otuz dört

3.8K 167 170
                                    

Alice

Titreyerek Harry'ninkine yaslı bedenimi doğrulttum. Rüzgara tutulmuş bir yaprak gibi titriyordum, bu o kadar yoğun bir sevişmeydi ki kelimelere dökemiyordum, kafamın içine su dolmuş gibi hissediyordum, kulaklarım uğulduyordu. Bunu daha önceki sevişmelerimizden ayıran neydi bilmiyordum ama o her neydiyse, bunu iliklerime kadar hissetmiştim. Harry'nin son kez fısıldadığını duydum, "Siktir."

Hala içimden çıkmamıştı, içimdeyken hareket ettiğinde az önceki harap edici orgazmın artçı dalgalarına yakalandım ve istemsizce inledim. Onu o kadar özlemiştim ki bana yetmemişti, daha fazlasını istiyordum, hep içimde olmasını istiyordum. Adlandıramadığım bir duygusallık üstüme çöreklendiğinde burnumun sızladığını hissettim, şu an değil, şu an ağlayamazdım. Reglim filan mı yakındı benim? Neden sürekli ağlamak geliyordu içimden?

Hislerimin yoğunluğu gerçekten gözlerimden taşabilecek kadar beni ele geçirmiş olamazdı, değil mi? bana asla aynı şekilde karşılık vermeyecek bir adama duyduğum aşk yüzünden bu kadar parçalanmaya hazır bir hale gelmiş olamazdım, değil mi?

Düşünmemek için hareket edip bedenlerimizi birbirinden ayırdım ve yüz yüze gelmemizi sağladım, Harry ben uzaklaşınca bir anlığına mızmızlanmıştı ama bunda kişisel alabileceğim bir şey yoktu sonuçta. Benimle sevişmeyi sevdiğini biliyordum, diğer birçok şeyin aksine bedenlerimizde birbirini tamamlayan bir şey olduğunu görebiliyordum. Ona bakarken kalbim sevgiyle ezildi, çıplak göğsündeki dövmelerde parmaklarımı gezdirdiğimde göz kapakları düştü. Hisler üzerine düşünmemek için aklıma gelen tek şey yaptım ve onu öpmek için uzandım. Dudaklarımız birbirini bulduğu anda kafamdaki sesler umduğum üzere sustular, Harry'nin iri elleri sırtımı kavrayıp beni kendine çektiğinde derin bir soluk alarak onu öpmeyi sürdürdüm.

Bir anlığına geri çekilip suratımda muzip bir sırıtışla sordum, "Bu yorulmadın demek mi? Çünkü ben devam edebilirim."

Harry meleksi bir sesle gülüp koltuktan kalktı ve elini bana uzattı, "Devam edebiliriz ama benim önce temizlenmem lazım. Benimle duşa gelmek ister misin?"

Cevabımı beklemeden beni de beraberinde sürükleyerek banyoya yürüdü, içeri girdiğimizde kapıyı kapatıp beni kapıya yasladı ve beni öpmek için eğildiğinde tereddütsüzce ona karşılık verdim. Elleri belime yerleştiğinde beni kendisiyle birlikte küvete çekti, öncesinde kullanılmış kondomu çöpe atmayı ihmal etmemişti. Birkaç kez düşme tehlikesi geçirerek küvete girmeyi başardığımızda ikimiz de bir yandan öpüşürken bir yandan kıkırtılarla gülüyorduk, uzanıp suyu açtığında duş başlığından gelen soğuk su ikimizi birden vurdu ve bir an için nefessiz kaldık. Neyse ki su çok geçmeden ısındı.

Harry beni soğuk fayanslara yaslamadan önce ellerini kalçalarıma yerleştirmişti, bir an sonra bacaklarım beline dolanmış bir şekilde, sırtım duvara dayalı duruyordum ve kalp atışlarım yüzünden sağır olmak üzereydim. Bedenimin girişindeki sertliğini hissedebiliyordum, içime girmekten sadece milimler uzaktaydı ve sanki daha az önce sevişen biz değilmişiz gibi heyecandan titriyordum, sanki ilk kez sevişecekmişiz gibi bir sabırsızlıkla tenim karıncalanıyordu.

"Şimdi tekrar söyler misin," dedi Harry dudaklarını kulağıma yaklaştırıp, tanrım, bu beni öldürüyordu, gerçekten nefesleri kulağıma çarptıkça parçalanıyordum, boğazım düğümleniyor, tüylerim ürperiyor, midem içimde ters dönüyordu. "Kimmiş babacık?" dediğinde bedenimin onca yerindeki farklı tepkiye rağmen kendimi kıkırdamaktan alıkoyamadım, boynuna dişlerimi geçirmeden hemen önce cevap verdim, "Hala sensin."

"Hadi ordan," dedi Harry, bir yandan da dudaklarıyla işkence sayılabilecek kadar güzel desenler çiziyordu tenimde.

"Babacık," derken hayatımın bu noktasına kadar bu fanteziyi ne kadar çarpık bulduğumu düşünüyordum, babasıyla problemleri olan kızların çarpık zihinlerindeki bir hayalden öte bir şey olamazmış gibi gelmişti bana hep, oysa şu an, ona böyle hitap ederken kanım damarlarımda kaynıyordu.

Nowhere Near Wonderland - [Harry Styles]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin