Merhabalar, nasılsınız? Umarım iyisinizdir, ben pek iyi sayılmam.
Beni başından beri tanıyan okuyucularım sürekli başıma bir şeyler geldiğini zaten biliyordur, aramıza yeni katılanlar var ise onlarda bu yazdığım satırları okurken eminim anlayacaklardır.
O halde biraz bahsedeyim; 2021 yılı, diğer yıllar gibi bana pek güzel gelmedi...
Değil hikayemi, kendi hayatımı bile nasıl yaşadığımı bilemez bir halde olduğum zamanları hala dün gibi hatırlayabiliyorum. Başlarda düzenli bir şekilde birlikte burada güzel adımlar atsak da sonradan hayatın ayağımıza çelme takmasıyla tökezledik ve düştük diyebiliriz buna değil mi?
En son sizlere final kararı aldığımı söylemiştim, Barlas'ı, Çisil'i, Uraz'ı ve diğerlerini daha fazla yormak istemediğimi yine hatırlatmak için buradayım. Bölüm gelmedi çünkü başıma talihsiz olaylar geldi.
Birkaç ay önce tüm bacaklarım olacak şekilde yandım. Evet, yanlış duymadınız, yandım. Bacaklarıma çay döküldü ve aylarca hastane ve ev arasında mekik dokuyarak, onlarca ay evde sadece yatarak zamanın geçmesini bekledim.
Benim için çok zor bir süreçti, iki bacağımın komple yanması hem pskilojik olarak hem de fiziksel olarak beni baya yordu ama sonrasında buradayım. Yanma maceramın öncesi de çok içler açıcı değildi, çok değinmek istemiyorum ama bana hak vereceğinizi biliyorum, biliyorum çünkü biz bu satırların arasında düzenli bir ilişki değil, aksine düzensiz bir ilişkinin içinde düzenli bir sevgi ile birbirimize bağlıydık ve umuyorum ki hala da öyledir.
Neyse gelelim bacağım iyileştikten sonra ki hayatıma... Üniversite son sınıf öğrencisi olmak, stajla uğraşmak, hayatla mücadele etmek, bir yandan işe gitmek, bir yandan burada olmak, bir yandan diğer aktiviteler derken tabii ki başıma bu sefer de covid geldi.
Bu satırları yazarken gözlerimin kapandığına yemin edebilirim.
Çok uzatmayacağım, yeni bölümleri bir süre daha yayınlamayacağım, bölümleri biriktiriyorum ve daha sonrasında arka arkaya yayınlamayı planlıyorum, böylelikle siz daha fazla beklememiş olursunuz, ben de bu süre zarfında umarım iyileşmiş olurum.
Sizleri sevdiğimi, her zaman da seveceğimi bilmenizi isterim.
Bu satırlar sizin kokularınızla dolsun, baştan beri burada olan, yeni katılan, ve katılacak olanlar, hoşgeldiniz, iyi ki geldiniz, ve umarım hep ''iyi ki'' olursunuz.
Sevgilerimle Küçük Balıklarım...
-BA
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Burun Buruna
RomanceYavaşça kucağından ayrılmadan doğruldum ve gözlerinin içine baktım. İçim yana yana zorlukla konuştum. Burnumu çeke çeke sordum içimden geçeni. Küçük bir kız çocuğunun babasına yaklaşması gibi yaklaştım ona. ''Küçük balık vardı ya,'' dedim sadece. Pa...
