Zaman : Sena ölmedi çünkü ben, keyfim ve kahyası buna karar verdik
Sena koltukta otururken iç geçirdi. "Telefonumu alabilir miyim?" Kulkan yüzünü buruşturup ona bakarak "Oradan gerizekalıya mı benziyorum yengem?" dedi. "Olmaz. Sonra o kocan olacak manyağı ararsın." Sena gözlerini devirip "Sim kartını al da öyle ver o zaman. Fotoğraflara bakacağım." dedi. Kulkan "Yaaaa, kocanı mı özledin gız?" deyince Sena "Hayır." dedi. "Kızımın fotoğrafları."
Kulkan eğlenen yüzünü düşürüp durdu. Bir süre sonra cebinden telefonu çıkartıp "Al ama beş dakika." dedi ve simi alıp telefonu verdi. Sena telefonu alıp açtı ve hemen galeriye girdi. Kulkan, Cenk'ten haber bekleyip camdan bakarken Sena koltuktan dizlerini kendine çekmiş ve galerisinde gezinmeye başlamıştı.
Kulkan oflayarak telefonunu gene kontrol ettiğinde yan tarafından bir hıçkırık sesi duydu. Kaşları çatıp Sena'ya bakınca kadının ağladığını gördü. "Hey, ağlamasana ya. Dikkatim dağılıyor, sus." Sena bu sözlerden sonra ağlamasını bastırmaya çalıştıysa da duramamıştı. Kulkan sonunda "Eh, yeter be." dedi ve telefonu almaya kalktı kadının elinden.
Ama Sena kalkıp ona sert bir yumruk atmış ve "Bir daha olmaz tamam mı?" dedi ağlayarak. "Ben bunu daha önce de yaşadım, bir daha olmaz." Kulkan hafiften kızaran yanağını tutup kadına baktı ve "Neyi?" dedi. Sena "Bu ölüm korkusunu!" diye bağırdı. "Ben daha önce kaçırılmadım mı sanıyorsun Kulkan? Yamaç Koçovalı'nın karısı olmak nasıl bir şey bir fikrin var mı? Sadece onun için değil, kendi hayatın için de korkmak zorundasın. Hele de düşmanları senin gibiyse, Y-Yücel gibiyse."
Kulkan "Yücel kim be? Kimseyle beni bir tutma." dedi hemen. "Ama harbiden Yücel kim?" Sena iç geçirip "Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum, sen de öldüreceksen öldür beni, yeter." dedi bıkkınlıkla. "Korkudan iyidir." Kulkan başını iki yana salladı. "Seni öldürecek olsam çoktan yapardım yenge. Ama şimdi merakımı cezbettin. Anlat bakalım Yücel kimmiş?"
Sena koltuğa geri çöküp telefondan babasının kucağından kameraya gülümseyen Nefes'e baktı ve "Nefesimi kesmeye en çok yaklaşmış olan adam." dedi. "Beni kaçırmıştı. Boğarak öldürecek ve bunu Yamaç'a izletecekti. Ölüyordum da. Ciğerimi yakan suyu, Yamaç'ın kulağıma boğuk boğuk gelen bağırışlarını duyabiliyordum. Ölecektim. Sırf Yücel, benim babama kızdı diye ben ölecektim."
Kulkan koltuğun karşısındaki sehpaya oturup "Eee?" dedi. "Nasıl kurtuldun?" Sena omzunu silkti. "Benim kardeşim, Selim-" derken Kulkan "Yamaç'ın kardeşi." diye araya girdi. Sena gülümseyip "Benim de kardeşim. O ailenin gelini değil, kızıyım ben Kulkan." dedi. "Selim, Salih, Cumali... Onlar benim kardeşlerim."
Kulkan bu iğrenç ve ona mıç mıç gelen aile saadetine öğürmemek için kendini tutup "Tamam Sena hadi, Selim diyorduk." dedi. Sena başını salladı ve gülümsedi. "Selim... Koçovalılar değerli taş ticareti yaparlar. Onları getirdi. Elmas bulmuş bir tane. Yücel'in o kırılmaz fanusunu bir parça elmasla parçaladı, kırdı. Kurtardı beni." Kulkan başını sallayıp "Coğrafya bilmenin önemi." dedi bilge bir edayla. Sena gözlerini kaçırıp "Beni ve kızımı kurtardılar-" derken Kulkan "Hamile miydin bir de?!" dedi. "Hiç hoş değil. Hamile kadınları kaçırıp bir de onları ölüm tuzaklarına koymak..."
Sena başını salladı. "Tabi..." dedi ve omzunu silkti. "Öyle işte. Kurtuldum. Kurtulduk. Ama Akşın'ım ve babam kurtulamadı o Yücel'in elinden. Yamaç... biliyorsun işte. Öyle. Yani senden daha beterlerini de gördüm ben." Kulkan kaşlarını çatıp "Alakası yok. Şu an istersem seni bir testerenin altına ya da ayaklarının altında su ve elektrik saçan kablolarla bir sandalyeye bağlayabilirim." dedi ciddiyetle. Sena ona dik dik bakarken Kulkan gülüp "Yapmayacağım ya yengem relax." dedi. "Sen benim en sevdiğim yengemsin bak, vallaha." Sena gözlerini devirdi. "Başka yengen yok ki."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çukur One Shots
FanfictionNe yaptığımı sorgulamayın, Çukur Fandom'ın buna ihtiyacı var.