Bölüm 4

1.7K 94 469
                                    

Damon;

İnanamıyordum... Bu imkansızdı. Nasıl bu kadar çabuk hatırlayabilirdi ki? Ama onu görünce, ne kadar özlediğimi bir kez daha fark etmiştim. Yine de içimde kötü bir his vardı. Neydi böyle gerilmeme neden olan? Bunu istemiyor muydum zaten? Onu istiyordum ve şuan tam da karşımdaydı işte. Ne yapacaktım şimdi? Nasıl bir tepki vermeliydim?

Gözlerim yanmaya başlamıştı, nefesim ise istemsizce ciğerlerimi zorluyordu. O kadar sessizdi ki ortam, saatin sesi sinirlerimi bozmuştu.

"Merhaba demeyecek misin?"

Ben donmuş ifademle ona bakarken, yanıma geldiğini fark etmemiştim bile. Sıcak nefesi ve kadife sesi bana ulaşınca kendime gelmiştim. Yavaşça ona döndüm, tüm ihtişamıyla karşımdaydı işte. Kokusu, gözleri, dudakları her geçen saniye beni benden alıyordu.

Nasıl davranacaktım ona? Korktuğum için bırakmamış mıydım zaten? Devam ettirmeliydim bunu. Onun hayatını mahvedemezdim. Bunu istiyor olabilirdi, ben de istiyordum ama sırf istediğim için böyle bir bencilliği yapamazdım.

Ona yapamazdım bunu.

"Senin burada ne işin var?"

"Ne? Sen kendinde misin Damon?"

"Evet, oldukça."

"İnanamıyorum. Londra'dan kalkıp buraya geliyorum ve aldığım tepkiye bak."

"Seni ben mi çağırdım? Hayır... O zaman bununla karşılaşman normal."

"Neden bana böyle davranıyorsun?"

"Sana özel bir şey değil. Ben herkese böyle davranırım."

"Damon,-"

"Sen karışma Elena, ayrıca sizinle de sonra hesaplaşacağım."

Ona anlatalı daha bir gün bile dolmamıştı, bir daha güvenmemem gerektiğini aklımın bir köşesine yazmıştım. Bakışlarından anladığım kadarıyla Stefan da biliyordu onun kim olduğunu. Kim bilir belki de onlar getirmişti buraya, ama bu kadar kısa sürede de, bu imkansızdı.

"Buraya senin için geldim. Sana geldim Damon..."

Söylediklerimle onu ne kadar kırdığımı biliyordum. Görebiliyordum bunu, hissedebiliyordum. Ama böyle olmalıydı, onun iyiliği için. Yine de böylesine kırmak hiç hoşuma gitmiyordu. Şimdi ona sıkıca sarılmak, defalarca öpmek istediğim apaçıktı. Onu ölesiye özlemiştim.

"Geldin, gördün ve gidebilirsin artık. Nasıl hatırladın Carmen? Her şeyi unutturmuştum."

"Hatırladım işte."

"Ne? İmkansız bu. Bildiğim kadarıyla hala hayattayım, mine çiçeği mi içiyordun?"

"Hayır. Hiç kullanmadığımı biliyorsun."

"O zaman nasıl?"

"Bir şey oldu Damon, çok önemli bir şey. Aslında daha önce gelmek istedim ama olmadı. Bir süre hastanede yattım."

Neden hastaneye yatmıştı? Ne olmuştu ona? Tanrım, kötü bir şey olduğu düşüncesi bile beni titretmeye yetmişti ve bunu ona belli etmemek öyle zordu ki!

"Buraya biraz da bunun için geldim zaten. Bilmen gereken çok önemli bir şey var. Ne yapacağımı şaşırdım ben de."

"Lafı geveleme de söyle!"

"Damon, ben hamileyim."

"Pardon?"

"Bu imkansız."

DAVETSİZ MİSAFİR (DAMON SALVATORE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin