Stolen Cookies | Hyunin

41

Bölüm 41: sevgilim bizim uyumlu olan hiçbir yanımız yok

Jeongin

Yaptığımız kumdan kaleye bakıp gülümseyerek ellerini çırpan Hyunjin.

Gülümseyerek ellerini çırpan Hyunjin.

Ellerini çırpan Hyunjin.

Hyunjin.

Bunların hepsi zamanın ötesinde gibiydi fakat aynı zamanda Hyunjin'in kıkırtısı tüm dünyanın en güzel kıkırtısıydı bana kalırsa.. Yani bunlar hem gerçek olamayacak kadar güzel hem de sahte olamayacak kadar iyi hissettiriyordu bana..

"Harika oldu!" dedi ve parlayan kahveleriyle kumdan kaleye baktı güzel sevgilim.

"Bak işte bu yaptığım en güzel kumdan kaleydi."

Söylediklerim yerinde dikleşmesine sebep oldu. Ardından dizleri üzerinde, ince kumları ezerek yanıma yaklaştı

"Sahiden mi?" derken gözlerini kocaman açmıştı ve o güzel kahveleri ardındaki çocuksu heyecanı dışa vurmuştu. Dayanamadım ve dudaklarına hoyrat bir öpücük bıraktım. Öpücüğün etkisiyle heyecanlı bakışları yerini şaşkınlığa bıraktı. Geri çekilip gülümsedim, "Sahiden öyle."

Hyunjin de gülümsedi.

Öyle basit bir şey değildi aslında bu. Hyunjin gülümseyince sanki dünyadaki tüm kötülükler silinmiş gibi hissediyordum. Gözleri çizgi halini alıp dudakları iki yana gerilince benim de içim sıcacık oluyordu.

Sıkıldınız belki Hyunjin'in gülümsemesini bu denli övmemden fakat deyinmeden geçemiyorum ki.

"Bizim kalemiz çünkü bu." derken dizlerime kafasını koydu ve gözlerini kapattı. Onu onaylayan mırıltılar çıkartıp yüzümü artık güneşin çok az aydınlattığı gökyüzüne çevirdim. Turuncu ve pembemsi renkler bile kaybolup artık tamamen karanlığa çekilecekti gökyüzü.

Sonra bakışlarımı Hyunjin'in yüzüne çevirdim ve dizlerime dağılmış uzun saçlarına baktım. Şu sıralar oldukça uzamıştı saçları, omuzlarına değen konuma gelmişti. Onu bir miktar rahatsız ettiklerini biliyordum bu yüzden kestirsek mi diye düşündüm bir an. Fakat bu düşünceyi hemen def ettim aklımdan. Hatta acaba diye düşündüm

Saçlarını sarı yapsak nasıl olurdu?

Bir tokayla bağlasak rahatsız da etmezdi onu.

Ona bunu söyleyeceğim sırada elim istemsizce saçlarına doğru gitmişti fakat elimin her yanının kum olduğunu görünce hemen geri çektim.

İşte kumdan kale yapmanın kötü yanı buydu..

İstemsizce ofladığımda Hyunjin huzurla kapadığı gözlerinden birini açıp bana baktı

"Yine neye canın sıkıldı acaba?" dedi imalı imalı

"Kumdan kale yapmak iyi hoş da her yerimiz kum oluyor, baksana." dedim sızlanarak. Hyunjin açıklamamdan sonra iki gözünü de açtı ve donuk bir şekilde baktı

"Cidden mi?" dedi derdimi küçümseyip

"Ama ne yapayım? Rahatsız oldum!"

Hyunjin dizimden kalkıp bana baktı, "Boşversene alt tarafı kum işte. Çok takıyorsun."

Belki de hayatımda en çok duyduğum cümleyi sarf ettiğinde nedense gülesim gelmişti.

Çok takıyorsun..

Bunu fark edip sordu

"N'oldu?"

"Felix de hep böyle derdi bana.." Onun sesini taklit ettim, "Hadi ama Jeong, takma bu kadar! Bir fırt ottan çeksen geçer aslında."