!UYARI UYARI UYARI UYARI UYARI UYARI UYARI UYARI UYARI!
AZ SONRA OKUYACAĞINIZ BÖLÜM OLDUKÇA RAHATSIZ EDİCİ ŞİDDET SAHNELERİ VE CİNSEL TACİZ İÇERMEKTEDİR. BU OLGULARDAN RAHATSIZ OLANLAR İÇİN BU UYARIYI BURAYA BIRAKIYORUM, SONRASI İÇİN SORUMLULUK KABUL ETMİYORUM!
İçeri girdiğimde bedenimdeki gerginliğin ayak bileklerimden yukarı tırmandığını hissettim. Başımı önüme eğmiş büyük adımlarla antreyi adımlıyordum ki duymak istediğim son ses kulaklarımı doldurdu. "Bebeğim eve gelmiş!"
Sesini duyunca suratımı buruşturmamak için kendimi zorlamam bir işe yaramadı. Derin bir nefes alıp arkamı döndüm ve onu salondan çıkarken gördüm. Üzerinde klasik siyah mini elbiselerinden biri vardı ve elindeki kristal kadehte parlayan amber rengi sıvının ne olduğunu zaten biliyordum. Annemden bahsediyorduk burada. Bazen uykusundan uyanıp bir şeyler içer ve geri yatardı.
"Nasılsın aşkım?" Anneme bakarken verebileceğim cevaplar kafamdan sırasıyla geçti. "Korkunç. Kendimden nefret ediyorum. Senden nefret ediyorum. Nefret ediyorum." Onun yerine, "İyiyim anne," demekle yetindim. Üzerime gelmeye devam ederse diye tetikteydim, ona dokunmaya katlanamazdım, bana dokunmasına katlanamazdım.
"Okul nasıldı, bebeğim?" Annemin nefesinden suratıma çarpan viski kokusu içimi bulandırdı. Sanki içkiyi ben içiyormuşum gibi midem yandı.
"İyi." Konuşmayı uzatmak istemiyordum. Odama çıkmak ve bütün bunları arkamda bırakmak istiyordum. Annemin ilgisini daha fazla üzerimde istemiyordum.
"Sevgilim?"
Chase'in sesini duyduğumda boğazım düğümlendi. Onunla ilk tanışmamız; kampüsteki partilerden birinde olmuştu. Bana gülümsemişti, oyuncu bir gülümseyiş yerine içten bir gülümseyişti bu. Üçüncü sınıftaydı, aynı bölümde okuyorduk. O gece biraz sohbet etmiştik ve ardından ne zaman yardıma ihtiyaç duyarsam onu aramamı söylemişti.
Ben de öyle yapmıştım. Hocalarla, derslerle, sınav takvimleriyle ilgili kafama takılan her şeyi sormak için ona gitmiştim. Aramızda bir şeyler olduğu inkar edilemeyecek kadar açıktı, fiziksel olarak bir şey yaşamamış olmamıza rağmen birbirimizden hoşlanıyorduk.
Birinci dönemin sonuna doğru bir gün, bana üstten aldığım bir dersin notlarını getirmek için evime uğramıştı. Kapıyı annem açmıştı.
Ve sonrasında her şey birbirine girmişti.
Hem de her şey.
Annemin parası ona daha tatlı gelmişti. Altına çekilen son model arabayı, üzerine elde dikilen bir takımı bana tercih etmişti.
"Buradayım." Annem ona seslenince gerçekliğime geri dönmeyi denedim. Chase'in bana değil anneme sevgilim dediği gerçekliğime.
Chase de annemin peşinden salondan çıktı. Üzerinde yine pahalı takımlarından biri vardı ama ben onu ilk tanıştığımızdaki haline tercih ederdim. Üzerinde eski çizgifilmlerden birinin bir karakteri basılı düz beyaz bir tişört, kot ve Converse'leriyle tam bir üniversiteli gibi görünüyordu.
Şimdiyse bütün elit partilere sızar ve hiçbirinde varlığı sırıtmazdı. Bundan nefret ediyordum.
Chase elindeki kadehle annemin yanına ulaştığında iç geçirdim. Annem ona düşünmeden sokuluyordu, Chase'in onun etrafına sardığı koluna baktım. Hayatımın bir dönemide annemin yerinde olmak isteyebileceğime daha önce sorsalar hiç ihtimal vermezdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nowhere Near Wonderland - [Harry Styles]
FanfictionSuçluluk duygusunun ve depresyonun yapış yapış karanlığı içinde yolları kesiştiğinde bir hayalet "yaşamayı bekleyerek ölen" iki insanı bir araya getirecek.