Çukur yaş konusunda bok gibi olduğu için ben gene liste bırakıyorum buraya. Ona göre okuyun. İlk sahnedeki yaşları bu.
Cumali 46
Kahraman 44
Damla 38
Selim 35
Salih 35
Leila 35
Hilal 33
Yamaç 28
Efsun 27
Karaca 15
Akşın 15
Akın 13
Acar 10
Mücahit 7
Masal 3
Asiye 3
Tatilden döndükten sonra hepsinin morali yerlerdeydi. O kadar güzel tatil yaptıktan sonra İstanbul'a, normal hayatlarına dönmek çok koymuştu. Özellikle Karaca ve Akşın... Bodrum'da Leila'nın ve Hilal'in Kahraman'la Salih'i engellemelerinden doğan özgürlükleri babaanneleri tarafından gene kısıtlanınca kahrolmuşlardı.
Ama artık tatilin ardından aylar geçmişti ve Hilal kafayı yemek üzereydi. Son iki aydır oğlunun sünnet düğününü ayarlamaya çalışıyordu ve şu an, düğüne birkaç gün kala, elbiseninin içine sığamıyordu hala. Hilal fermuarı çekmeyi denemeyi bırakıp inledi sinirle. "Son bir aydır diyetteyim ama bu anasını sattığımın şeyi bana hala dar geliyor. Hayır ilk sipariş ettiğimde tamdı ya bu tam tam."
Nehir "Hilal yanlış anlama ama bence sen vermek bir yana, kilo da almışsın geçen haftadan beri." dedi. Efsun da onaylayan sesler çıkartınca Hilal onlara baktı hayal kırıklığıyla. "Bir dahakine Damla ve Leila'yı alacağım alışverişte yanıma." dedi. Nehir ayaklanıp "Hilal..." dedi. "Benim aklıma bir şey geliyor ama..." Hilal ne olduğunu anlamazken Efsun çakmıştı. "Ay evet! Olabilir var ya." Hilal "Ay ne olabilir?" deyince Efsun "Hamile misin acaba..?" dedi. Hilal duraksayıp elini şişmanladığı için nefretle baktığı karnına götürdü. "Yok ya... Daha neler..."
***
Hilal yemeği hazırlayıp oğlunun Acar abisiyle oynadığı oyunları anlatmasını dinlerken Salih mutlu mutlu eve gelmişti. Mutfağa girip oğlunun saçlarını karıştırdıktan sonra karısını belinden yakalayıp uzun uzun öptü. Belini hala tutarken "Karam nasılsın?" dedi.
"İyiyim de... sen hayırdır parfümünü mü değiştirdin?"
"Yoo niye?" dedi adam gömleğini koklarken.
"Başka kokuyorsun Salih, kimin parfümü bu?" dedi kadın istediğinden daha sert bir sesle.
Adam omzunu silkti. "Ne bileyim karam ben Allah Allah, gün içinde kaç tane müşteriye gidiyoruz, mahalleli ile konuşuyoruz. Sinmiştir işte." dedi ve karısını bıraktı. "Duş alayım da rahatla nemrudun kızı."
Salih mutfaktan çıkarken Efsun'la Yamaç Masal'la inmişlerdi aşağıya. Yamaç, Hilal'e yemek konusunda yardım ederken Efsun da Mücahit'le Masal'ın günlerini dinliyordu.
Salih yeni duş almış halde saçını kurulaya kurulaya mutfağa geldiğinde sofrada her şey hazırdı. Abisinin geldiğini gören Yamaç ayaklanmış ve önünü ilikler gibi yapmıştı. "Ooo, hoş geldin beyimiz, ağamız, marka yüzümüz."
Salih gülüp "Otur len." derken Hilal "Ne oluyor?" demişti. Efsun gülüp "Salih beyimiz bugün röportaj verdi ya gazeteye." dedi. "Onu diyor."
"Ne röportajı?" dedi kadın şaşırarak. Salih omzunu silkti, utanmıştı. "Anlattırmadın ki karam hemen duşa yolladın." dedi. "Bugün bir kız geldi işte. Karaca'dan biraz büyüktür anca. Yolumu kesti, arabanın önüne atladı falan... tutturdu röportaj yapacağız diye. En işte işleri ve arabayı Celasun'a bıraktım, biz de mahallede yürürken yaptık röportajı."
"Ya... Ne sordu ki..." dedi Hilal sesinin kıskanç çıkmamasına dikkat ederek.
"Çukur'la ilgili işte karam. Babamın dönemi, abimle bizim dönemimiz... Farklılıklar falan."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çukur One Shots
FanfikceNe yaptığımı sorgulamayın, Çukur Fandom'ın buna ihtiyacı var.