YaSen 4 // Her Şey Çok Güzel Olacaktı

524 25 18
                                    

Efsun daha mutlu olamazdı. Kızını kolları arasında tutuyordu işte. Başarmışlardı Yamaç'la. Herkese karşı gelmiş, aşkları için savaşmış ve kazanmışlardı. Erdenet sayfası kapanmıştı. Şimdiyse kızları Masal da aralarına katılmıştı. Her şey çok güzel olacaktı.

Efsun yorgunca sedyede uzanıp kızını izlemeye devam ederken Yamaç onun yanına gelip saçlarını öptü ve "Canım. Hadi ben alayım kızı. Sen de biraz dinlen." dedi. Efsun ona gülümseyip kızını babasının kollarına bıraktı. Yamaç kızına büyük bir aşkla bakarken "Her şey senin içindi canımın parçası." dedi fısıldayarak. Efsun duymuştu. Efsun huzurla gülümsedi ve kendini uykunun kollarına teslim etti. Her şey çok güzel olacaktı.

***

Efsun uyandığında yalnızdı. Yutkunup kuruyan boğazını rahatlatmak için su koydu ve içti. Ardından hemşireyi çağıran tuşa basıp bekledi sakince. Hemşire içeri girince Efsun gülümseyip "Merhaba. Kızım nerede?" dedi. "Babasıyla birlikteydi." Hemşire ona bakıp "Adınız neydi?" dedi kibarca. Efsun kendini tanıtınca genç kız durup "Efsun Kent..." diye tekrarladı yeni anneyi. "Üzgünüm ama size bilgi vermem yasak."

Efsun kaşlarını çatıp üstündeki pikeyi attı ve "Ne demek yasak? Kızım nerede?" dedi sinirle hemşirenin üstüne yürürken. Hemşire gerileyip "Üzgünüm hanımefendi. Ama gerçekten ne kızınızın ne de Yamaç Bey'in yerini söyleyebilirim." dedi.

Efsun sinirle ve korkuyla titreyip Yamaç'ı aradı. Ama hat düşmüyordu. Yamaç'ı arayamıyordu. Salih'i de aramayı denedi. Ve Akın'ı, hatta Cumali'yi bile aramayı denemişti ama hiçbiri açmıyordu. Efsun sinirini bir kenara bırakıp korkuya kapıldı tamamen. Ya başlarına bir şey geldiyse? Ya küçük kızı ve sevdiği adam zarar gördüyse?

Efsun hemen giyinip hastaneden çıktı ve bir taksi çevirip Koçovalıların evine gitti. Parayı fazlasıyla ödeyip aşağıya indi ve kapıdaki korumalara baktı. "Açın kapıyı. Yamaç kayıp." dedi. Ecevit ve Celasun bakışıp ona geri döndüler. O sırada Cumali artlarından gelmişti. "Açın kapıyı çocuklar açın." Cumali'nin komutuyla kapılar açılmıştı.

Efsun hemen içeri girip "Yamaç nerede? Kızım nerede? Hastanede değillerdi benimle." dedi. Cumali bu sanki çok normal bir şeymiş gibi omzunu silkip "Eve geldiler." dedi. Efsun ona anlamayarak baktı ve ardından daha detaylı bir cevap alamayacağını anlayıp eve ilerledi bahçeyi geçip. "Yamaç! Masal!" diye sesleniyordu eve karşı. Bir şeyler oluyordu. Bir şeyler oluyordu ve Efsun hiç anlamıyordu.

Yamaç kapıdan çıkıp "Sessiz olsana. Çocuk uyuyor." dedi. Efsun onu görünce sıkıca ona sarılıp "Sana bir şey oldu sandım." dedi boynunu öperek. Ama Yamaç ona karşılık vermemiş, sarılmamıştı bile. Orada öylece, elleri ceplerinde duruyordu. Efsun ondan ayrılıp sevdiği adamın yüzüne baktı. "Bir şey var. Sen aynı değilsin. Ne oldu Yamaç?"

Yamaç onu kendinden uzaklaştırıp "Seninle işim bitti." dedi. Efsun gözlerini kırpıştırıp "Ne?" dedi anlamaya çalışarak. Yamaç omzunu silkip "Duydun beni. Seninle işim bitti." dedi ve Efsun'un yüzündeki kırgın ifadeyi görünce güldü. "Sen... Bir dakika sen, benim seni gerçekten sevebileceğimi düşünmemiştin değil mi? Lütfen Efsun... Senin bundan daha zeki olman gerekirdi."

Efsun dolan gözleriyle "Yamaç, canım, ne diyorsun?" dedi ve ona yaklaşmaya çalıştı ama Yamaç elini kaldırıp onu durdurdu. "Efsun. Ben sana hiç aşık olmadım. Sen hepsini kafanda kurdun bunların. Baktım sen bana aşık olmaya başlıyorsun, ilk başta kaçmak istedim. Senin yüzüne bakmak bile bende kusma isteği uyandırıyor çünkü."

Efsun başını iki yana sallarken Yamaç devam etti. "Sen benim yeğenimi öldürdün Efsun. O masum kızın kanı senin de elinde. Sen benim karımı, hayatımın aşkını, gözümün önünde öldürdün. Onun ve benim nefesimi çaldın. SEN BANA BABAMI ÖLDÜRTTÜN!"

Efsun, Yamaç'ın onun yüzüne bağırmasıyla irkilip gözlerini kapattı. Göz kapaklarının değmesiyle yaşlar yanaklarına düşmüştü. Şu an olanlara inanamıyordu. Her şey çok güzel olmalıydı, bu olmamalıydı. Yamaç onu seviyordu. Yamaç ona aşıktı.

Yamaç onun ağlayan yüzüne bakıp yüzünü ekşitti. "Ağlayacak mısın cidden? Efsun, düşündüğümden daha da romantiksin. Cidden ailemin katiline aşık olacağımı düşünmüş olamazsın. Hayalinde tek boynuzlu atlar da var mıydı bari? Gökkuşağı da sıçıyorlar mıydı?" Efsun ona burnundan soluyarak bakınca Yamaç sırıttı. "Hmm. Hırçın prenses dediğin buydu sanırım değil mi?"

Efsun onu göğsünden ittirip "Madem beni sevmiyordun neden hep kapıma kadar geldim Yamaç?" diye bağırdı. Yamaç etkilenmeyerek "Uyku hapıydın benim için Efsun. O ellerinde ne varsa işe yaradı. Ben senden alacağımı almaya geliyordum sadece." dedi. "İlk başta sadece bunun içindi gelmelerim. Sonra baktım bana aşık olmaya başlıyorsun. Eğlenmek, kalbini kırıp sana acı çektirtmek istedim. Ama maalesef bu küçük oyunum bana Nehir'e ve oğluma mal oldu. Sonra da sen hamile kaldın."

Efsun kızının ona hatırlatılmasıyla titredi sinirden. Yamaç'sa devam edip gülümsedi. "Babamın benden son isteği buydu biliyor musun? Bir tohum. Bir torun istemişti. Sen öldürdüğün adamın son isteğini yerine getirdin resmen. Bravo. Neyse. Sen hamile kalınca da sadece kızım için yanında kalmaya devam ettim. Ve seni güzel kullandım ama. Erdenetleri bitirmeme yardım ettin sen Efsun. O Çağatay'ı ve Arık'ı sen olmasaydın asla öldüremezdim. Teşekkürler bu arada. Sonra kızım doğduğundaysa... Eh, sana ihtiyacım kalmamış oldu."

Efsun ağlamaya devam ederken Yamaç sıkılmış gibi yerinde küçük küçük zıplayıp "Bittiyse gitsene." dedi. "Yeter." Efsun gözlerinde bir kıvılcımla "Kızım olmadan hiçbir yere gitmeyeceğim Yamaç!" dedi. Yamaç kaşlarını çatıp "Anlamadım? Kızım mı dedin? Hahahahha. O senin kızın değil Efsun. O benim kızım." dedi. "Ona ne diyeceğim biliyor musun? Annesinin Sena olduğunu söyleyeceğim. Sen ise sadece onun annesinin katili olarak kalacaksın. Senden nefret ederek büyüyecek."

Yamaç Efsun'u orada bırakıp evin merdivenlerine çıkarken Efsun "Kızımı senden alacağım!" dedi. Yamaç arkasını dönüp "Nasıl?" dedi birden. "Tek başına alamazsın ki. Babaanneni öldürdün. O sana yardım edemez yani. Kim yardım edecek sana Efsun? Abilerimin öldürdüğü baban mı? Birbirlerini öldüren abilerin mi yardım edecek? Yoksa öldüreyim diye kucağıma attığın Çağatay'la Arık mı? Ve sakın Ogeday ya da Kulkan falan deme. Bir barış için yalvaran taraf onlardı. Şimdi sırf senin gibi göz yaşı döken basit bir kadın için asla yeni bir savaşı göze almazlar."

Yamaç içeri girip kapıyı çarpınca Efsun daha da şiddetli ağladı. Böyle olmaması gerekiyordu. Her şey çok güzel olacaktı.

Çukur One ShotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin