Bölüm 5

15K 721 37
                                    


                     BÖLÜM 5

Arkadaşlar, bölüm geç geldiği için iki bölüm birden yayınladım. Emeklerimin karşılığını verirseniz inanın çok mutlu olurum. Yorumlarınızı da bekliyorum. Sizce bir sonraki bölümde neler olacak? Bir sonraki bölümde birlikte göreceğiz artık. 

Kendinize iyi bakın, hoşçakalın.

Prensesler gibi yataktan kalkmayı her ne kadar çok istesem de olmuyordu. Ben genelde Burcu'nun bağırışları ya da aşağıdaki İnci ablanın sabah sabah açtığı pop şarkılarıyla uyanıyordum. İnci abla mahallenin çatlak diye adlandırdığı, kırmızı ojesi ve ruju olmadan dışarı çıkmayan, doğal sarışınım diyen ve her ay kimse anlamasın diye kuaföre koşan saçının dibi sipsiyah olan komşumuzdu.

Burcu içeriden bağırınca hayatıma bir kez daha sövdüm. Her sabah yeni küfürler öğrenerek kalktığım daha doğrusu kalkmaya çalıştığım yatağımda debelendim. Üzerine yorgana takılıp nefes alamayacak kadar sarıldım ve yere kapaklandım.

Zorlu bir mücadelenin ardından üzerime asker yeşili bir tişörtle pantolon geçirip odadan çıktım. Burcu o yatak umarım toplanmıştır diye bağırsa da duymuyormuş gibi yaptım. Kişisel ihtiyaçlarımı da giderdikten sonra salona geçtim. Bir an gördüğüme inanamayarak Burcu'ya baktım. Bu saatte Burcu neden yatıyordu?

''Neyin var?'' dedim. Burcu asla bu saatte uyumazdı.

''Karnım ağrıyor, her ay aynı şey işte!'' diye çemkirdi.

''Kızım sakin olsana, anladık çemkirmenden,'' deyince ruh hali tamamen değişti.

''Of ya! Çok özür dilerim kalbini kırmadım değil mi? Dengesizleşiyorum biliyorsun,'' dedi. Kafamı hayır anlamında salladım ve karşısına oturdum.

''Bugün dükkanı açacak mıyız? Bir değişiklik yapmadın dimi?'' diye sordum.

''Aslında açmayacaktık ama açsak güzel olur. Bugün mutfaktaki musluk için adam gelecek. Biliyorsun bozuk ve birkaç gün daha idare edemeyiz. Aslında yarın gelecekti ama yarın gelemezmiş(!) Tamirciyi bile randevu ile çağıracağız sanki! Bizim mahalleden ne beklersin?'' dedi.

Bugün boştum. Gidip dükkanı açabilirdim.

''Ben gideyim açayım? Zaten boşum, her zaman ki gibi... Hem dolapta hazır hamur falan vardı onları fırına atar iş yaparım.''

''Yapar mısın cidden?'' dedi Burcu gözlerini irileştirerek.

''Niye yapmayacakmışım?'' dedim. Ardından yattığı yerden doğruldu ve sulu sulu öpmeye başladı.

''Canımsın be!''

*****************

Dükkana geleli bir saat olmuştu ama lanet tamirci bir türlü gelememişti. Börek , kek ve poğaçayı fırına verip beklemeye başladım. Dükkanı hemen açamazdım. Saatin 7 olduğunu görünce daha vaktim var diye sevindim.

Yarım saat sonra kapı açılınca bizim mahallenin tamircisi Yusuf -tam bir kız düşkünü, utanmasa mahallenin 60 yaşında teyzelerine de el atar- içeri girdi. Mal gibi suratıma gülümserken, ''Hadi ya, dükkanı açacağım daha,'' diye uyardım.

Hemen mutfağa geçip işine koyuldu. Başında beklemekten bunalmış, kök salmıştım. Fırından ses gelince hemen fırına koştum. Fırına hafif eğilip baktım, daha kızarmamıştı. Derecesini arttırdım tam arkamı dönecektim ki Yusuf dibime girmiş mal gibi sırıtıyor.

Burun BurunaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin