56

697 102 229
                                    

Merhaba oldukça geç gelen bir bölümden

Ama yazacaklarıma karar vermek için bu süreye ihtiyacım vardı

Kontrol edemedim ve hemen atmak istedim umarım yanlış yoktur

Keyifli okumalar!!

***

Bölüm 56: Kafanın içinde bir yarık olması fikri sizi de garip yapmıyor mu?!

On sekiz yıllık hayatımda o kadar fazla kafa karışıklığı vardı ki..

Garip olan bu karışıklıkların yavaş yavaş çözülmesi gerekirken birden bire hayatımın ortasına düşüyor olmasıydı.

Sanki dikkatle dinlediğim biri birden farklı bir dilde konuşmaya başlıyordu ve ben yüzüne aval aval bakıyordum sadece.

Bazen durup sikerler ya, diyesim geliyordu.

Aynen şimdi iki yakın arkadaşımın bize bir açıklama yapmasını beklerken söylemek istediğim gibi.

Karşımızda oturan Jisung ve Felix ikilisi bize asla renk vermeden bakıyordu. Jisung gözlerini kaçırırken Felix gergince gülümsüyordu. Daha yeni Seul'e gelmiştik ve dövmecilerin arkadaşlarımı tanıyor olması bana pek mantıklı gelmiyordu. Üstüne üstlük bizi görünce 'size bahsettiğimiz' arkadaşlarımız demişlerdi?

Bizi falan mı satmıştı bunlar?

Arkadaşlarımdan hiçbir cevap alamayınca Seungmin'e döndüm. Fakat o asla yüzüme bakmadı ve hızlıca dükkanın kapısına gidip kilitledi. Seri şekilde camları da perdelerle örtünce doğrusu biraz gerilmiştim. Aynı anda Hyunjin koltukta yanıma biraz daha yaklaşınca gerildiğimi ona hissettirmek istemedim ve elini tuttum usulca.

Bu sırada Changbin de odasından çıkmıştı. Jisung ve Felix'e tanıdık bakışlar atması gözümden kaçmamıştı. Hyunijin ve bana ise şaşkın şekilde baktıktan sonra boş koltuklardan birine yerleşmişti.

Sonunda ortamın bu aptal sessizliğine ve bakışmalarına dayanamadım

"Ne sikim döndüğünü anlatacak mısınız artık?!" hızlıca karşımda oturan arkadaşlarıma döndürdüm bakışlarımı "Felix, Jisung? Bir şey söylesenize!"

Çıkışmama karşı yalnızca birbirlerine bakmışlardı. Sinirlerim daha da gerildi. Tam yeniden bağıracağım sırada Felix ellerini iki yana açıp gülümsedi

"Bize burada iş bulduk!"

Söyleyeceklerim ağzıma tıkılırken öylece yüzüne baktım.

"Ne?"

Felix sadece kıkırdadı.

"Biz burada ne yapabiliriz ki?"

Aklımdaki soruyu Hyunjin sorunca yalnızca arkama yaslanıp kaşlarımı çattım ve cevabı bekledim. Ancak cevap beklediğim iki kişiden değil de Seungmin'den gelmişti

Kıkırdayarak koltukta oturan Changbin'in yanına ilerledi, "Baksana Binnie, bizi sıradan dövmeci sanmalarını sağlayacak kadar iyi gizlenmişiz," Changbin'in sağ bacağına oturdu ve gülümsedi "Değil mi?"

Changbin elini onun beline sararken başını onaylar şekilde salladı.

Hiçbir bok anlamamıştım ve bu fazlasıyla sinirimi bozuyordu. Bu yüzden derin bir nefes verip ses tonumu yükselttim

"Bize ne bok olduğunuzu düzgünce anlatacak mısınız?!"

Seungmin yüzünü buruşturup Felix'e döndü, "Dediğin kadar varmış cidden.. Gereksiz sinirleniyor."

Stolen Cookies | HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin