Evet, evet bölüm ismini doğru okudunuz. Evet. Efsun ve Vartolu. Ama durun, açıklayabilirim.
"Bu ailenin günah keçisi benim zaten. Kavga olur ben suçlanırım, aile birleşir düşman benim."
"Eeeeh! Yeter be! Barışacaksınız! Ne kavganız varsa bitecek. Biz bir aileyiz."
"Öyle mi Yamaç? Her kavga bitecek mi?"
Bu sözlerle herkes merdivenlerde duran Efsun'a bakmıştı. Yamaç oflarken Salih kıza bakmaya devam etti ve "Efsun?" dedi tam da emin olamayarak. Efsun bununla sert bakışlarını Yamaç'tan çekmiş ve Salih'e çevirmişti. Ve o an her şeyi unutmuş gibi şaşkınlıkla ona bakıp eliyle ağzını kapatmıştı. "Sadettin?!"
Efsun Yamaç'ı geçip Salih'e sarıldı hemen. Salih de o anki kavganın ateşini üstünden atmış ve eski bir dostu görmen,n verdiği heyecanla Efsun'a sarılmıştı. Ayrıldıklarında Efsun hemen onun göğsüne vurmaya başlayıp "Seni. Geberteceğim. Pislik. Herif." diyordu. Salih onu ellerinden tutup durdururken gülüyordu. Sanki ikisi de odadakileri unutmuştu.
"Tamam tamam gebertirsin." dedi Salih. "Ama sen ne yapıyorsun burada? Tanıyamadım seni bir an bu arada, bu kılık ne?" Efsun somurtup "Biliyorum. Ama burası Çukur, eskisi gibi giyinemem ya." dedi. Salih başını salladı. "Herhalde. E neden buradasın?"
Yamaç araya girip "Benim... Efsun o, Salih. Kızımın annesi." dedi. "Hatırladın mı? Birlikte aradık ya hani?" Salih Yamaç'a baktı bir süre, sonra Efsun'a. Sonra bir daha Yamaç'a ve Efsun'a ve bir daha Yamaç'a... "Sen Beyefendimisin kızıyla çocuk mu yaptın?!" diye bağırdığında Efsun sıçradı yerinden. "Babama beyefendimis demeyi bırak artık Sadettin, kaç yıl old- Bir dakika Yamaç sen ne dedin az önce ona?"
Efsun bakışlarını Salih ve Yamaç üstünde gezdirip "Salih mi ded- Salih abin Sadettin mi? Vartolu Sadettin? Kırmızı donl-" derken Salih onu ittirip "Hey hey. Babanlaşma." dedi. Efsun kıkırdayıp "Hala çok komik." dedi. "Hayır! Konuyu dağıtma. Yamaç cevap ver." Yamaç başını salladı. "Salih dedim Efsun. Babamın oğlu. Siz birbirinizi nereden tanıyorsunuz?"
Efsun ve Salih birbirlerine baktılar bir süre. Ardından Yamaç'ı es geçmeye karar vermiş olmalılar ki Efsun Salih'e dönüp "Sen ne yapıyorsun burada? En son Çukur'u bırakıp Erbaa'ya yerleştim demiştin? Karınla çocuğunla?" dedi. Salih omuzlarını düşürüp "O işte yattı kızım ya. Sadiş'i kaçırdılar. Junior'a hamileyken. Medet delik deşik oldu. Ben uyuşturucuya geri döndüm." dedi. "Çok uzun o ben anlatırım bir ara. Sen ve Yamaç... o nasıl oldu?"
Efsun güldü. "Ay inanmazsın, ben de babamın intikamını almaya gelmiştim, Çukur'u darmadağın edeceğim falan." Salih gülerek Yamaç'ı işaret etti. "Bu da hep düşman başlayıp dost bitiriyor ilişkilerini. Benle de öyle yaptı." Efsun gülerek "Ay seni özlemişim gerçekten." dedi. "Ama ben de seni tanıyamadım ha. O iğrenç bordo takımı giymiyorsun." Efsun'un bu sözlerine karşılık Saadet ve Yamaç "O takım çok güzel bir kere!" demişti sertçe.
Salih gülümseyip "Haklılar bu arada Efsun, bordo takımım çok güzel." dedi. Efsun gözlerini devirdi. "Aynen. Neyse, seni gördüğüm iyi oldu ya." Salih başını salladı. "Benim de kızım ya. Eski dostlarımı görmeyeli çok oldu." Ardından kaşlarını çatıp "Senin ne kavgan var bu aileyle?" dedi. Efsun kollarını kendine sarıp "Sen yoktun o dönemde ama... ben Masal'a hamileyken -yavru köpek gibi bakmayı kes evet kızımın adı Masal- babanın ölümünde benim parmağım olduğunu anlayınca Sultan Hanım beni kovdu evden bir kış günü." dedi. "Sonra da Kulkan beni kaçırdı, pavyona düştüm, Masal'ı esir tuttular, biliyorsun."
Salih'in gözlerindeki çocuksu neşe solmuş ve yerini büyük bir donukluğa bırakmıştı. Arkada yanan ateşi SüEfsun görebiliyordu. "Ne yaptı?" Efsun kendini tekrar etmeden önce "Sırf annesini sevmiyorsunuz diye daha kaç tane kadının ve çocuğun hayatı mahvolacak?" dedi tam önlerinde oturan Sultan'a karşı. Sultan, Salih'in -hayır, bu konuşan Vartolu'ydu- bakışlarını sırtında hissedebiliyordu. İç geçirip dikleşti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çukur One Shots
FanfictionNe yaptığımı sorgulamayın, Çukur Fandom'ın buna ihtiyacı var.