Stolen Cookies | Hyunin

63

Bölüm 63:benim tek sevgilim sensin

Minho ve Chan Hyung'larından yedikleri yarım saatlik azar sonunda dörtlü işe gitmeye hazırlanmak zorunda kalmıştı. Telefonu kapatmaları biraz uzun sürmüştü gerçi.. Hızlı bir kahvaltıdan sonra giyinip yine Wen'in kullandığı arabaya doluşmuşlardı.

Hyunjin bu defa Jeongin'in hemen yanına oturmuştu ve Jilix ikilisi de onların karşısına. Hyunjin başını sevgilisinin omzuna koyup ona iyice sırnaştı. Şüphesiz çok özlemişti onu ve ne kadar dokunsa da geçmeyecek gibi hissediyordu. Dün geceden sonra bile..

"Barışmışsınız..?"

Felix'in sırıtarak sorduğu soruya karşı Jeongin ve Hyunjin anlamayarak ona baktı

"Ne?"

Felix oturduğu yerde biraz kıpırdandı, "Dün resmen birbirinizin gözlerine bile bakmadan gidiyordunuz.. Bir sorun olduğu belliydi." omuz silkince Jisung da onu onaylamıştı. Jeongin ve Hyunjin göz göze geldi ve birbirlerine dudak büzdüler. İkisi de pek farkında değil gibiydi belli ettiklerinin

"Konuştuk ve hallettik." diye açıklama yaptı Jeongin ve Hyunjin gülümsedi

Felix başını olumlu anlamda salladı,"Güzel," yanına döndü ve Jisung'un gözlerine bakıp ona yaklaştı "Biz Ji Ji ile neredeyse hiç ciddi tartışmıyoruz." burunlarını usulca birbirine sürttüğinde Jisung kıkırdadı.

Onlar gülüşürken Hyunjin ve Jeongin birbirlerine öylece baktılar. İkisinin de aklından aynı şey geçiyordu

Tartışmıyorlar çünkü Felix hep bir şeyleri saklıyor..

Jeongin başını iki yana salladı ve önündeki ikiliye döndü. Dayanamamıştı artık bir şeyler söylemesi lazımdı

"Belki de yeterince konuşmuyorsunuz? Tartışmamak neredeyse imkansız.."

Felix bu sözlere kaşlarını çattı, "Yeterince konuşmamak mı?"

Jeongin başını aşağı yukarı salladı, "Evet." eliyle kaşları çatılmış arkadaşını gösterdi "Mesela sen Felix, her şeyi anlatıyor musun Jisung'a?"

Kesinlikle Jeongin'in bunları söylemesini arabadaki kimse beklemiyordu bu yüzden bir süre arabanın içinde sadece sağa dönüş sinyalinin sesi ve dışarıdan gelen birkaç hışırtı duyulmuştu.

Hyunjin hemen onun kolunu çimdikledi uyarmak için. Jeongin ağzından bir inilti kaçırmak üzereydi ki sevgilisinin kızgın bakışları ile içine kaçmıştı sesi, oturduğu yerde iki büklüm oldu.

Sözlerin hedefinde olan Felix ise işliyor olduğu kabahatin arkadaşı tarafından biliniyor olması düşüncesi ile boğuştu. Başta çok olası gelmişti bu düşünce ancak sonradan iyiye yormaya çalıştı kafasını. Jeongin her zaman böyle konuşurdu zaten değil mi? Bilmiyordu, hayır. Hyunjin söylemiş de olamazdı. Söz vermişti ve onun sözünden dönmekten ne denli korktuğunu biliyordu. Jeongin sadece saçmalıyordu işte..

Felix bunları düşünedursun yanında oturan sevgilisinin aklı allak bullak olmuştu. Başından beri Jeongin'in ne demeye çalıştığını anlamamıştı zaten ve son söyledikleri ile iyice karışmıştı kafası. Yanına dönüp Felix'e baktığında ise gördüğü hafiften endişe dolu ifade biraz onun da endişe etmesine sebep olmuştu. Arabanın içine hakim olan sessizlik de sanki göğsüne ağırlık yapıyordu.

Bu yüzden ilk konuşan o oldu

"Bu da ne demek?"

Jeongin aslında biraz daha bu konunun üzerine gitmeyi istiyordu ancak koluna yediği çimdik ve Hyunjin'in kızgın bakışları buna engel olmuştu. Bu yüzden gözlerini kaçırdı ve sustu sadece.