemeye istemeye okul binasına doğru yürüdüm. Girişteki dedektörü gördüğüm zaman aklıma çantamdaki demir alet gelince etrafından dolanmıştım. Zaten onu sikleyen de yoktu çünkü görevli adam resmen bunak herifin tekiydi, kendine faydası yoktu.
Ve evet işte sabahtan beri zar zor adımladığım yere gelmiştim.
Okul koridoru.
Birçok öğrenci için arkadaşlarıyla gülüp eğlendiği, okul hayatının güzel zamanlarını geçirdiği bir yerdi. Fakat yine birçok, benim gibi, öğrencinin kabuslarını süsleyen hatta ve hatta gerçek bir kabusu olan korkunç bir yerdi.
Tanımlar arasındaki farklılık korkunç öyle değil mi?
Hepimiz ergenlik çağındaki gençleriz ve aynı koridoru tanımlıyoruz ama tanımlarımız tamamiyle zıt.
Aksi gibi sınıfımın üçüncü katta olması benim kabusumu üçe katlıyordu. Yine de nedensiz bir şekilde ilk katın daha kalabalık olması beni daha da çok geriyordu.
Derin bir nefes alıp merdivenlere adımlamaya başladım. İnsanların bakışlarından bir şekilde kaçabiliyorsunuz. Ayaklarıma bakarak yürüyorum bu şekilde kimsenin bana olan bakışlarını görmüyorum. Fakat zaten en büyük problem sesleri. Sözleri, hakaretleri, bilip bilmeden konuşmaları...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stolen Cookies | Hyunin
FanfictionBulundukları şehirden sıkılan Hyunjin ve Jeongin, Jeongin'in çaldığı kurabiyeleri satarak kazandığı paraya ve Hyunjin'in babasından kalan külüstür motoruna güvenip hayatlarından kaçmaya çalışırlar. Bu sırada dostlarını kaybeden Jisung ve Felix ikili...