Bölüm 22

539 41 188
                                    

Carmen;

Bunun olduğuna inanamıyordum, ya da inanmak istemiyordum çünkü korkuyordum. Ben bir vampire dönüşüyordum. Tıpkı içimdeki gibi, Damon gibi... Ama bunu istemiyordum. Evet, bir vampire aşıktım ancak bu onun gibi olmak istediğimi göstermezdi. İşin garip yanı, iyi hissediyordum. Artık aç değildim ve rahatlamış gibiydim. Ama hala kusmaya çalışıyordum. Bu en iğrenç yanıydı. Ben banyoya resmen kamp kurmuşken, Damon kollarını bağlamış alaycı bir ifadeyle beni izliyordu.

"Gelmeyi düşünüyor musun?"

"Hala bitmedi. Bundan nefret ediyorum."

"Beyninde bitirmezsen, asla bitmez."

"Nasıl yani?"

"Sadece düşün... Kusmak istemediğini, iyi olduğunu düşün."

"İşe yarar mı gerçekten?"

"Dene hadi."

Yüzüme birkaç defa soğuk su çarptım ve gözlerimi kapatarak Damon'ın söylediğini yapmaya çalıştım. Ben içten kendimi telkin ederken, Damon'ın sıcak nefesini ensemde hissettim. Saçlarımı bir yanıma çekti nazikçe ve gözlerimi açmamı söyledi.

"Daha iyisin değil mi?"

"Evet, sanırım."

Bakışlarımız aynadan birbirini buldu. Gözleri tavandan yansıyan spot ışığıyla öyle güzel görünüyordu ki büyülenmiştim.

Saçımı toparlayıp, dişlerimi iyice fırçaladım. Kesinlikle daha iyiydim. Hala arkamda duruyordu. Ne zevk alıyordu beni böyle şeyler yaparken izlemekten? Sanırım, hiçbir zaman anlayamayacaktım. Aynadaki aksime daldı gözlerim, hala biraz dağınık ve çökük görünse de yüzüme renk gelmişti biraz. Yine de, eski bana hiç benzemiyordu bu kadın. Yavaş yavaş ellerimi ve yüzümü kurularken, konuşmaya başladım. Nedense, Damon'a derin derin bakmaya çekiniyordum. Bu garipti.

"Umarım oğlumuzun gözleri seninkiler gibi olur."

"Kim bilir... Belki. Ama senin kahve gözlerin de idare eder."

"Gökyüzüne karşılık, toprak? Daima gökyüzü."

"Ben de ayaklarım yere bassın isterim. Yani, daima toprak."

Beni yavaşça kendine çevirdi. Belli ki anlamıştı yüzüne bakmak istemediğimi, çekindiğimi. Gözlerinin yüzümde dolaştığını hissedebiliyordum. Çenemden tutup kendine bakmaya zorladı. Sanki daha bir canlı, daha bir mükemmel görünüyordu gözüme. Simsiyah kirpikleri, onların altından bakan çarpıcı mavi gözleri, teni, nefesi... Her şeyi bir farklı geliyordu bana.

"Farklı hissediyorsun değil mi?"

"Evet."

"Vampirlerin sahip olduğu özelliklerden biridir bu."

"Ne kadar muhteşem ve kusursuz olduğunu daha iyi görüyorum artık. Sen nasıl bir şeysin böyle?"

"Korktuğunu biliyorum, dönüşmek istemiyorsun ve inan çok üzgünüm bebeğim. Şöyle bak; belki bu bir çıkış yoludur. Yani onun için... Daha önemlisi senin için."

"Hiçbir fikrim yok. Sadece onun doğmasını istiyorum, o kadar."

"Ben de istiyorum, emin ol. Ama senden vazgeçemem Carmen."

"Ya Leo? Yaşamaya hakkı yok mu Damon? O bir mucize... Bizim aşkımızın meyvesi o Damon. İkimizden bir parça."

"Sen de benim mucizemsin. Şu siyah beyaz hayatımın tek kırmızısı, tek mavisi, tek rengisin. Sen benim gökkuşağımsın, o gökkuşağının bitimindeki hazinemsin Carmen."

DAVETSİZ MİSAFİR (DAMON SALVATORE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin