Bölüm 34

301 22 116
                                    

Carmen;

Sanırım bugün hayatımın en mutlu günüydü. Damon bana bir günışığı yüzüğü yaptırıp, onunla evlenme teklifi etmişti. Bu kadar gecikmesinin nedenini de kendi yüzüğünün aynısını yaptıracak bir ustayı ve cadıyı zor bulmasından kaynaklandığını söylemişti. Gerçekten de onunkinin aynısıydı yüzük. Lapis Lazuli taşın üstünde C ve S harfi birbirine geçmişti. Carmen Salvatore anlamını taşıyordu. Sadece çok dikkat çekmemesi için biraz daha küçük yapılmıştı o kadar. Kömür bile getirse umrumda değildi, harikaydı tek kelime ile. Beklediğime değmişti.

Tüm ihtişamıyla pencereden sızan ay ışığında adeta parlıyordu Damon. Onu öpmek hatta şu hastane odasında doyasıya birlikte olmak için adeta deliriyordum ama yapamayacağımı da biliyordum. Hala kendimi toparlayamamıştım. Onu nasıl kurtardığımı henüz tam olarak hatırlamıyordum ama yaptığım için mutluydum. Damon'ın anlattığı kadarıyla tahminim Şifacı yönünlmün ortaya çıkarak büyüyü absorbe etmiş olmasıydı. Vampire dönüşmem gücümü azaltmış olsa da, belli ki hala etkisi sürüyordu. Belki de zamanla yok olacaktı.

Dilim tutulmuş gibi olmuştum, odada sadece buluşan gözlerimiz ve ıslak öpücüklerimizin sesi vardı. Ama aklımdan geçenler çoktan değişmişti. Gözüm dışarıdaki dolunaya kaydığında, bir kez daha gerçekler beynime hücum etmişti.
Klaus sözünü tutmuş ve bebeğimin sağlıkla doğmasına yardım etmişti, üstelik hiç kimseye bir şey yapmamış, korumuş bir de Katherine’i bile öldürmeme bile yardım etmişti. Söz tutma sırası artık bendeydi, sadece biraz daha zamanımın kalmış olmasını diliyordum. Bir süre bebeğim ve Damon ile vakit geçirip, belki düğünümü bile yapabilmekti tek amacım. En kısa sürede Klaus’a bunu sorup, kalan günlerimin hesabını yapmalıydım.

Günlerdir başımdan ayrılmamış olan adamın şimdi yanımda olmaması gerçekten garipti? Yanlış bir şey mi yapmıştım bilmeden? Zihnimden ulaşmaya çalışmıştım ama başarılı olamamıştım çünkü gücüm yetmiyordu. Damon yine haklıydı, eninde sonunda bunu yapmalıydım. Ama ölesiye de korkuyordum. Beni tanıyordu sonsuz sevgilim ya da müstakbel kocam desem daha doğru olurdu. Eğer birine zarar verirsem, kendimi dizginleyemezsem bu benim sonum olabilirdi. Ama yapmazsam da bebeğime daha fazla besin veremez, kendim de güçlenemezdim. Herkesi korumak için güce ihtiyacım vardı, kararımı vermiştim ve bunu Damon’a da söylemeliydim. Ona güveniyordum, beni tutabileceğinden emindim.

"Haklısın Damon, bunu yapmak zorundayım. Ama çok korkuyorum."

"Bana güven, bir çok konuda iyi değilimdir belki ama bu uzmanlık alanım. Tanrı aşkına, Stefan’a bile öğrettim."

"Tamam yapacağım. Sana güvenmediğimden değil, sadece ya beni durduramazsan diye endişeliyim. Benim bazı güçlerim varmış Klaus’un dediğine göre yani."

"Ne zaman söyledi bunu? Onunla nasıl bir ilişki var aranızda Carmen? Kolay korkan biri değilimdir ama beni iliklerime kadar korkutuyorsun. Şunu bil ki, eğer kendine zarar verecek, seni benden alacak bir şey yaptıysan benim de sonumu yazmış olursun Carmen."

"Böyle söyleme yalvarırım, senin saçının teline dahi zarar gelsin istemem. Hem biz gidersek oğlumuz ne olacak? Her şeyi onun için yaptık, nasıl gözün arkada kalmayacak Damon? Ben gidersem o sana emanet. Bana bir söz ver sevgilim; Gün gelir de ölürsem, onun büyüyüp serpildiğini, iyi biri olduğunu görmek için hayatta kalmaya devam edeceksin. Düştüğünde kaldırıp, ağladığında göz yaşını sileceksin. İlk kalp kırıklığını gelip sadece sana anlatacağı kadar yakın olacaksın onunla. Sadece baba değil, bir arkadaş, bir anne, her kime ve neye ihtiyacı varsa o olacaksın."

"Ne yaptın Carmen? Söyle ki bir çözüm bulalım. Seni kaybedemem, dünya yansa umurumda olmaz ama sensiz yaşayamam. Beni bırakma, bizi bırakma, benden bunu isteme. Sen gidersen ondan sonsuza kadar nefret ederim ben, yapım bu. Seni benden aldığı için acımam, beni babama dönüştürme. Yalvarırım Carmen, her ne söz verdiysen vazgeç. İstersen şimdi oğlumuzu alıp gidelim. Katherine ondan 500 yıl kaçtı, biz de kaçabiliriz."

DAVETSİZ MİSAFİR (DAMON SALVATORE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin