Bölüm 12

877 46 181
                                    

Carmen;

Bitmek bilmeyen o uzun çalışlardan sonra; ihtiyacım, ilacım olan sesi duyabilmiştim.

[Carmen?]

"Neredesin Damon?"

[Çok uzakta bebeğim. Nasılsın? Sesin kötü gibi.]

"Ne zaman döneceksin?"

[Bilmiyorum. Net bir şey söyleyemem.]

"Lütfen hemen geri dön Damon."

[Carmen, ne oldu?]

"Sana ihtiyacım var."

[Bir sorun mu var?]

"Sadece geri dönmeni istiyorum. Artık onu kabul etmen veya etmemen, bana inanıp inanmaman umurumda değil Damon. Geri dön, yalvarırım hemen geri dön. Çok kötü hissediyorum. Seni çok özledim... Lütfen Damon, hiçbir şeyin önemi yok. Anlıyor musun? Yanımda olmana ihtiyacım var aşkım."

[Carmen, neyin var sevgilim? Neden böyle konuşuyorsun?]

"Bir kere olsun vazgeçemez misin? Hiçbir şeyi kabul etmeni istemiyorum diyorum sana, daha ne duyman gerekiyor? Sana ihtiyacım var. Yalvarırım Damon, bize geri dön."

[Tamam, dediğin gibi olsun sevgilim. Şimdi geri dönüyorum ve çabucak orada olacağım. Sonra bu konuyu konuşacağız.]

"Konuşacak bir şey yok. Lütfen acele et, dayanamıyorum."

Ona neler söylediğimin farkında bile değildim açıkçası. Sadece bir şey biliyordum, Damon'ı yanımda istiyordum. Gerçekten, artık hiçbir şeyin önemi kalmamıştı. Ben hiç mutlu olamayacak mıydım? Sanırım hayır...

Öyle yorgun hissediyordum ki, bir anda ağırlık çökmüştü üstüme. Ağlamaktan acıyan gözlerimi yavaşça sildim. Dikkatlice kalkıp banyoya gittim ve buz gibi suyu uyanmak istercesine defalarca yüzüme çarptım. Korkarak aynaya baktım, gördüğüm yansıma bana hiç benzemiyordu.

Hem de hiç!

Bu ben olamazdım. Ne zamandır bu kadar dağılmış göründüğümü bilmiyordum. Yatağa gitmek benim için bir işkence olmuştu. Bir anda her yer dönmeye başlamıştı ve dizlerimin bağı çözülüyordu yavaş yavaş. Son bir gayret ederek yatağa ulaştım. Uyandığımda Damon'ın yanımda olmasını dileyerek gözlerimi kapattım...

🍼🍼🍼

Damon;

Carmen'in telefonu aklımı allak bullak etmişti. Ne olmuştu acaba? İyi bir şey olmadığı çok açıktı. Bir insan neden her şeyden vazgeçmiş, ölüyormuş gibi konuşurdu ki? Sesinde çaresizlik vardı ve anlayamadığım başka bir şey daha. Bebeğimize bir şey olmuş olması ihtimalini aklıma bile getirmek istemiyordum ama dönüp duran tek düşünce de buydu. Stefan'ı aramalıydım sanırım. Telefonumu çıkartıp hemen numarasını çevirdim.

[Damon?]

"Selam Stefan, nasıl gidiyor?"

[İyi. Bir sorun mu var?]

"Aslında ben de bilmiyorum. Carmen aradı ve ağlayarak hemen geri dönmemi istedi. Sesi çok kötüydü, bir şey biliyor olabilir misin?"

[Hayır. Bir saat öncesine kadar iyiydi.]

"Bugün neler oldu? Onu üzebilecek bir şey olmuş olabilir mi?"

[Bilmiyorum, yani olağan dışı bir şey olmadı. Elena ile birlikte doktora gitti ve birkaç saat sonra döndüler.]

DAVETSİZ MİSAFİR (DAMON SALVATORE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin