HilVar 1 // Adana'daki Dostlar

605 26 18
                                    

Zaman : Sena ve Akşın ölmedi çünkü ben, keyfim ve kahyası öyle uygun gördük. Zaman da tam Azer'in o paraları yaktığı gecenin biraz öncesi.


Salih çaresizce para dolu çantaya bakarken Selim "Hoşuna gitmediğinin farkındayım Salih ama onlardan kurtulmamızın tek yolu buysa..." dedi. Salih oflayıp "Ama bu parayı vermek bir nevi 'Evet, kardeşini ben öldürdüm. Al bu da onun canının karşılığı, beş milyoncuk.' demek be Selim. Hoş değil." dedi. "Ben öldürmüş olsam da olmasam da hoş değil."

Cumali "Bak hoş değil evet ama adam kendisi istedi. Daha ne yapabiliriz ki?" derken kahvenin kapısı nazikçe tıklatlıp bir cevap beklemeden açılmıştı. Otuzlarındaki genç bir kadın başını uzatıp "Koçovalılar değil mi?" dedi.

Salih anında ayağa kalkıp "Sen ne yapıyorsun burada ka- yani Hilal?" dedi. Hilal ona gülümseyip "Hep sen mi kaçıracaksın? Biraz da ben sana kaçayım dedim." deyince Salih ona bir adım atıp "Cidden mi?" dedi inanamayarak. Hilal yüzündeki gülümsemeyi silip "Tabi ki de hayır aptal. Başını gene Adana mafyasıyla derde sokmuşsun, kıçını kurtarmaya geldik." dedi bıkkınlıkla.

Salih gerileyip "Mantıklı." derken kahvedekiler onları izliyordu. En sonunda Cumali "Ben soruyorum : Sen kimsin?" dedi Hilal'e bakarak. Hilal derin bir nefes alıp verdi ve "Ben Hilal Beşiro. Sadettin'in eski bir arkadaşı." dedi. Selim şaşkınlıkla "Ha o Hilal sens-" derken Salih yavaşça kardeşinin başına vurup "Sus. şimdi sırası değil." dedi yalandan gülerek. Ama Selim'in onu dinleyesi yoktu. "Vay be. Ben sadece eski fotoğraflarını gördüğümden tanıyamadım bir an pardon."

Hilal Salih'e bakıp "Fotoğaflarım..?" deyince Salih "Kalmışlar bende. İstiyorsan geri veririm. Neyse esas konuya dönelim. Geldik dedin. kimle geldin?" dedi. Hilal "Kerem abimle." deyince Salih rahatladı. "İyi, ne Kader'i ne de Sarp'ı çekebilirdim şu an." Hilal "Bak ya. Sana yardıma geliyoruz, bir de Beşiro mu beğenmiyorsun?" deyince Salih gülüp kadına oturması için bir sandalye çekerken "Ben Beşiroları konsept olarak sevmiyorum kar- Hilal." dedi. Hilal otururken Hilal "Merak etme onlar da seni sevmiyor." deyince Salih de karşısına oturup "Neden yardıma geldiniz o zaman?" dedi.

Hilal yutkunup omzunu silkti. "Biz seni... Biz sen öldün sanıyorduk. Haberin geldi, dağıldı her yere. Arabanı tarayıp patlatmışlar bir de. İnan ya da inanma ama üzüldük çünkü... yani ben üzüldüm de onlar neden üzüldü bilmiyorum. Alıştılar herhalde sana." dedi. "Neyse... Sonra söylentiler falan devam etti. Sen hayattaymışsın, uyuşturucuyu bırakmışsın, Avrupa'ya geri kaçmışsın. Fala da filan. İlk başta inanmadık ama sonra burada Azer'in yanına soktuğumuz ajan bizzat seni gördüğünü söyleyince kalkıp geldik." Salih başını salladı. "Ne güzel. Ama neden?" O sırada kahvenin kapısı yine açılmıştı. "Çünkü seni sevmesek de Azer'i daha çok sevmiyoruz."

Herkes başını kaldırıp kapıya bakarken Salih kalkıp tereddütsüzce adama yaklaştı ve ona sarıldı. Mavi gözlü adam da ona sarılırken Hilal gülümsemeden edemedi. Kerem Salih'ten ayrılıp "Dur bir bakayım sana." dedi. Onu iyice süzdükten sonra "Zayıflamışsın, Medet seni yeterince beslemiyor mu?" dedi ve kardeşinin yanına gitti. Salih "Yoo ne alakası var?" deren Kerem "Neyse. Otur otur." dedi. Salih yerine oturunca Kerem "Vay be. Harbiden hayattasın. Neden ölmüyorsun sen?" dedi açık açık.

Salih omzunu silkti. "Şeytan bile beni yanında istemiyor." dedi gülerek. Kerem de gülümseyip "Herif tahtını almandan korkuyordur." dedi. Selim "Şey... Azer'in gelmesine az kaldı, esas konuya dönsek mi? Sonra hasret giderirsiniz." dedi. Kerem başını salladı. "Sen kimsin bilmiyorum ama adam haklı." dedi ciddiyetle. "Eveeet. Söyle bakalım Vartolu. Bu salağı nasıl başına sardın ve hala tek başına def edemedin?"

Vartolu "Eskisi gibi değilim lan ben. Çok şey oldu buraya geleli." dedi. "Çoğu şeyden vazgeçtim. Toz işini bıraktım-" Kerem "Ne yaptın?!" dedi aniden. "Ne- Neden lan? Neden böyle bir aptallık ettin?" Salih dilinin ucuna gelen şeyleri tutup dudaklarını bastırdı birbirine. Onun duraksadığını fark eden İdris "Ben izin vermiyorum." deyince Kerem de Hilal de ona döndü. Kerem "Sen kimsin ki?" deyince İdris "Babasıyım." dedi.

Çukur One ShotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin