DAVETSİZ MİSAFİR (DAMON SALVATORE)

Bölüm 37

Damon;

Ona belli etmemeye çalışsam da çok endişeliydim. Kan içerken ki kendinden geçişini görmüştüm ve onun dışında farklı bir istek daha vardı o bakışlarda. Tahminimce kurtadam yanı daha vahşi olduğu için onu etkiliyordu. Bu kez dizginlemeyi başarabilmiş olsa da, ilk kurbanının kalbini sökmesi çok yakındı. Özellikle de dolunayda ve geceleri Carmen'i gözümün önünden ayırmamalı, tetikte olmalıydım. Bir şey olursa eğer, geç kalmadan kamufle edebilmeliydim. Yoksa her şey sarpa sarabilirdi.

Ne kurt yanını ne de vampir yanını istemediğini adım gibi biliyordum ve çok mecbur kalana kadar bir daha kimseyi içmeyeceğine de emindim. Peki bu nereye kadar devam edecekti? Düğünümüzü planlamaya başlamalıydım bir de, 27 günümüz kalmıştı ayine ve Carmen'in Elijah'a evet deyip öylece bekleyeceğini de hiç düşünmüyordum. Bir şekilde Klaus'a ulaşıp sözünü yerine getirmenin bir yolunu bulacağına adım gibi emindim. Öyle olursa da B planını devreye sokacaktım, ki bu hayatımda yapacağım en tehlikeli ve zalimce şey olabilirdi. Gerek kalmaması için dua ediyordum ama eninde sonunda yapmak zorunda kalacağıma da şüphe yoktu. Çünkü Elijah ve Seyyah'lar kusursuz bir plan yapmış gibi görünseler de, Klaus ve kararlı Carmen'imi alt edebilecek kadar değildi.

Eve geldiğimizde Elena ve Stefan'ın Dean ile ilgilendiğini görünce garip hissetmiştim. Dean Carmen'in bıraktığı bütün sütleri içmişti ve hala aç gibi duruyordu. Elena onu Carmen'e verdiğinde, küçük oğlum yakasını çekiştirmeye başlamıştı bile. Sanki hızlı bir gelişim gösteriyordu, ya da bana öyle geliyordu belki de. Ne olursa olsun, yakında sütün ona yetmeyeceği bir gerçekti.

''Çok fazla içmiyor mu sence de?''

''Evet, bana da öyle geliyor ve bu konuda endişeliyim. Doğalı daha bir hafta oldu ama en az 6 aylık bir bebek kadar görünüyor. Gelişimi normal insanlardan hızlı olacak gibi.''

''Muhtemelen, ama bu çok doğal değil mi zaten? O doğaüstü ve eşsiz bir bebek. O ilk ve son.''

''O kadar emin olma sevgilim, belki bizim gibi dilek saatini bulan iki kaçık daha çıkar.''

''Hiç sanmıyorum.''

''Belki bir kardeş yaparız Dean'e.''

''Aklından bile geçirme! Tabii bebeği taşımaya hevesliysen ve o acıları sen çekeceksen neden olmasın.''

''Şimdi düşündüm de, tek çocuk en iyisi. Tüm ilgi ve sevgimizi ona veririz böylece.''

''Tam da senden beklenecek bir cevap.''

Carmen oğlumuzu emzirirken ben de karşısına geçmiş izliyordum. Biraz sapıkça gelse de, harika bir manzaraydı. Saçma düşüncelerimi itip ona odaklandım. Dalgındı ama yaydığı düşük enerji yükselmişti ve çıkardığı seslere bakılırsa oğlumuza beslenmesi annesinden daha çok haz veriyordu.

''Nasıl hissediyorsun Carmen? Beslenmenin farklı bir etkisi vardır, onu anlayabildin mi?''

''Evet, şu poşetteki kanlardan çok farklı tadı. Zihnim eroin çekmiş gibi bulandı ama ona tezat tüm duyularım keskinleşti. Sanki her damla içinde minik bombalar taşıyordu ve damarlarımda patlıyordu.''

''Kendini daha güçlü ve yenilmez gibi hissediyor musun?''

''Pek sayılmaz. Sadece güç kısmı var ama düşünce bakımından berbat durumdayım Damon. Eğer beni engelleyemeseydin o çocuğu öldürecektim. Belki başka şeyler bile yapabilirdim.''

''Ne gibi? Bana anlatmaktan korkma aşkım, sen olduğun kişiyi kabullenmezsen bu çileden başka bir şey olmaz. Anlat ki, çözüm bulalım.''