Aaaa selamlar!!
Bölümün başını tanrısal bakış açısıyla yazdım ve sonradan çok pişman oldum, beğenmedim ama silip yeniden yazmaya da üşendim..
Umarım sizi çok rahatsız etmez bu, iyi okumalar
Yorum alsam çok sevinirim 🥺✋🏻
* *
Bölüm 43: biz de sizin kadar bağlıyız birbirimize
Bubıl
Dört bedenin oturduğu masada belirgin bir gerginlik hakim olsa da tek bir kişi sanki bu gerginlikten uzakmış gibi önündeki muzlu milkshakei içmekle meşguldü.
Lee Felix.
İçeceğin son kısımlarını pipetinden sesler çıkara çıkara içerken sonunda karşısında ona öldürücü bakışlar atan Hyunjin'i fark etti. Derince yutkunduktan sonra gülümsedi
"Bana neden yumruk atmak istiyor gibi bakıyorsun kanka?"
Soruyla birlikte Hyunjin başta affallasa da hızlıca toparlandı ve yumruklarını sıkmadan edemedi. Bu sırada yanında oturan Jeongin de onun ne kadar öfke dolu olduğunu hissetse de bir şey diyemiyordu.
Sonuçta onun da altında ezilmekte olduğu bir çift göz vardı.
Buraya oturduklarından beri; Hyunjin Felix'e nasıl bakıyorsa, Jisung da Jeongin'e öyle bakıyordu
Yumruk atmak ister gibi.
"Birincisi: ben senin kankan değilim. İkincisi: sana yumruk atmak istiyorum." dedi Hyunjin tüm kelimeleri bastıra bastıra
Felix, zaten tırstığı Hyunjin'in bu çıkışıyla yerine sinerken Jisung öne atıldı
"Bizi gördüğüne bu kadar kızacağını bilseydik gelmezdik. " derken belirgin bir trip vardı sesinde. Hyunjin hemen sinirli ifadesini bozdu ve Jisung'a baktı
"Ne? Hayır saçmalama Jisung seni gördüğüme çok sevindim." bakışlarını Felix'e dikerken yüzünü buruşturdu, "Fakat bu herifi gördüğüme hiç ama hiç sevinmedim, kusura bakma."
Felix bu sözler karşısından suspus olmuştu ancak onun aksine Jisung sanki bu anı bekliyor gibi güldü ve sert bakışlarının odağını yine, aynı Felix gibi, sandalyeye sinmiş Jeongin'e çevirdi.
"Öyle mi? Ben de Jeongin'i gördüğüme sevinmedim hiç ama katlanıyorum işte!" derken hem fazlasıyla sinirli olduğu belli oluyordu hem de gülümsüyordu. Felix, hiç Jisung'u böylesine baskın görmediğinden kendini fazlasıyla gururlu hissetti.
Hadi bebeğim göster onlara gününü!
Diye bağırmak istese de Hyunjin faktörü onu korkutmaya devam ediyordu. Bu yüzden sustu ve yalnızca Jeongin'e baktı. Dostunun ne kadar şaşkın ve garip hissettiği belli oluyordu. Onu anlıyordu, zira az önce kendisi de anlamsız bir nefrete maruz kalmıştı.
Jeongin gerçekten de Jisung'dan korktuğunu hissetti. Ayrıca üzülmüştü de bir miktar.. Fakat bir şey demeden başını öne eğdi.
Jisung kızmakta haklı, benim yüzümden ayrı kaldılar..
Hyunjin, sevgilisinin bu halini görünce birden öfkesinin hat safhaya çıktığını hissetti. Ne denli üzgün hissettiğini o da hissetmişti çünkü ve Jisung'un bunu yapmaya hakkı yok diye düşündü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stolen Cookies | Hyunin
FanfictionBulundukları şehirden sıkılan Hyunjin ve Jeongin, Jeongin'in çaldığı kurabiyeleri satarak kazandığı paraya ve Hyunjin'in babasından kalan külüstür motoruna güvenip hayatlarından kaçmaya çalışırlar. Bu sırada dostlarını kaybeden Jisung ve Felix ikili...