Stolen Cookies | Hyunin

59

Bölüm 59: HEPİMİZ ÖLECEĞİZ

Felix'in 'akıl almaz' atış şovu ve Jilix'in birkaç dakikalık yiyişmesinden sonra Felix'i atış alanında bırakıp küçük gezimize devam etmiştik.

Seungmin bu defa kapısında onlarca çıkartmanın olduğu bir kapının önünde durdu. Şöyle bir bakınca bu kapının gerçekten de bu ortamda çok tuhaf durduğunu fark ettim. Çünkü bu kadar ciddi bir ortamda bu kapıda tatlı kurbağa çıkartmalarından tut 'be positive' yazan çıkartmalar bile vardı.

Seungmin hiçbir şey söylemeden kapıyı açtığında gözüme ilk çarpan şey ekranlardı.

Bir sürü ekran vardı etrafta

İkinci olarak ise klavye sesiydi. Benim daha ortamı inceleme işim bitmemişken bu sesler arasına bir kadın sesi karıştı

"Cipsleri mi getirdin, şu tarafa-ah, Seungmin!"

Ekranların birinin önünde, oyuncu koltuklarından birine oturmuş bir kızdı bu. Minik bir yapısı vardı ve koltukta neredeyse görünmüyordu. Bizi, daha doğrusu Seungmin'i, görünce koltuğu çevirdi ve kulağındaki kulaklığı çıkarıp bir kenara koydu

"Geleceğini bilmiyordum."

Seungmin omuz silkti ve kıza doğru adımladı, "Sana ne zaman gelirim belli olmaz demiştim." bir oyunun açık olduğu bilgisayara eğildi, "Oyun mu oynuyorsun Chae?" diye sorduğunda kız panikle ellerini iki yana salladı. Bu sırada Jisung da ekrana eğilmişti

"Vay canına bu Yae Miko mu?"

Jisung'un ekrana resmen yapışıp parlayan gözlerle sorduğu soruya kız da aynı heyecanla cevap verdi

"Evet! Genshin biliyor musun?"

Jisung başını aşağı yukarı salladı, "Evet. Gayshit aslında." deyip kıkırdadığında kız da ona katılıp güldü.

Bu bilgisayar oyunlarını bir tek ben mi bilmiyordum amına koyayım?!

Seungmin ile birbirimize anlamsızca baktığımız kısa süre sonunda ellerini çırpmış ve oyun hakkında konuşan ikilinin ilgisini çekmişti

"Evet sanırım sizi tanıştırmasam da olurmuş."

Bununla birlikte kız kendini toparlamış ve saygıyla eğilmişti

"Ah, ben Son Chaeyoung! Memnun oldum."

Jisung ile ben de eğilip ona selam verdiğimizde Seungmin eliyle odayı gösterdi

"Artık bu oda sen ve Chaeyoung'a ait Jisung. Bilgisayar ve teknolojik zımbırtılarla ilgilendiğini söylemiştin zaten." bunları söylerken gözleri isteksizce etrafta gezinmişti görünüşe göre teknolojik aletlerden pek haz etmiyordu.

Jisung ise onun aksine etrafa hazineye bakar gibi bakıyordu. Ekranlara ve klavyelere bakarken gözleri parlıyor, ağzından şaşırma nidaları çıkıyordu. Birden Chaeyoung, kısa olduğu için zıplayarak kolunu Jisung'un omzuna atıp onu kendine çekti

"Merak etme Seung! Biz Jisung ile harika bir ekip olacağız," dönüp Jisung'u baktı "Değil mi?"

Jisung ise onu kıkırdayarak onayladı ve bana döndü. Gerçekten mutlu olduğunu hissetmiştim bu yüzden elimle ona 'tamam' işareti yapıp gülümsedim

"Eh, tamam o zaman siz burada kalın ben de Jeongin'le son durağımıza gideyim."

Ardından hızlıca kapıya ulaştık ve odadan çıktık. Seungmin odadan çıktığı için oldukça mutlu duruyordu