Bölüm 19

443 37 103
                                    

Damon;

Sabaha kadar gözümü bile kırpmamıştım. Nasıl yattıysak, hala o pozisyondaydık Carmen'le. Hava aydınlanmıştı ama ışığı kapatmamıştım. Son söyledikleri kafamda dönüp duruyordu geceden beri. Canavarlar çoğunlukla karanlıkta çıkardı evet ama büyük bir kısmı ise aydınlıkta içimizi ürpertmeye yeterdi. Yıllar içinde yaşadığım şeylerin bana öğrettiği bir şey varsa o da, aydınlıktaki maske takmış canavarların daha çok aramızda olduğuydu. Cevap veremememin sebebi buydu işte, onun da bu gerçeği bildiğine emindim.

Tüm gece boyunca sürekli sıçramıştı Carmen, soğuk soğuk terleyip anlamadığım şeyler de mırıldanmıştı. Durumu hiç iyi değildi, bunu her hücremde hissediyordum. Nasıl düzelteceğimi ise bilmiyordum. Kafam karışıktı. Onun kafa karışıklığı beni de etkiliyordu sanki. Bazı şeyleri hala nasıl yaptığını anlayamıyordum. Onun artık sadece bir insan olmadığına emindim, sadece ne olduğunu bilmiyordum. Bana anlattığı doğum hikayesi ve ensesindeki o dövme giderek beni farklı şeyleri araştırmaya sürüklüyordu. Henüz bir şey bulamamıştım ama yakında bulacağıma emindim. Belki hala yaşayan bir akrabasına ulaşabilirdim.

Ellerim sanki otomatiğe bağlanmış gibi onun saçları ve kolu arasında gidip gelirken, gözlerim cama vuran büyük ve sesli yağmur damlalarına çevriliydi. Çok kasvetli bir güne uyanmıştı Mystic Falls. Alacakaranlık kuşağı gibi... Gri bir gökyüzü, bardaktan boşalırcasına yağan yağmur ve pencereleri sarsan ürkütücü bir rüzgar vardı.

Kim bilir nelerin habercisiydi.

Bu arada Carmen yavaş yavaş uyanıyordu belli ki, kıpırdanmaya başlamıştı. Biraz sonra dikkatlice doğruldu ve kedi misali gerindi. Yüzüne yerleştirdiği muhteşem bir gülümsemeyle bana döndü.

"Günaydın kedicik."

"Günaydın sevgilim."

"Nasılsın bakalım bu sabah?"

"Eh işte, iyi. Hiç kıpırdamadık mı biz?"

"Hayır."

"Sen uyumadın mı yine?"

"Pek sayılmaz. Yanımda uyuyan seksi bir hamile varken izlemek daha cazip göründü gözüme. "

Diyerek göğüslerini ve karnını açıkta bırakan atletine ve minicik şortuna gönderme yaptım. Gözleri hemen aşağı kaymıştı utangaç bir tavırla. Yine de o tavrın arkasındaki şehveti ve isteği sezebilmiştim.

"Hamile ve seksi kelimelerini aynı cümle içinde kullandığının farkında mısın?"

"Evet, çünkü öylesin. Özellikle de şu büyüyen balkonlar dikkatimi çok dağıtıyor."

"Üzgünüm onlar rezervli ama çok istersen sana da bir şeyler ayarlayabilirim."

Elimi tutup göğüs çatalından aşağı itiyordu ki, onu durdurdum ve bir misafirimizin yaklaştığını söyledim. Kapının önündeki hareketlenmeden Elena'nın geldiğini anlamıştım.

"İçeri gelebilirsin Elena."

"Şey, günaydın. Rahatsız etmedim değil mi?"

"Elbette hayır, Els."

Elena ile aralarında bir işaretleşme oldu. Elena kapının önünde kollarını bağlamış dururken, Carmen yataktan çıkıp yanına gitti.

"Bize biraz müsaade eder misin Damon?"

"Tabii, nasıl isterseniz."

Ne kadar merak etsem de, çıkmak zorunda kalmıştım. Ama bu onları dinlemeyeceğim anlamına gelmiyordu. Sessizce kapattıkları kapının arkasına yaslandım ve güçlerime konsantre oldum.

DAVETSİZ MİSAFİR (DAMON SALVATORE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin