DAVETSİZ MİSAFİR (DAMON SALVATORE)

Bölüm 28

Damon;

Aklımızda düşünceler, yanımızda ikisi de birbirinden güzel kadınlarımızla evden çıktık ve arabayla davetiyede yazan adrese geldik. Bu evi daha önce fark etmediğime şaşırmıştım. Gerçekten çok büyük ve gösterişliydi. Evin dışı renkli ışıklarla süslenmişti. Kapıda at arabaları ve etrafta bir sürü uşak vardı.

"Vay canına, muhteşem."

"O kadar da değil."

"Kıskanma sevgilim, Salvatore konağı bana yetiyor. Gözüm yüksekte değil."

"Carmen..."

"Tamam, sustum. Çok gerginsin."

"Hayır değilim."

"Hadi ama, seni biraz tanıyorsam beni delice kıskanıyorsundur şuan."

"Buraya kadar gelmiş olabilirim ama geri dönmek de oldukça kolay benim için. Ayrıca öyle bir korkum yok, Klaus benimle yarışamaz."

"İşte benim aşkım, her şeyden şüphe et ama sevgimden ve sana ait olan kalbimden asla şüphe etme. Damon, ben seninim. Tabii, sen de benim olduğun sürece."

"Yani?"

"Yani bu gece partideki o güzel kızlara sulanırsan, birine bile; Ben de ateşimi Klaus'la söndürürüm."

"Beni nasıl sinir edeceğini çok iyi biliyorsun."

"Ne demek, görevim."

"İyi ki, Stefan ve Elena şuan burada değil. Tam bir rezalet!"

"Ben kıskanç biriyim, yapım böyle."

"Ben de serseri biriyim, yapım böyle."

Bu atışmalarımızı çok seviyordum. Onunla uğraşmak ve benimle uğraşması çok zevkliydi. Carmen gerçekten, tabiri caizse benim dişime göre bir kadındı. Beni tanıyordu, anlıyordu ve nasıl iyi hissettireceğini iyi biliyordu. Nasıl çileden çıkaracağını da öyle.

"Hadi artık gidelim, şimdiden sıkıldım."

"Sen böyle partileri seversin aslında. Ne oldu?"

Onunla Londra'nın güneyinde ki bir partiye gitmek için saatlerce yolculuk etmiştik. Beni buna nasıl ikna ettiğini hala bilmiyordum. Parti kostümlüydü ve isteksiz gitmiş olsam da gittiğimde fikrimi değiştirmiştim. Çok çılgıncaydı ve itiraf ediyorum ki gördüğüm en orjinal partiydi. Carmen ise olağan üstüydü. Çok sevdiği o amazon prensesi Wonder Woman kostümü ile başımı döndürmüştü adeta. Daracık ve birkaç parçadan oluşan o seksi kıyafeti ile öyle bir dans etmişti ki, aklımı yitirebilirdim. Ben de zorlamasıyla Dracula olmuştum. Partide konuştuğumuz bazı kişiler makyaj ve dişlerimin çok gerçekçi olduğunu söyleyip nerede yaptırdığımı sorgulamıştı. Carmen etrafımdaki kadınları tam bir cadı gibi uzaklaştırdıktan sonrasını hatırlamıyordum. Çok çılgın ve dolu dolu günler geçirmiştik onunla, bu halini ve anne moduna girmesini seviyor olsam da o zamanları da özlüyordum.

"Hamileysen ve topuklu ayakkabıyla duruyorsan, o kadar da eğlenceli değilmiş."

"Asla bilemeyeceğim."

Biz konuşmaya devam ederken Stefan ve Elena da gelmişti. Kapıya geldiğimizde uşaklar davetiyelerimizi aldıktan sonra şık giyimli sarışın bir kadını çağırarak bizi içeri davet ettirmişti. Muhtemelen evin sahibi oydu ve uşaklarla beraber telkin edilmişti. Zihnine fısıldanan adımızı görünce de yapması gerekeni yapmıştı. Çok geçmeden ismimizi haykırdı kalabalık salona ve bir anda tüm gözler bizim üstümüze döndü. Etraftakilerden birkaçı içmekte olduğu içkiyi püskürmüştü. Tabii bunu yapanlar bizi tanıyan, vampir olduğumuzu bilen ve hiç hoşlanmayan kişilerdi. O tepkinin nedeni ise çok belliydi. Carmen...