Bölüm yine iki kısımdan oluşuyor belirttim zaten, iyi okumalar 💖
Ayeıca fic 5k olmuş götünüzü yerim sizin 😭😽😭💕😭💕💖💕😭😭😽😽
**
Bölüm 19: çünkü yaşlar silinmek için değil öpülmek içindir
* *
Jisung'dan
Okul bahçesinin önünde beklerken kalabalık arasında turuncu bir kafa arıyordum.
Kimi kandırıyorum ki?
Eminim o aptal bir yerlerde sızıp kalmıştır ve beni falan unutmuştur. Her neyse ben yardım teklifini yaptım sonuçta-
"Han Jisung!"
Gür bir ses resmen okulun bahçesini inlettiği zaman arkamı döndüm ve aradığım turuncu kafanın altındaki kaykayla bana doğru geldiğini fark ettim.
Durmasını ya da yavaşlamasını bekledim fakat o yalnızca kollarını açmıştı ve hızla bana doğru gelmeye devam ediyordu. Birkaç adım sağa gittiğim zaman yanımdan geçmişti öylece. Kendi kendine giden bedenine arkadan baktığım kısa bir süreden sonra durmuştu. Tahtasını eline alıp yürüyerek yanıma geldi. Yüzünde hayal kırıklığı diyebileceğim bir ifade vardı. Niye böyle bakıyordu ki? Onca zaman onu ben beklemiştim.
"Neden bana sarılmadın?"
Kaşlarımı çattım. Ona sarılmam için mi kollarını öyle açmıştı?
"Sana neden sarılayım?"
Omuzlarını silkti
"Sarılmak güzeldir."
"Eğer o hızda gelirken sana sarılsaydım ikimiz de düşerdik."
Gözlerini beton zemine çevirdi ve sanki bir şey arıyormuş gibi yerlere baktı. Sonrasında yüzünü bana çevirdi ve sordu
"Düşmekten mi korkuyorsun?"
Bu nasıl bir soruydu böyle? Herkes düşmekten korkardı ki. Düşersek canımız yanardı.
"Evet korkuyorum ama düşmekten değil asıl yaralanmaktan korkuyorum."
Parmaklarını dudaklarına götürüp düşünür gibi yapmaya başladı, ya da gerçekten düşündü, dolgun ve şekilli dudaklarını parmaklarıyla ezerken birden bana doğru yürümeye başladı. Aramızdaki yakınlık arttığı zaman istemsizce geri adımlar atmaya başlamıştım bende. Aynı zamanda sabah Felix'den aldığım o ilginç koku da yeniden burnumu dolduruyordu
"Ah demek özlü sözler söylüyoruz. 'İnsan esasında düşmekten değil, yaralanmaktan korkar.' Han Jisung! " diye dalga geçmeye başladığında gözlerimi devirdim
"Madem öyle ben de sana bir söz söylemek istiyorum." diyerek bana daha da yaklaştığında belki bu saçmalığı kesmesini söyleyip onu durdurmam gerekti fakat ne diyeceğini merak etmiştim
"Eğer düşmemek için her seferinde kendini geriye çekersen." dedi ve birden beni göğsümden ittirip çimlerin üzerine popo üzeri düşmemi sağladı. Afalladım ve öylece ona bakakaldım. O ise yandan bir gülümseme sundu bana, "Birden düştüğünde de ne yapacağını öğrenemezsin. Bu yüzden düşmeyi de öğrenmen lazım ki yaralarına bakabilesin."
Birden bire aziz misali söylediği şeylere çok şaşırmıştım. Elini bana uzatıp gülümsediğinde kaşlarımı çattım ve elini ittirip kendim kalktım ayağa. Üzerimi silkelerken bir yandan da söyleniyordum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stolen Cookies | Hyunin
FanfictionBulundukları şehirden sıkılan Hyunjin ve Jeongin, Jeongin'in çaldığı kurabiyeleri satarak kazandığı paraya ve Hyunjin'in babasından kalan külüstür motoruna güvenip hayatlarından kaçmaya çalışırlar. Bu sırada dostlarını kaybeden Jisung ve Felix ikili...