üç

4.6K 279 49
                                    

Alice

Telefonumun cebimde titrediğini hissedebiliyordum. Ama onu çıkartmaya tenezzül etmedim, arayanın kim olduğunu biliyordum ve onunla konuşmak istemiyordum. Hiç.

Önümdeki bira şişesiyle oynamaya, şişenin dışını kaplayan buğuyla yumuşayan etiketleri yolmaya devam ettim. Birayı içecek değildim, içkiyle işim yoktu ama burada boş boş oturmak da mantıksız geliyordu.

O halde evine git, diyen kafamdaki sesi duymazdan geldim. Eve gidecektim nasılsa, gidecek başka bir yerim yoktu. Üstelik eve gitmekten korkmak için sebebim de yoktu ama gene de burası iyiydi, burada olmak, arka plandan gelen sürekli konuşma seslerini duymak, insanların manasız şeylerden yakınmasını dinlemek bana bir nevi terapi gibi geliyordu.

Barda oyalanan adama hızlıca göz atıp gözlerimi kaçırdım ama önüne dizilmiş ve gürültüyle sohbet ederek ortalığı birbirine katmakla meşgul olan adamlarla uğraştığı için dikkati bende değildi. Ona tekrar bakmak için kendime izin verdim, genç görünüyordu ama göz göze geldiğimiz anlardan birinde gözlerinde gördüğüm bir şey yüzünden emin de olamıyordum. Omuzları hizasına gelen bukleli saçlarını at kuyruğuyla tutturmuştu, üzerinde gömlek vardı ve gömleğinin yukarı sıyırdığı bileklerinden görünen kolları dövmelerle doluydu. Aslında… sadece sol kolu öyleydi, sağ kolunda gözle görülür hiçbir şey yoktu. Onu biraz daha süzdüm, ona zayıf diyemezdim çünkü bir şeylerle uğraşırken kolları gömleğinin içinde şişiyordu ve üstelik bir de göbeği vardı ama kilolu olduğunu söylemek de saçma olurdu, zira buradan net görüş sağladığım bacakları benimkiler kadar ince gözüküyordu. Bacaklarını saran dar kotu bana onları incelemem için ihtiyaç duyduğum fırsatı sağlamıştı ve ben şikayetçi değildim.

Bu geceki avımız o mu olsa? Kafamın gerisindeki sesi duymazdan geldim. Bu gece avlanmak istemiyordum, bu gece sırf yalnız uyumaktan korktuğum için birilerini yatağıma almak istemiyordum. Bu gece yeni evimdeki ilk gecemdi ve ben yalnız kalmayı deneyecektim. Terli bir kadın ya da erkek yanımda uzanmamışken uyumayı tekrar öğrenmem gerekiyordu.

Ama o kolların arasında kendini ne kadar güvende hissederdin, düşünsene… kafamdaki sese tısladım, düşünmeyecektim. Beni altına alıp bedenimi bedeniyle ezse bundan ne kadar hoşlanacağımı düşünmeyecektim, bir şeylerle uğraşırken zarafetle hareket eden parmakları bedenimde gezinse ne kadar iyi hissettireceğini düşünmeyecektim.

Sikeyim.

Hadi ama Alice, iç sesim mızmızlandı. Bırak da bizi becersin, kafandaki sesler susana kadar çenelerini birbirine çarptırmasını istediğini biliyorum.

Hayır, diyerek karşı çıktım iç sesime. Bu gece o dairede yalnız uyumayı deneyeceğiz. Ardından iç sesimi mi kendimi mi rahatlatmaya çalıştığımdan emin olamayarak ekledim, hem bu gece başaramazsak o yarın yine burada olacak, şansımızı o zaman deneriz.

Kafamın içinde iç sesim sevinçle el çırptı, belki de deliriyordum ama yaklaşık yirmi yıldır aklı başında bir insan olmanın da bugüne kadar hiç faydasını görmemiştim.

“Selam güzelim.”

Kafamı kaldırıp baktığımda hemen yanımda oturan adamı gördüm, az önce viski isteyen adamdı bu. Dedem yaşında filan olmalıydı, gözlerinin altındaki torbalar, beyaz sakalları ve deri kıyafetleriyle başka bir dünyaya aitmiş gibi duruyordu. Bir cevap vermektense önüme döndüm. Bira şişemle oynamayı sürdürdüm, kısa bir an için şişeyi dudaklarıma götürüp bir yudum alma fikrini değerlendirdim ama bundan hızla vazgeçtim, alkolün ne kadar iğrenç bir şey olduğunu biliyordum, kendimi kendi isteğimle bu boka saplayacak değildim.

Nowhere Near Wonderland - [Harry Styles]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin