Yolun sonuna doğru...

2.4K 39 0
                                    


Duyuru başlığından da anlayacağınız gibi, yolun sonuna doğru...

Artık bazı şeyleri düşünmekten çok fazla yorulduğumu söylemek istiyorum öncelikle. Neredeyse kaç aydır bölüm gelmediği, sizlerin bana olan 'bu ne ya, hani nerede bölüm, yayınlamayacaksan niye yazıyorsun' larınızın da farkındayım. Ama bazı şeyleri yerine oturtmaya çalışmak, kendi hayatımı yoluna sokmaya çalışmak, hikayenin gidişatını kendi içimde, kendi kafamda kurgulamak ve onu satırlara dökmek ve en önemlisi yaşamaya çalışmak benim için oldukça zordu ve hala da zor.

Bildiğiniz gibi üniversite sınavına ikinci kez girmiştim ve o kadar çalışmama rağmen hayalimdeki yerde tam olarak değilim. Bununla birlikte omuzlarımda çok fazla yük var, bazen çok yorulduğum oluyor; sonuçta insanız, hepimiz yoruluyoruz. 

Bölüm yayınlamak hep aklımda vardı. Kaç kere oturdum, kaç kere ellerime üfledim şu satırları yazabilmek adına ama inanın olmadı. Tıkandım. Sıkıştım. Öylece kalakaldım. Çıkamadım işin içinden. Kafamda onlarca senaryo yazdım, kağıtlara dökeceğim dedim; döktüm ama olmadı. Yırttım. Sildim. Tekrar yazdım. Yazdım ama olmadı yine. Çok yorucu bir süreç geçirdim. Sonunda yoruldum ve bıraktım. Neden mi? İnanın ben de bilmiyorum sadece hala yorgunluğumun üzerimden tam anlamıyla kalkmamış olması. 

Artık bazı şeylerin sonuna geldiğimizi söyleyebilirim. Olması gereken budur belki de diye de çok düşündüm. Bazen, belki yanılıyorumdur dediğimde oldu ama sonuç olarak bu düşüncelerimi sizlerle paylaşmadan da edemedim.

Paylaşıyorum çünkü ciddi anlamda paylaşıyorum. Uzaklaşsın istiyorum benden. Bir nebze de olsa hafiflediğimi hissediyorum. Hikayenin sonu hala kafamda tam anlamıyla belirgin bir şekilde orada öylece duruyor ama ona giden yolları yazıp silmekten yoruldum ve nasıl yazsam, nasıl silsem tam anlamıyla olmuyormuş gibi hissediyorum bu yüzden olayları biraz daha hızlı ama olduğundan daha yoğun bir şekilde aktarmaya çalışmaya karar verdim. Bu konuda yanımda olan insanlar vardı. Hikayemi yayınladığım ilk günden beri, ilk satırlarımı paylaştığım o andan beri beni bir an bile yalnız bırakmayan küçücük bir aile vardı; onlar hala burada mı inanın bilmiyorum. Sizleri beklettim, kendi yorgunluğum ile harmanladım yordum hatta belki de hayal kırıklığına uğrattım ama inanın hiçbir şeyi öyle keyfi yapmadım.

Normalmiş gibi davrandığım da oldu ama her an Barlas'ı, Çisil'i hatta ve hatta Hakan'ı bile defalarca düşündüğüm oldu ama en çok sizdiniz düşündüğüm, hala da öyle. Hala burada mısınız cidden bilmiyorum ama bir zamanlar burada olduğunuzu bilmek bile yeter sanırım benim için. Fazla uzatmak istemiyorum çünkü bugün 2017'nin son saatleri.

Yeni bir yıla, yeni bir döneme, yeni bir hayata adım atacaksınız. Ben de sizlerin mutlu olmanızı, ne olursa olsun her şeye rağmen dimdik durmanızı, her şeyden önce en çok kendinizi sevmenizi, geleceğe, içinizin karanlığına inat aydınlıkmış gibi bakmanızı diliyorum.

Nasıl bakarsanız öyle görürsünüz.

Nasıl severseniz öyle sevilirsiniz.

Nasıl yaşarsanız öyle hatırlanırsınız.

Ve siz benim küçük balıklarım, bu satırları nasıl okursanız okuyun ben sizi hep ilk gün ki gibi, ilk halinizle, bendeki ilk güzelliğinizle hatırlayacağım. 2018 yılı size tüm güzellikleri, mutlulukları, başarıları ve en önemlisi sağlığı getirir, beni de sizlerin hayatınızı yazmak adına sizin tam ortanıza, yüreğinize koyar...

Sevgilerimle...

BA.

Burun BurunaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin