17

1.8K 243 455
                                    


Bölüm 17: koi balıkları akıntıya karşı yüzerler

* * *

Hyunjin'in eli halen benim elim arasındayken eve girmiştik sonunda. Hyunjin kısaca hole bir göz atıp bana döndü, "Burada kalmamızın bir sorun olmadığına emin misin?"

"Merak etme noel tatilinde kimsenin ev bakacağını sanmıyorum."

Buna karşılık başını olumlu anlamda sallamıştı. İlerleyip yukarı giden merdiven basamaklarını ulaştı. Bu sırada eli de elim arasından ayrıldı.

"Hemen uyumak istiyorum zaten yarın ikimiz de işe gideceğiz."

Sarf ettiği bu kelimelerden sonra basamakları çıkmış ve gözden kaybolmuştu.

Birkaç dakika öncesine göre çok durgundu. Bunu yorgun oluşuna verdim ama bana olan kırgınlığı da vardı tabi.

Hatta sadece kırgın olmasıydı sebep işte, kimi kandırıyorsam!

Başbaşa kalacağımız zamanı dört gözle beklemiştim ama şimdi bir bok yaptığım yoktu.

Acilen bir şey yapmam lazımdı en azından konuşmalıydım onunla. Bu yüzden hızla merdivenleri çıktım. Hyunjin lavaboya girmişti, ben de yatak odasına girdim ve üzerimi değiştirip onu beklemeye başladım.

Tanrım

Ona ne söyleyeceğim ki?

Özür dilemekten ve beni affetmesini ummaktan başka bir şey yapamam.

Ben yatakta oturup bunları düşünürken odanın kapısı açılmış ve Hyunjin de üzerini değiştirmiş olarak içeri girmişti. Olanlardan sonra onu ne zaman görsem çok farklı hissediyordum. Sanırım yaptığım pislikler yüzünden ona bakmaya utanıyorum ama aynı zamanda Hyunjin her an kaybolup gidecek gibi hissettiğim için de korkuyor ve hep ona bakmak istiyorum.

Bu o kadar ağır bir çelişki ki kusacak gibi hissediyorum. Bir an önce beni affettiğini hissetmeye ihtiyacım var.

Sakince dolanıp çift kişilik yatağın içine girdiği zaman ben de bacaklarımı yorganın altına sokmuştum. Işığı da kapatmıştı, bu yüzden şu an yalnızca onun yanı başında duran abajurun loş ışığı onu görmemi sağlıyordu.

Sırtını yatağın başlığına yaslayıp eline telefonunu aldı.

Bir şey söylemem gerekti artık. Öylece uyuyacaktı birazdan. Ama siktiğimin ağzı açılıp da tek bir söz edemiyordu şu an!

"Neden gerildin?"

Hyunjin'in sesiyle neredeyse yerimde sıçramıştım.

"G-gerilmedim. Niye gerileyim ki?"

Yang Jeongin birazdan gerginlikten patlamak üzeresin aptal!

Hyunjin kaşlarını kaldırıp bana baktı. Parmaklarını dudaklarına çıkarttıp "Dudaklarını kemiriyorsun. Gerginken hep böyle yapıyorsun." dedi.

Böyle mi yapıyordum? Farkında bile değildim bunun ama gerçek olduğu şu an dişlerim arasında ezilen alt dudağımı fark etmiş olmamla sağlanmıştı. Onu ısırmayı bırakıp yutkundum. Bu hareketimle Hyunjin gülümsedi ve başını yana eğdi. İstemsizce ben de sırıtmaya başladığımda telefonunu komidine bıraktı. Üstünde duran yorganı kaldırıp içine daha çok girerken "İyi geceler." demişti.

Ne ara nasıl olduğunu anlamadım fakat panikle bileğini tuttum. Hyunjin kaşları çatılı şaşkınca bana bakarken yine ani bir cesaretle elim bileklerinden avucuna kaymış ve heyecandan buz tutmuş elimi onun sıcacık eliyle buluşturmuştum.

Stolen Cookies | HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin